Dediklerine şaşırmıştım.
''Ne-neyden bahsediyorsun sen Celine? Tabii ki sana güveniyorum.'' dedim ve ağlamak üzere olduğunu görünce kolundan tutup yemekhaneden çıkardım.
''Celine artık gerçek sorunu söyler misin?'' dedim ısrarla. Celine ise hala sessiz sessiz ağlıyordu.
''Ba-bana yalan söyledin. Benden bir şeyler gizliyorsun Josh. Niye?''
''Senin incinmeni istemiyorum.'' dedim. Normalde bu sözüme karşı yumuşardı ama şimdi yüz ifadesi daha da sertleşmişti.
''Hala yalan söylüyorsun!''
Sağa doğru savrulan başımla tokat attığını anlamıştım. Benim de sabrımın bir sınırı vardı. Bileğinden tutup kendime çektim.
''Bana bak Celine! Bana bak!'' diye gürlediğimde yerinde zıplayıp korku dolu bakışlarını bana çevirdi. Benden korkması beni incitmişti ama tavrımı korudum.
''Benden uzaklaşmanı istemedim, tamam mı? Anlatırsam asıl senin bana olan güvenin kaybolacaktı.''
''Bunu göremeyecek kadar aptal mısın?! Ben senin dediğin her şeye sorgusuz inanmaya hazırım. Ben sana tamamıyla güvenirken sen benden bir şeyler sakladın ve beni incittin!''
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
Josh arkasını dönüp sağ elini sinirle saçlarına daldırırken bir cevap bekliyordum.
''Babamla çok güzel bir ilişkimiz vardı. Boş kalan her vaktini ben ve annemle geçirirdi. Aynı zamanda beni eğitirdi. On yaşıma geldiğimde annem öldü. Annemin cenazesinden iki gün sonra, inanabiliyor musun sadece iki gün sonra, başka bir kadınla evlendi. Jack'in annesiyle. O günden sonra benimle neredeyse hiç konuşmadı. Benden çok hatta tamamen Jack ile ilgilenmeye başladı. Ben yine de iki-üç günlük ilişkiler, arkadaş grubum falan bir şekilde ayakta kalmayı başarmıştım. Çok çalıştım. Bir kez olsun bana aferin desin diye kendimi paraladım ama o kendini Jack'e adamıştı. Jack kampüse benden önce başlamıştı. Herkes onu konuşuyordu. Müdürün mükemmel oğlu. Sonra benim dönüşümüm yaklaşınca birkaç kişiyle birlikte Yaz Hazırlık Sınıfı'na geldim. Jack bütün okulu müdürün öz oğlu olduğuna inandırmıştı. Sesimi çıkaramadım. Onun oğlu benim diyemedim ve kendi yerimi daha babasının kim olduğu belli olmayan bir orospu çocuğuna bırakmak zorunda kaldım. Dönüşümden sonra saçlarım da değişince arkadaş grubum ve o iki günlük sevgililerim de gitti. Ben her şeyimi kaybettim Celine. Ama sonra seni buldum. Lütfen sen de gitme.'' Son cümlesinde sesi yalvarır gibi ve titrek çıkmıştı. Arkadan ona sarıldım ve
''Seni seviyorum.'' diye fısıldayıp başımı omzuna yasladım. Beni kolumdan tutup önüne çekti ve sıkıca sarıldı.
''Ben de seni seviyorum.'' diyen sesini duyduğumda huzurla gözlerimi kapattım. Keşke bu an hiç bitmeseydi.
''Ben de bu anı bozmak istemiyorum ama hava karardı. Artık yatsak iyi olacak. Elena çok sabırsızdır.'' dedi ve benden ayrılıp elimi tuttu. Başımı salladığımda yatakhane binasına girdik. Josh direk benim odama yönelmişti. Ben anahtarımı çıkaramadan o kapıyı açmıştı. Tişörtünü pufa doğru fırlatıp kendini yatağıma attığında tek kaşımı kaldırıp ona baktım.