günlerden güz mevsim sepya

1.2K 101 192
                                    

BİRİNCİ KARE

"GÜNLERDEN GÜZ MEVSİM SEPYA"

Eğer o yağmurlu güz gününde her zaman ağır kahve kokan kalabalık kafeteryaya yanında bir arkadaşıyla güneş yutmuş gibi gülerek içeri giren Kim Jongin'i görüp de vurulmasaydım, ertesi günü tekrar gördüğümde "Yok ben bu çocukla konuşacağım!" diye nereden geldiği belirsiz özgüvenimle ayağa fırladığımda biri beni durdursaydı, benim bu aptal yürek yemiş cesaret gösterim yüzünden onunla tanıştığımdan Kim Jongin otomatikman arkadaşlarımla da tanışmak zorunda kalıp o sebepten dolayı ise aynı arkadaş grubuna düşmek durumunda kalmasaydık, ben her gün ona çaresizce biraz daha çekilmeseydim, Kim Jongin de keşke az kötü biri olup beni kendinden soğutsaydı, sırf saplantılı hoşlantımdan dolayı günlerden bir gün onu sapık gibi dans ederken gizli gizli izlemek zorunda kalmasaydım, bir de izlerken ağzımın suyu delicesine akmıyormuş gibi hangi akla hikmetse yüksek sesle, "Ulan yanıyorum senin için be, gözünü seveyim benim ol artık!" diye azgınca isyan etmeseydim, tam da o anda benim birkaç adım arkamda elinden ayırmadığı şu pahalı fotoğraf makinesiyle Jongin'in biricik en yakın arkadaşı Oh Sehun tıpkı benim onun en yakın arkadaşını sapık misali izlediğim gibi arkamdan sinsice benim fotoğraflarımı çekmeseydi, ben fotoğraf makinesinin flaşından korkup yerimde zıpladıktan sonra onunla yüz yüze gelip mosmor kesilmeseydim ve o da "Vay, demek sen de üniversitenin geri kalanı gibi bizim Jongin'e abayı yaktın ha." deyip pişkin pişkin sırıtmasaydı, ona durumun sandığı gibi olmadığını açıklarken şekilden şekile girmeseydim, sonra da konuyu değiştirmek adına, "Çektiğin fotoğraflarımı sil lütfen!" diye kızmasaydım, o da bana karşılığında, "Bir şartla silerim." diyerek şu an burada olmamı sağlayan o cazip teklifi yapmasaydı işte ben gecenin bilmem bir vakti burada, Oh Sehun'un bahse varım tanıdığım bütün kızların hayali olan çift kişilik harbiden de pamuk kadar rahat olan yatağında formaliteden saçım başım dağılmış yatıyor olup Sehun'un benden her dakikada bir istediği saçma sapan pozları vermek zorunda olmazdım!

Kabul etmeyecektin en başta sana sunduğu o teklifi Byun Baekhyun, diye geçirdim içimden içli içli, şimdi Sehun'un yatağı kadar rahat ve büyük olmasa da çok sevdiğin yatağında salyaların yastığına damlarken mışıl mışıl uyuyordun. Burada gözlerini açık tutmaya çalışarak Sehun'un işçisi misali dediklerini yerine getirip kalan tüm gücünle poz vermeye çalışıyor olmazdın şimdi.

Bakın, Kim Jongin için yanıp tutuşan gönlümün üzerine yemin ederim ki kesinlikle Oh Sehun'u suçlamıyordum, bu tamamen ama tamamen benim suçumdu, inkar etmeyecektim doğruya doğru. Başta da belirttiğim gibi; eğer tüm bunlar yaşanmasaydı, yani ben bu kadar aptal olmasaydım, her sabaha sitem ederek uyanmak zorunda kalmazdım lakin aptallığım yüzünden kalıyordum işte. Düşmüştüm Oh Sehun'un eline. Her kahrolası sabaha gözlerimi 'Kim Jongin'in beni sevmediği ve Oh Sehun'un benimle uğraştığı yeni bir gün daha mı, yok ben almayayım' diyerek acı acı açıyordum ve inanın bana bu durumdan hiç mi hiç hoşlanmıyordum çünkü günümün ilerleyen saatlerinde Kim Jongin yine beni sevmiyor, Oh Sehun yine benimle usanmadan uğraşıyor, fotoğraflarımı çekip duruyordu.

Hayatımda değişiklikler isterken Kim Jongin'in beni sevmesinden bahsediyordum, Oh Sehun'un hayatıma bungee jumping yaparcasına dalmasından değil. Şey, Oh Sehun'u sevmediğimden demiyorum, iyi hoş yakışıklı çocuk fakat kimyamız pek uyuşmuyor sanki, birbirimizden haz ettiğimiz de söylenemez. Benimle takılıyor çünkü en büyük hobisi için aradığı bütün özellikler bendeymiş falan filan, üstelik anlaşmamız üzerine fotoğraflarımı çekmesine izin veriyorum, ilişkimiz yalnızca fotoğraflarımı çekmesinden ibaret anlayacağınız. Onun dışında havadan sudan hariç aynı arkadaş grubunda bulunsak dahi çok fazla konuştuğumuz da yok yahu (doğrusu konuşmuyor-duk, ta ki o kazaya kadar işte). Bütün bunlara katlanmamın tek sebebi ise Jongin zira Sehun o gün bana fotoğraflarımı çekmesinin karşılığında Jongin'i tavlamamda yardım edeceğini açıkça belirtti, dürüst olmak gerekirse yardım ediyor da sayılır arada bir.

fotoroman // sebaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin