gözler gerçeği görmez yüreğiyle aramalı insan

730 89 162
                                    

"Boyamak? Bu da nereden çıktı şimdi?" diye sorarken kaşlarımdan birini havaya kaldırdım. Nereden gelmişti birden böyle bir şey hiçbir fikrim yoktu. Fakat etrafımızın boya ve tuvallerle dolup taştığı boş bir atölyede olduğumuz gerçeği kafama dank edince aslında bu sorunun nereden çıktığını anlamakta çok da güçlük çekmedim. Sehun'un alanı bilgisayarda asla beceremeyeceğim abuk subuk şeyler çizmekti ancak elinin her şeye yatkın olduğunu odasının duvarlarına astığı kendi çizimlerinden biliyordum. Sehun'un o ellerle yapamadığı hiçbir şey yoktu, ve aman tanrım, bu kulağa çok artı on sekizce geliyordu.

"Bilmem, eğleniriz diye düşündüm. Hem koleksiyonum için güzel bir konsept olur." Fotoğraf makinesini görüş açıma sokacak şekilde havaya kaldırıp gösterdiğinde başımı anladığımı belirten biçimde salladım. Doğrusu, Sehun'un fotoğraflarımı çektikten sonra tüm bu fotoğraflarla ne yapacağını gerçekten merak ediyordum. Sonsuza dek saklayacak mıydı? Yoksa bir zaman sonra çöpe mi atacaktı? Biraz absürt bir düşünceydi fakat kendi çapında sergi falan da düzenleyebilirdi belki de, sağı solu belli olmazdı onun. Nasıl bir şey elde edeceğini ya da nasıl bir şey elde etmeye çalıştığını anlayamıyordum. Yani, bir insan neden sırf standartlarına uyduğunu düşündüğü çok da iyi tanımadığı birinin fotoğraflarını saklamak isterdi ki? Bu çok... Sehun'caydı, yalnızca onun yapacağı türden bir şeydi işte.

Hayatta tek zevk aldığı şeyin fotoğraf çekmek olduğunu göze alacak olursam onu yargılayamazdım.

"Bilemiyorum, tüm gün boyalı bir tişörtle gezemem. Üstelik ne çizeceğini dahi bilmiyorum. Belki de intikam almak için tişörtümün üzerine kocaman bir penis çizeceksin?"

Sehun son söylediğime karşılık içten bir şekilde kıkırdadı, oysa ben o konuda oldukça ciddiydim çünkü tanıştığımızdan bu yana onu kızdıracak çok fazla şey yapmıştım. Eğer benden intikam almak için tişörtüme kocaman bir çük çizse bir şey diyemezdim. Hak ediyordum.

"Hayır, Baekhyun, asla öyle bir şey yapmam." Gülümsemesi dudaklarında yerini korurken sakin bir ses tonuyla devam etti. Her zaman böyle rahat, yavaş ve sakin konuşması bazen beni deli etse de bunu ben de rahatlatıcı buluyordum. "Arabamın bagajında yedek bir tişörtüm olsa gerek, istersen ödünç verebilirim. Eh, istemezsen de söz veriyorum ortaya güzel bir şeyler çıkartmaya çalışacağım."

Küçük bir sır vereyim; Sehun'un ellerine güveniyordum. İki seçenek de cazip geldiğinden ve günü kazasız atlatacağımı bildiğimden başımı onaylayan biçimde aşağı yukarı salladım. Sehun'un ortaya güzel bir şeyler çıkartacağından şüphem yoktu, eğer çıkartamazsa da yedek tişörtü vardı yani her türlü gevşeyebilirdim. İçim rahattı. Ona güveniyordum.

Sehun eline üzerine renkli boyalar boşaltılmış kirli bir palet alıp yanıma gelirken istemsizce heyecanlanmış ve olduğum yerde sırtımı dikleştirmiştim. Elinde paleti, boynunda asılı fotoğraf makinesiyle tam önümde durduğunda birkaç saniyeliğine sanki emin olamayarak öylece yerinde dikilip beni incelemişti. Anlamsız bakışları gözlerimde duraklayarak yumuşak bir ifadeye bürününce, "Bu şekilde güzelce çizemem, masaya oturabilir misin?" diye kibarca sordu. Öyle bir ses tonu vardı ki hayır demek imkansızdı. Birazdan sana ana bacı söveceğim dese saf saf başımı sallardım kesin.

Usulca başımı salladıktan sonra yerimden kalkıp arkamda kalan masaya oturmaya çalıştığımda ve ne yazık ki ağzına ettiğimin masası fazla yüksek olduğu için boyum yetmediğinden bunu başaramadığımda Sehun yeniden gözlerindeki belirsizlikle paleti masaya bırakmış, yardım amaçlı beni koltuk altlarımdan tutarak dikkatlice havaya kaldırmıştı. Hayatım boyunca hiç bu kadar rezil olduğumu düşünmüyordum çünkü lanet olasıca boyum yetmemiş, bir de üzerine Sehun beni küçük bir çocukmuşum gibi kucağına alarak oturtturmak zorunda kalmıştı. Hem bu yüzden hem de Sehun ile katiyen olmamamız gereken tehlikeli bir şekilde yakın oluşumuzdan dolayı utanarak kızardım. Benim boyumda bir sorun yoktu, sorun işlevsiz aptal masanın fazla yüksek olmasıydı.

fotoroman // sebaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin