Boy in Luv // taekook

#18

Bir erkekten hoşlanmak nasıl bir his diye düşünürken bir erkekle öpüşmüştüm. Ve hiç yanlış hissettirmemişti. Doğru kelimesini ilk defa derin bir şekilde hissetmiştim. Kendimi tanımıştım. Benliğimi kavramıştım. İlk öpücüğümün Taehyung'dan olması da ayrı bir komediydi.

Okulun çıkış zili çalmıştı. Adımlarımı yavaşlatıp etrafa bakarak ilerliyordum. Gözlerim Taehyung'u arıyordu. İçim rahat değildi çünkü. Öpüşürken geri çekilince bu durumdan hoşlanmadığını düşünüp beni bahçede bırakıp gitmişti tahminimce. Böyle düşünmesini istemiyordum. Beni yanlış anlamasını istemiyordum. Onu görmek istiyordum.

Sonunda görüş açıma girmişti. Sarı saçları rüzgarda sallanıyordu. Yanında onunla beraber yürüyen Jimin'e bir şeyler anlatıyordu. Jimin'in yerinde olmak istedim. Onu kıskanmıştım. Bir an kendime şaşırdım. Taehyung'a kendimi gerçekten kaptırmıştım. Ondan hoşlanıyor muydum? iç sesime burun kıvırdım alt tarafı öpüşmüştük, o kadar.
Taehyung bana yaklaşınca adımlarımı hızlandırdım. O benden kaçıyorsa ben daha çok kaçardım.

Taehyung'dan biraz uzaklaşınca hemen önümde Namjoon ve Hoseok'un beraber yürüdüklerini gördüm. Yanlarına gitmek istemiyordum çünkü Namjoon'u Jin'le görmenin şaşkınlığı hala üzerimdeydi. Bu şaşkınlığımı da ona belli edeceğimden emindim.

Adımlarımı başka yöne çevirip hızlandırırken Hoseok adımı seslendi. Sıkıca gözlerimi yumdum. Beni fark etmişti. Namjoon'la ikisi beni bekliyorlardı. İsteksiz bir şekilde yere bakarak yanlarına ilerledim.
"Jungkook neyin var böyle?" diye sordu Hoseok. Omuz silktim.

"Eve gidip uyumak istiyorum." Hoseok anladığını belli eder derecede başını sallarken Namjoon beni dikkatlice izliyordu. Hemen gözlerimi kaçırdım ondan.

Ne ona kızıyordum, ne Jin'le sevgili olması tuhafıma gidiyordu ne de bana söylememesi. Aynı şeyleri bende ona yapmıştım. Bugün Kim Taehyung'la öpüşmüştüm!

Sanırım sadece şaşkınlık vardı üzerimde. Bugün bana sorduğu soru aklıma geldi.

"Yaptığım bir şeyin doğru yada yanlış olduğunu nasıl anlarım?"

Kesinlikle Jin'den bahsediyordu! Kararından emin değildi ve bana danışmıştı. Söylediklerimin etkili olacak kadar beni önemsediği için göğsüm kabardı. Ona yardım edebildiğim için mutluydum.

Hoseok internet kafeye gideceğini söyleyip bizden ayrılınca Namjoon'la ikimiz kalmıştık. Hoseok gittiğinden beri iç sesimle onları gördüğümü söyleyip söylememem gerektiğini münakaşa edip durdum. Namjoon ise sessizce benimle birlikte yürüyordu. Evine az kaldığını fark edince konuya direk girmek istedim.

"Bugün Bay Lee benle Taehyung'u disipline gönderdi."yutkundum. Ondan gerçekleri saklamak istemiyordum.
"Kopya çektiğimizi fark etmiş."

"Ben demiştim Jungkook. Taehyung'a uyma diye!" sitem etmeye başladı.
"Endişelenme disipline gitmedik. Taehyung bir şekilde bizi haklı çıkardı."gülümsedim. "Ah iyi o zaman." dedi.

"Daha sonra sınıfa gidecektik ki seni gördüm boş sınıflardan birinde." Namjoon'un bakışları beni buldu. Yutkundum. Ağzımdan çıkacak kelimeleri merakla bekliyordu.
"Jin'le beraber." dedim sonunda cümlemi tamamlayıp.

"B-biz şey yapıyorduk şey-"

"Bence çok yakışıyordunuz." dedim adım atmayı kesip. "Gerçekten bir çift gibi duruyordunuz." Namjoon dediklerime karşı minnettar bir şekilde gülümsedi.

"Jungkook bunu size söylemek istedim ama bir türlü nasıl söyleyeceğimi bilemedim." başımı salladım. Daha sonra derin bir nefes alıp bombayı patlattım.