8

37 3 0
                                    

Dudaklarımı yalayıp geçen sıcak nefesi düşünmemi ve nefes almamı zorlaştırıyordu. Gözlerimi kapattım. Açtığımda Josh yüzümün her ayrıntısını tek tek inceliyordu. Kendimden beklemeyeceğim bir hareket yaptım ve başımı biraz daha kaldırıp dudaklarımızı birleştirdim. İlk önce bir tepki vermese de hemen ardından belimden tutup beni kendine çekti ve öpmeye başladı. İkimiz de bu anı beklemişçesine açlıkla öpüşüyorduk. Sırtım hızla duvara çarpınca acıyla inledim ve bacaklarımı beline doladım. Ellerimi dolaştırdığım saçlarını sertçe çekince boğuk inlemesini ağzımda hissettim. 

Bu gerçekten çok farklı bir duyguydu. Daha önce de sevgililerim olmuştu ve bu ilk öpücüğüm değildi ama kabul etmeliydim ki bu çok daha farklıydı.

Ayrıldığımızda gözlerimi kapatıp başımı duvara yasladım. Nefesimi düzene soktuktan sonra korkarak gözlerimi açtım. Beklediğim gibi Josh beklentiyle bana bakıyordu. Bir açıklama, bir cümle hatta bir kelime bile ona yetecek gibiydi ama daha ben niye yaptığımı anlayamamışken ona bir açıklama yapamazdım. Onunla göz göze gelmemeye çalışarak kucağından indim ve anahtarlarımı çıkarıp apartmana girdim. Adım seslerinden arkamdan geldiğini anlayabiliyordum. Eve girdiğimde girmesi için kapıyı açık bıraktım ve odama çıktım. Belki iyi bir uyku çekersem düşünmek daha kolay olurdu. 

☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾

Her zamanki gibi gecenin bir yarısı uyanmıştım. Tam -her zamanki gibi- diğer tarafıma dönecektim ki bana sarılı olan kolları fark ettim. Hemen ardından da parfüm kokusu. Ciddi olamazdı değil mi? Peki ya babam? Hiç mi bir şey dememişti?

Şuan yapmam gereken kalkıp Josh'a ağzının payını vermekti ama yapmak istediğim şeyse onun sıcacık vücuduna sarılıp uyumaktı. İkinci seçeneği seçtim. Bu konuyla sabah da ilgilenebilirdim.

☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾

Uyandığımda Josh henüz uyanmamıştı. Bir kabus görüyormuşçasına çatılı kaşları ve hüzünlü ifadesi onu fazla masum göstermişti. Sessizce kollarından sıyrılıp ayağa kalktım ama duyduğum sözler duraksamama sebep olmuştu.

''Bilmiyorum Finn. Konu o olduğunda hiçbir zaman emin olamıyorum.'' 

Rüya görüyor ya da sayıklıyor gibi değildi. Sanki gerçekten biriyle konuşuyordu. Daha fazla kulak misafiri olmamak için odadan çıktım. Pijamalarımı giydikten sonra misafir odasındaki kendim için hazırladığım yatağa yattım. Babama söylemediğine emindim. Çünkü babam ya bu evi başına yıkardı ya da bütün gece başımızda nöbet tutardı. O yüzde bir şey anlamamaları için uyuyormuş taklidi yapmam gerekiyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra mutfaktan gelen tabak seslerini duydum ve aşağı indim. Annem kahvaltı hazırlıyordu. Kendime yeni uyanmış havası verip

''Günaydın.'' dedim uykulu bir sesle. Annem gülümseyip ''Sonunda uyandın demek Uyuyan Güzel. Josh söyledi bize de. Dolunay öncesi olduğu için duyuların iyice rahatsız edici olmaya başlamış sen de çareyi uykuda bulmuşsun. Biz geldiğimizde uyuyordun.'' dedi. Fazla neşeli görünüyordu.

''Anne sen olması gerekenden fazla neşelisin. Bir şey mi oldu?'' dedim. Annem gülümsemesini genişletip

''Josh bize misafir odasına yattığını söyledi ama ben senin ne zaman uyuyacak olsan fark etmeden kendini ezberden odana attığını biliyorum. Josh da bütün gece oradaydı. Gözümden kaçmadı.'' dedi. Ağzım bir karış açık ona bakıyordum. Doğru söylüyordu. Dün de nereye gittiğime dikkat etmemiştim ve kendimi odamda bulmuştum. Annem tedirgin yüz ifademe bakıp 

REDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin