TANIŞALIM
Oh Sehun: 20. Grafik Tasarım okuyor ve bölümünü çok çok seviyor, iyi ki seçmiş. En büyük hobisi onu tanımayan kişinin bile bileceği üzere fotoğrafçılık. Kim bilir kaç milyonluk profesyonel fotoğraf makinesini yanından bir an olsun ayırmaz; sıçmaya bile onunla gidiyor, elinden düşürdüğünü gördüğünüz an onda garip bir şey olduğunu çakarsınız hemen. Fotoğraf çekmeyi canından çok seviyor: pasaklı ama sevimli sokak hayvanlarını, hiçbir zaman aynı olmayan namütenahi gökyüzünü, bazen yemyeşil çiçek açan bazen de yaprak döken ağaçları, genelde ise solan çiçekleri; özetle doğaya dair her şeyi, eski yıkık dökük harabe evleri, her gün üzerinden geçtiği yılların tozlanmış yollarını, insanları ama içi de dışı da güzel olanları; şekli hoşuna giden dudakları, bir de elleri, özellikle Byun Baekhyun'un ellerini. Belki de en çok Byun Baekhyun'un fotoğraflarını çekmeyi seviyor. Dışarıdan gördüğünüz an iliklerinize kadar üşüyeceğiniz soğuk nevale bir tip gibi görünebilir her zaman çatık duran kaşları yüzünden fakat tanıdıkça aslında ne kadar olduğu yeri ısıtan biri olduğunu anlarsınız, üstelik gözlerinin içi de uzaktan göründüğü kadar soğuk değildir. Herkesle samimi olmak lügatında yer almaz, yine de Jongin sağ olsun sayesinde iki elin parmağını geçecek kadar çok arkadaşı var çevresinde. İnsanlar ondan pek hoşlanmaz çünkü Sehun insanlarla çok konuşmaz, sadece fazla samimi olduklarıyla konuşur. Esasen konuşmayı seviyor ancak sevdiği konular hakkında. Gereksiz konuşmalarla işi olmaz, bir de şu herkesin kafasının allak bullak olduğu saçma salak partilerle. Arkadaşları ısrar etmediği sürece ne bir partiye ne de bara gider, öyle de uslu bir oğlan. Gezmeyi hobisi gereği çok seviyor, daha önce hiç gitmediği yerlere gitmek, yeni yerler keşfetmek ve onların fotoğraflarını çekmeye gerçekten bayılıyor. Eski olan her şeye aşık. Koleksiyon yapmaktan da epey keyif alıyor. Aslında kötü biri değil lakin sanırım insanlara bazenleri biraz sert davranıyor, böylece onlar da Sehun'u kötü biri sanıyor ama alakası dahi yok canım. Sehun yalnızca herkesle yakın olmaktan ve herkese şıp diye öylece güvenmekten hoşlanmıyor. İnsanlar onun azıcık gizemli biri olduğunu düşünüyor, kimse yanına yaklaşmaya cesaret edemiyor (Baekhyun dışında tabii) çünkü her seferinde insanların ona yaklaşmasına engel oluyor, öyle kalın duvarlar örmüş ki kimse bir tuğlasını bile yıkamıyor. Hislerini kolay kolay belli etmez fakat gözlerinin en içine baksanız görürsünüz her şeyi. Öyle işte hayatını adadığı şeylerle birlikte sil baştan yaşıyor, kendince eğlenceli biri ama bazen sıkıcı biri olduğunu düşünmeden duramıyor zira insanlar onunla bir gün takıldıktan sonra diğer gün koşa koşa uzaklaşıyor. Fazla iyi de espri yapamıyor fakat en azından mizah konusunda birkaç şey deniyor, dümdüz bir insan— yalnız o anlamda değil, dibine kadar eşcinsel.
Byun Baekhyun: 21. Animasyon ve Oyun Tasarımı okuyor, bazı günler bu bölümü seçtiğinden bin pişman herkesin içindeki çocuğu yok etmek ve oyun oynama isteğini kaldırmak istiyor zira sabahlara kadar bir şeyler yaratmaktan gözlerinin kan çanağına dönmesine neden oluyor, bazı günlerse onun bölümünden başka güzel ve eğlenceli bölümün olmadığını iddia edip arkadaşlarıyla hararetli bir tartışmaya giriyor. Bu yüzden insanlar ona dengesiz diyor, ki çok haklılar, Baekhyun fazlasıyla dengesiz, kabul de ediyor, ne yapsın çocuk yahu sağı solu belli olmuyor, kendisi bile bilmiyor bir sonraki adımını nereye, nasıl atacağını. En büyük hobisi insanları (belki de sadece Oh Sehun'u) sinir etmek. Yemek yemeye ve uykuya aşık. Ruh hali nasıl olursa olsun hep bir mazeret bulup yemek tıkıyor ağzına. Boş olduğu günlerinin yarısını ya uyumakla ya da oyun oynamakla geçiriyor. Bir de o kadar geveze ki Sehun'un fotoğraf makinesini elinden hiçbir zaman ayırmadığı gibi o da hiçbir zaman çenesini kapamayı bilmiyor, Sehun'un fotoğraf makinesinden vazgeçmemesi ve Baekhyun'un susmak bilmemesi ölümüne kapışır. Herkesten sakladığı büyük bir sırrı var ama Sehun bunu biliyor, nasıl öğrendi hiç sormayın: Kim Jongin'den fena hoşlanıyor. Ya da fena hoşlandığını sanıyor. Zaten Sehun'la da bir nevi bu sebepten dolayı tanıştı. Genelde insanlar tarafından seviliyor çünkü kendisini nasıl sevdireceğini iyi biliyor fakat bir türlü kendini Jongin'e sevdiremedi, yani elbette Jongin onu seviyor ancak Baekhyun'un umduğu anlamda değil... Gülmeyi de seviyor, Sehun'unkiler kadar olmasa da iğrenç espriler yapıyor, yine de güldürüyor mu güldürüyor, kendisi de gülüyor bu arada esprilerine, komik olduğunu düşünüyor— siz bir de bunu arkadaşlarına sorun. Asla mantıklı kararlar veremiyor, kafasına o an ne eserse yapmakta üstüne yok, hayatını dolu dolu yaşamaya dair kendine söz verdi, her zaman mutlu olmaya çalışıyor ve çoğu zaman kalbi paramparça olsa, bağıra bağıra ciğerleri iflas edene dek ağlayacak dereceye gelse dahi hislerini katiyen belli etmiyor. Hiç öyle görünmese de aslında epey içine kapanık biri. İnsanlara yardım etmeye bayılır. Fakat asla karşılığını alamıyor. En büyük sorunu dinlenilmemek, hiç kimse onun sesine kulak vermiyor. Neyse canım. Onun için yaşamanın sırrı eğlenceden geçiyor, eğlenmediği bir anının olmasına kesinlikle karşı, hayatın tadını dibine kadar çıkartmak istiyor. Kafasının karışık olmasından ise nefret ediyor. Cidden, sanırım en çok bu durumdan nefret ediyor. Oh Sehun ile tanışana kadar fotoğraf çekilmekten de nefret ediyordu ancak şimdi fotoğraflarının çekilmesine alışkın, yani herhalde artık bundan birazcık hoşlanıyor. En çok da Kim Jongin'den hoşlanıyor ama siz bunu zaten biliyorsunuz. "Keşke Kim Jongin beni sevse!" diye bazı geceler Sehun'a küçük çocuklar gibi zırlıyor ve bunu dedikten sonra Sehun'un, "Sevecek, üzülme seni kim sevmez ki." diye onu güya avutup ardından saçlarını okşamasını Baekhyun sahiden çok seviyor.
MERHABAALARRR KURABİYELERİM🐻🍪
ayayayy çok heyecanlıyım bu fik için çünkü uzuun bir aradan sonra nihayet geri döndüm ve üstelik yeni bir sebaek ile döndüm ben bu bebişleri yazmayı ve sizi çook ama çok özlemişim umarım siz de beni ve sebaeki özlemişsinizdir 😿🧡umarım bu yolculukta da her zaman yanımda olursunuz ve yine bol bol sarılıp öpüşürüz yolculuk boyunca😽😽bu bölüm tanıtım gibi bir şeydi birkaç gün sonra ilk bölümü fırlatacağım bakalım bizleri bu kez nasıl bir şey bekliyor göreceğiz ehehhe ÖPÜYORUUM HEPİNİZİ KOCAMANN KENDİNİZE İYİ BAKIN
🐻🍪🌻💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fotoroman // sebaek
Short Story- Ya bu ateş bir gün sönerse? - O zaman tekrar yakarız.