Kim Taehyung gerçekten çıkarcı herifin tekiydi.
Biyoloji sınavından sonra daha doğrusu işi bittikten sonra benimle göz göze dahi gelmemeye başlamıştı.
Çok da sikimde değildi zaten.
Daha doğrusu ondan kurtulduğum için seviniyordum da. Beni sürüklemeye çalıştığı dünyayı hiç benimseyememiştim. Benimsemek de istemiyordum zaten.
Sun Yeon ise beni farklı şekilde gördüğü için artık onunla konuşacak ne hevesim ne de yüzüm kalmıştı. Defalarca kez benden özür dilemesine rağmen.
Yemekle dolu tabağımı Namjoon'la Hoseok'un oturduğu masaya koydum. Sandalye çekip otururken yan masanın ne kadar sessiz olduğunu fark ettim.
Normalde gülüşüp eğlenen grup artık sadece zoraki öğle arası birleşmesinde gibiydiler.
Sun Yeon ve Yoongi'nin bana olan kaçamak bakışlarını fark etmiştim.
Hiç umursamadan yemeğimi yemeye koyuldum."Min ho dün için teşekkür edip duruyor. Bugün yanımdan hiç ayrılmadı." Hoseok gözlerini devirdi. Bu duruma güldüm.
"İyi çocuk." dedim. Beni onayladı.
Namjoon'un sessiz olduğunu fark ettim. Yemeğiyle dalgın bir şekilde oynuyor arada ağzına bir kaç lokma atıyordu.
Omzundan dürttüm. "İyi misin?"Bir anda kendine geldi. Benim yanında olduğumu yeni fark etmiş gibiydi. "İyiyim."dedi gözlerini bir kaç kez yumup.
Hoseok oyuncu bir tavırla omzuna hafifçe yumruk atarak," Dün ki randevun nasıl geçti?" diye sordu.
Namjoon ağzının kenarıyla gülümsedi. Ama içten bir gülümseme değildi. Ben bunu hissetmiştim. Neler olduğunu merak ettim. Yinede onu sıkıştırmak istemedim. Zamanı gelince anlatacağını biliyordum.Yemeğimizin bitmesiyle üçümüz birden masadan kalkarken yan masadaki Taehyung ile göz göze geldim. O da yemeğini bitirmiş masada oturuyordu. Bakışlarımı hemen ondan çektim. Onunla hiçbir şekilde muhatap olmak istemiyordum.
Hoseok kendi sınıfına giderken Namjoon'la ikimiz koridorda yürüyorduk. İkimizin sınıfları yan yanaydı. Namjoon derin bir nefes alınca aramızdaki sessizliği bozacağını anladım." Jungkook." diye başladı konuşmaya. Bakışlarımı ona çevirdim.
"Yaptığım bir şeyin doğru yada yanlış olduğunu nasıl anlarım?" diye sordu tek nefeste. Kaşlarım hayretle havaya kalktı. Namjoon'un bana soru sormasına alışkın değildim. Genelde soru soran, tavsiye isteyen taraf ben oluyordum.
Sınıfa doğru ilerlemeye devam ederken, "Eğer 'bu şeyi' yapmak sana iyi hissettiriyorsa.." dedim bana açtığı kocaman gözlerine karşı," doğrudur."dedim. Neyden bahsettiğini gram bilmiyordum. Ama Namjoon'a yardım etmek istiyordum. Aynı onun bana her zaman yaptığı gibi.
"Doğru yada yanlış senin duygularınla, düşüncelerinle şekillenir."
"Jungkook.."bi kaç saniye düşüncelerine daldı. "Sanırım haklısın." gülümsedim. Ona yardım edebildiğim için mutluydum. Eliyle omzuma bir kaç kez vurup görüşürüz dedikten sonra sınıfına girdi.
Ben de kendi sınıfıma girince sınıftakilerden biyoloji dersinde olduğumuzu anladım. Biyoloji dersi demek Taehyung'u bir daha görmek demekti. Gözlerimi devirdim ve onun sırasına en uzak sırayı seçip çantamı masanın üzerine koydum.
Herkesin sınıfa gelip yerlerine oturmasıyla Bay Lee de gelip dersini işlemeye başladı. Taehyung hemen gelip kafasını sıraya gömmüştü. Geceleri geç mi yatıyordu acaba? bu düşüncemle kendime kızdım. Ne yapıp yapmadığı beni ilgilendirmezdi.
Dersin sonunda Bay Lee sınavları okuduğunu ve bize notlarımızı bizimle paylaşacağını söyledi. Tam not aldığımı biliyordum. Çünkü Taehyung soruları bana verince hepsini ezberleyecek kadar çalışmıştım. Sınavda bir ara dalsam da bütün soruları yetiştirebilmiştim. Ama Taehyung soruları yetiştiremediğini söylemişti. Benim yüzümdendi. Sınavda dalıp durmasaydım çok rahat yetiştirebilirdi. Ya düşük alırsa benim yüzümden?diye düşündüm. O zaman Bay Lee'nin ona şantaj yaptığı videoları polise vereceğini ve bu sayede Taehyung'u ailesinden alıp rehabilitasyon merkezine yatıracaklarını söylemişti.
Gergin bir şekilde nefes aldım. Taehyung uyanmış, Bay Lee'nin okuyacağı sonuçları merak eder bir şekilde onu izliyordu. İçimden yüksek not alması için dua ettim. Aksi takdirde benim yüzümden okuldan ve ailesinden uzaklaşacaktı.
Bay Lee dosyasından bir demet kağıdı çıkarıp masasına koydu. Yakasına iliştirdiği siyah çerçeveli gözlüğünü takıp kağıtları eliyle toparladı. Bütün sınıf sessizce onu izlerken birden kahverengi gözleri bana döndü.
"Jungkook,"deyip bakışlarını Taehyung'a çevirdi. "ve Taehyung," Taehyung'la gözlerimiz buluştu.
"İkiniz de müdürün odasına gidiyorsunuz?" Gerilmiştim.
Taehyung sertçe "Neden?"diye çıkıştı.
"Kopya çekmek suçundan sizi disipline yolluyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy in Luv // taekook
Fanfiction[tamamlandı] "Hey aşık çocuk!" diye bağırınca bir kaç kişi dikkatini bize vermişti. Arkamdan bağırmaya devam ettikçe bize bakan sayısı arttığı için utandım ve yanıma gelmesini bekledim. Koşar adımlarla hemen geldi. Dalga geçen gülümsemesi hala yüz...