Dora, Celal'e nörogramın ne olduğunu anlatırken kapıdan gelen itiş kakış sesleriyle irkilerek kapıya döndüler. Oylum, yanında Esmer, bir metre yetmiş santimetre boylarında, uzun saçlı, gözlüklü, sakalsız bir erkekle birlikte itiş kakış içinde içeri girdi.Adam ''Bırak beni, bırak'' diye bağırıyordu.
Oylum, ''Geldik işte, ne vardı zorluk çıkartmasan.''
Dora şaşkın yüz ifadesiyle, ''Ne oluyor?''
Oylum, ''Her şeyi anlattım ama ikna olmadı, tam bir umutsuz vaka!''
Adam, ''Senin saçmalıklarına inanmıyorum tamam mı, buradan kurtulur kurtulmaz seni polise şikayet edeceğim!''
Dora, ''Tüm yol boyunca bu şekilde nasıl geldiniz?''
Oylum, ''Böyle gelmedik tabi, Kenan'ı bayıltmak zorunda kaldım.''
Celal, ''Kenan mı bu? Çocukken de böyleydi bu, her şeyi zorla yaptırırdık.''
Dora adama yaklaştı ve sesini yumuşatarak, ''Korkuyorsun, biliyorum korkuyorsun ama tehlikedesin! Burada kalmak istemezsen Oylum hemen seni aldığı yere bırakır ama kendini koruyamazsın.''
Kenan, ''Kendimi korumamı gerektirecek bir durum olduğunu sanmıyorum.'' Oylum'u işaret ederek devam etti, ''Bu kadın dışında.''
Dora gözlerini kıstı, iğneleyici bakışlarını adamın üzerine doğrultarak adamın etrafında yavaşça döndükten sonra tam karşısına geçti. Adam, kadının tutumu karşısında gerildi, Dora adamın rahatsızlığının daha da artması için bir süre daha sabırla bekledi.
''Hatırlıyorsun, bunu gözlerinde görüyorum. Sen aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorsun. Sana bir cennet bahçesi vaat etmiyoruz zaten, bizimle kalmak istemeyen birisi için harcanacak vaktimiz de yok. Burada kalman için sana ısrar edecek değiliz madem istemiyorsun Oylum seni götürecek ve aldığı yere bırakacak. Git ve kendine nerede, nasıl ölmeyi yakıştırıyorsan o şekilde öl!''
Dora sözünü bitirdiğinde adamın yüzündeki tedirginlik tebessüme dönüşmüştü, gitmek için can atıyordu.
''Tamam götür ve aldığın yere bırak.''
Oylum heyecanlı bir sesle, ''Götürmek mi, Dora adam burayı gördü nerede yaşadığımızı biliyor.''
''Tüm yol boyunca baygın değil miydi, hiç bir şey bilmiyor.''
Oylum isteksiz bir şekilde Dora'yı onaylarken, Dora arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı. Kenan rahatlayarak, kapıya doğru yürümeye başladı. Dora'nın sesi duyulduğu an, Kenan kapının kolunu tutuyordu.
''Unutma, seni biz bulduysak, onlarda bulur ve inan bu uzun sürmeyecek.''
Kenan bir anda olduğu yerde kala kaldı, yüzünü buruşturmuştu. ''Şey, aslında belki de bana bu adamların kim olduğunu anlatırsın ve ondan sonra giderim, buraya kadar gelmişken hikayeyi dinlememek olmaz değil mi?''
Kenan'a kimse cevap vermemiş kendiliğinden salonun ortasındaki masaya doğru yürüyordu.
Oylum, ''İyi ben gidiyorum o zaman, daha çok işim var.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magnum Opus +18
Science FictionYetimhanede her türlü işkenceye reva görülen 100 çocuk! Aylar süren deneylerin ardından aralarından seçilmiş 12 çocuğun hayat öyküsü... Acı... Yalan bir hayat... İntikam.... Macera... Kitabın türü - Bilim kurgu & Macera Bu kitap +18 yaş üzeri sakınc...