Okuldan içeri adımımı atar atmaz beni farkeden Hoseok koşarak yanıma geldi. "Günaydın.""Günaydın."
"Eski tarzına geri mi döndün? Yakışmıştı aslında giydiklerin." Omuz silktim.
Dün kendi kendime Sun Yeon hakkında epey bir düşündüm. Ben onu hak etmiyordum. Onun için daha havalı, yakışıklı, kendine güvenen biri lazım. O kişi ben olamazdım.
Uzaktan bakışlarını bana diken Taehyung'u fark edince yönümü değiştirip sınıfa gitmek için hızlandım. Onunla bu işten vazgeçtiğimi yinede ona sınav zamanı kopya vereceğimi söyleyecektim ama daha sonra. Şuan kimseyle konuşmak istemiyordum.
Sınıfa girince ilk dersin biyoloji olduğunu öğrendim. Sıkıntılı bir şekilde nefes verdim. Taehyung şuan görmek isteyeceğim son kişiydi. Kendi sırama geçip kafamı sıraya yasladım. Yavaş yavaş herkes sınıfa dolarken biri kolumu dürtükledi. "Sen iyi misin?" bu ses Namjoon'a aitti.
Başımı hafifçe salladım. Bay Lee'ninde sınıfa girdiğini fark edince kafamı kaldırıp defterimi çıkardım. Yanımda bir hareketlilik oluştu. Taehyung yanıma oturmuştu.
Benimle göz teması kurmamıştı, direk karşıya bakıyordu. Gerilmiştim, diğer tarafa dönüp dersi dinlemeye devam ettim.
"Eski imajınla mı tavlamaya çalışacaksın Sun Yeon'u?"diye mırıldandı Taehyung.Cevap vermedim. Bu durumuma şaşırmış gibiydi. Konuşmaya devam etti.
"Dün seni sordu." istemsiz bir şekilde kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Bu halime sırıtmıştı. "Neden konserden erken ayrıldığını filan." hala inanamıyordum. Sun Yeon benimle mi ilgileniyordu?
"Ama seni bugün bu kıyafetlerle görürse soğuyacağına eminim." diyip burun kıvırdı. Pişman olmuş bir şekilde kendime kızdım.
"Bu arada öğlen yemeğinde seni de masaya çağırmam için ısrar etti."
"Benden mi bahsediyoruz? İnanamıyorum hala!"
"İnan bana bende en az senin kadar şaşkınım." Tahyung cidden dalga geçmeden yapamıyordu. Yinede ağzım hala kulaklarımda sırıtıyordum. Namjoon'un bizi izlediğini yeni fark etmiştim. Tek kaşını kaldırarak bize bakıyordu. Önüme dönüp sırıtmamı engellemeye çalışırken Taehyung defterimde yazanları geçirmeye çalışıyordu.
--------------------------------------------
Öğle arası geldiğinde yemekhaneye koştum ve hemen yemek alıp bahçeye gittim. Bugün Sun Yeon'dan kaçmam gerekiyordu. Beni bu halde görmemesi lazımdı.Çünkü dağınık saçlarımla bol kazağım ve eşofmanımla gerçekten iyi görünmüyordum.
Uzaktan beni fark eden Namjoon ve Hoseok yanıma geldiler ve neden burada yediğimi sordular. Namjoon hala şüpheli haliyle bana bakıyordu. Neden Taehyung'un yanıma oturduğunu ve ne konuştuğunu merak ediyor gibiydi ama bunu Hoseok'un yanında söylemek istemiyordu.
"Ah içerisi çok sıcak geldi. Bahçede yemek istedim o yüzden." dedim. Tam bu esnada yalanımı açığa çıkarmak isteyen serin bir rüzgar esti. İçimden ona küfür ettim.
Namjoon "Tamam." dedi. Hoseok'un yanında üstelemek istemediğini fark ettim.Ama bakışları 'bana daha sonra her şeyi anlatacaksın' der gibiydi.Yanımdan uzaklaşırlarken sessizce yemeğimi yemeye koyuldum.
Yemeğimi yiyip çöpe dökmek için ayağa kalkacakken Sun Yeon ve grubunun yemekhanenin dışına çıktıklarını gördüm.Elim ayağım birbirine dolaştı bir anda .Elimdeki tabak yere dökülünce beni fark etmelerinden korktum ama neyseki gören olmamıştı. Yerdeki tabağı öylece bırakıp hemen yanımda duran ağacın arkasına sakladım. Çünkü buraya doğru geliyor gibiydiler.
Jimin'in sesi yaklaştıkça tedirgenleşiyordum.İçimden beni görmesin diye birçok kez dua ederken yan tarafta bir gölge oluştu. Daha sonra o kişinin kafasını gördüm. Bu Yoongi'ydi.Dudağımı ısırdım.
"Ne yapıyorsun burada?" diye sordu. Daha sonra üzerimi süzdü.
O kadar gerilmiş ve heyecanlanmıştım ki kalbim hızlı hızlı atıyordu. Yoongi bu halimi fark etmişti. "Sun Yeon beni gördü mü?" diye sordum.Başını olumsuz bir şekilde salladı.
Ne olduğunu anlamış olacak ki bana 'burada bekle' deyip arkadaşlarının yanına gitti.Dizlerimi göğsüme çekip sessizce oturmaya devam ettim.
"Ders başlayacak birazdan. Hadi sınıfa gidelim." bu Yoongi'nin sesiydi. Onları buradan uzaklaştırıyor muydu benim için?
"Ah doğru beş dakika kalmış gidelim yok yazılmak istemiyorum." Bu da Chelsea'nin sesi olmalıydı. Kendimi açığa çıkarmadan ağacın arkasından onlara bakıyordum. Hepsi kalkmış okul binasına doğru gidiyordu. Bir an Sun Yeon arkasına dönünce hızlıca ağacın arkasına saklandım.
"Sen gelmiyor musun?" diye sordu Sun Yeon, Yoongi'ye.
"Birazdan geleceğim." Yoongi gitmelerini bekledikten sonra yanıma gelip karşıma oturdu. Kısık gözleriyle bir süre beni inceledikten sonra ağzını açtı.
"Pekala anlat bakalım. Ne dolap çeviriyorsunuz Taehyung'la?"
Ya bi ara o kadar üşendim ki yazmaya sonra kitabı tekrar okuyunca ne kadar güzel yazdığımı görüp devam ediyim bari dedim akdjfhgaeşordhgaoşflş
Bu arada bu da paçoz jeongguk
Ya paçoz halin bile ne kadar sevimli aq tabi siz kitapta daha kötü düşünün kötü bi halini bulamadım ben kspqğsğwş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy in Luv // taekook
Fanfiction[tamamlandı] "Hey aşık çocuk!" diye bağırınca bir kaç kişi dikkatini bize vermişti. Arkamdan bağırmaya devam ettikçe bize bakan sayısı arttığı için utandım ve yanıma gelmesini bekledim. Koşar adımlarla hemen geldi. Dalga geçen gülümsemesi hala yüz...