#5

877 127 23
                                    

Biyoloji dersindeyiz. İlk sınava daha bir ay vardı. Kopya çekmeyi veya vermeyi hiç sevmesemde bunu Sun Yeon için yapacaktım.

Taehyung derste başını sıraya yaslamış uyukluyordu. Saçlarına dokunmasam bile yumuşacık olduğuna kalıbımı basarım.
Sınıfa göz gezdirince neredeyse herkesin arada bir Taehyung'a baktığını gördüm. Uyurken bile ilgi çekiyordu. Gerçekten etkileyici biriydi.

Biyoloji öğretmeni Bay Lee kocaman korkutucu bir adamdı. Taehyung'u fark edince ona doğru ilerledi.

"Bay Kim, dersimde uyuyabilecek kadar rahatsınız. Sınavımdan güzel not alacağınıza da emin gibisiniz." dedi gür sesiyle. Taehyung gözlerini yavaş yavaş açıp sırtını doğrulttu.

Hafif esneyerek "Kendimden eminim efendim." dedi.

"Sınav zamanı göreceğiz." Bay Lee dersine kaldığı yerden devam ederken Taehyung'un gözleri beni buldu. Kaşlarını havaya kaldırınca anlatmak istediğini anlar biçimde hafifçe başımı salladım. Eğer onu sınavdan geçiremezsem başım dertteydi.

—————————-

"Sun Yeon'la arkadaş oldun sayılır. Onunla sohbet edebilmen için sevdiği şeyleri bilsen iyi olur diye düşündüm."

Taehyung evimin hemen önündeki parka gelip beni çağırmıştı. Buralarda işi olduğunu ve hazır gelmişken benide aradan çıkartmak için çağırdığını söyledi.
Parktaki iki salıncağa oturmuştuk ve  bana Sun Yeon'un sevdiği şeylerden bahsediyordu.
"Sun Yeon çok basit bir kız aslında." diyerek girdi konuya.
"İlk olarak bizim müzik grubumuzu seviyor tabii ki. Jimin'le de kuzenler. Onunla aranı iyi tutmanı tavsiye ederim." Cebinden sigara paketini çıkardı. İçinden bir tane alıp dudaklarının arasına koydu.

"Kitap okumayı seviyor ve resim yapmaya da bayılıyor." Yanan sigarasından bir nefes çekti.
Bana uzatarak "İçiyor musun?" diye sordu. Başımı 'hayır ' anlamında salladım.
"Birde övülmeye bayılıyor. Herkesin onu en iyi olarak görmesini istiyor. Biraz da mükemmelliyetçi biri." Onu dikkatlice dinliyordum.

"Onunla liseden önce tanışıyorduk. Gerçekten iyi bir arkadaştır. Her zaman senin yanında olur, seni destekler." Bir an yüzünde hafif bir tebessüm oluştu.
"Seni asla yargılamaz."

"Onunla konuşurken çok heyecanlanıyorum." başını yerden kaldırıp bana baktı. Bir süre yüzüme odaklanarak bir şey düşündü. "Ne demem gerektiğini bilemiyorum."

"Pekala." dedi salıncakta hafifçe bana dönerek. "Beni Sun Yeon olarak düşün." kendimi tutamayıp dışımdan güldüm. O ise ciddiyetini koruyordu.

Onun bu kadar ciddi olduğunu fark ettiğimde bende susup ona döndüm.
"Ne yapmam gerekiyor?" diye sordum.

"İtiraf et hislerini." dedi çok basit bir şeymiş gibi.
Birkaç kez öksürerek boğazımı temizledim. Taehyung'a doğru döndüm. Gözlerinin içine baktım. Onu Sun Yeon'muş gibi düşünmeye çalıştım. Bu işe yaramıyordu. Karşımda o varmış gibi hissedemiyordum.

"B-ben.." yüzümü dikkatlice inceliyordu. Derin bir nefes aldım. "s-senden.." bunu Taehyung'a söylemek Sun Yeon'a söylemekten daha zormuş gibi hissediyordum. Bütün dikkatini vermiş beni dinliyordu. Sözümü kesmek istemiyordu ama sabırsız gibiydi. "ç-çok hoş-.."

"Pekala pekala tamam." Salıncaktan kalktı. "Bu böyle olmayacak." Bende salıncaktan indim. Gerçekten kendimi kötü hissediyordum. Bir cümle bile kurarken bu kadar zorlanıyorsam Sun Yeon'la çıkmayı nasıl düşünebiliyordum ki? Aniden gözlerim doldu. Ağlamak istemiyordum. Özelliklede Taehyung'un yanında. Kendimi iyice aciz göstermek istemiyordum. Arkamı döndüm. Ağlayacak gibi hissetmeye devam edince Taehyung'u arkamda bırakarak koşa koşa eve gittim.

KISA Bİ BÖLÜM OLDU BİLİYRM AMA HEMEN BÖLÜM YAZCAM ŞUAN DAHA OKUYAN PEK YOK AMA OLSN GEREKİRSE BEN OKURUM KİTABI TEKRAR TEKRAR DÖSKKSKSKSL

Boy in Luv // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin