7:

4.6K 206 8
                                    

Gelin odasına gittim.Herkes burdaydı.Jimin beni görünce hemen yanıma geldi ve sarıldı.Bende sarıldım.
"Nasılsın Jimin?"
Ayrıldık.Mutsuzdu.
"Nasıl olabilirim?"
Ellerimle yüzünü avuçladım
"Jimin bak düğünden kaçacağız diyorum,lütfen anlamamaları için gülümse sadece 1 bilemedin 2 saat"
Gülümsedi,gülümsedim
"Tamam"
"Hah şöyle eski Jimin ol"
Biz gülerken yanımıza diğerleri de geldi
"Min Hee her şey tastamam hazır"
"Tamam da Suzy ve Haneul nerde?"
"Onlar gelinle kaynaşıyorlar"
"Jin onları tembihledin değil mi?"
"Merak etme bir sorun çıkacağını sanmıyorum gelin saf birisine benziyor"
"Okey o zaman bizde oturalım şöyle"
Diyerek koltuğa oturdum.Jimin de yanıma oturdu,kafasını omzuma koydu.Bende kafamı kafasına koydum.
"Min Hee"
"Efendim"
"Çok güzel olmuşsun"
"Teşekkür ederim sende çok yakışıklı olmuşsun"
"Teşekkür ederim"
Diyince ikimizde kıkırdadık
"Min Heeeee!"
"Efendim Tae"
"Ben sana yapınca bana kızıyorsun da Jimin yapınca neden kızmıyorsun?"
"Oyyy sen kıskandın mı?"
Dudağını büzüp kafasını salladı
"Gel gel"
Diyerek yanımı patpatladım Tae de yüzünde kelebeklerle geldi.Ikisininde omzuna kollarımı attım.
"Aaaa thc thc azcık beni örnek alın ya ben hiç Min Hee ye yürüyor muyum?"
"Evet sen Min Hee'ye yürümüyorsun ona koşuyorsun"
Bunu diyen Jimine dönüp
"Ben koşuyorum en azından sen uçuyorsun"
Deyince Jimin sinirlendi ve ayaga kalktı Jine vurdu ve gelin odasından koşarak kaçtı
"Ahhh bu velet onu yakalamayacağımı falan mı zannediyor?"
Diyerek ayağa kalktı ve o da gelin odasından çıktı.Biz Taeyle onların bu hallerine gülüyorduk.
Tae ile sohbet ederken içeriye Suzy,Haneul ve gelin girdi.
Biz Tae ile ayağa kalktık.
"Merhaba,Min Hee ve Tae siz olmalısınız"
Diyen gelini başımızla onayladık
"Bende Min Ji,tanıştığıma memnun oldum"
Diyerek elini uzattı.Yüzümde sahte bir gülümsemeyle elini sıktım.
"Sen bizi nerden tanıyorsun?"
Önce küçük bir kahkaha attı.
Biz Tae ile birbirimize 'bu mal mı?'
Bakışları atıyorduk.
"Jimin ve kızlar sizden baya fazla bahsetti.Hele Jimin seni öyle anlattı ki dünyanın en güzel kızı mı acaba diye düşünmedim değil"
Diyip gülmeye başlayadığında biz de yalandan güldük.
"Eee Min Hee nasılsınız?"
"Iyiyiz Suzy sen nasılsın?"
"Bende iyiyim yani iyiyiz değil mi Haneul?Min Ji çok iyi birisi"
"Evet evet,hemde çok güzel Jimin onunla evlendiği için çok şanslı"
"Yaa yeter ama utanıyorum!"
Diyip aynanın karşısında ki pufa oturdu.Biraz olsun uzaklaşmıştı
Parfümü bok gibi kokuyor!
"Hadi çıkın çıkın!"
Diyerek hepsini çıkardım.
Bende çıkmadan önce Min Ji'ye seslendim
"Min Ji biz Jimine bakıp geliyoruz!"
"Tamam tatlım"
Tatlım mı?Şu an nöbet geçiriyorum
Salona geçtik.Jimin mafya kılıklı birileri ile konuşuyordu.Hemde Jin ile birlikte!
"Onlar sanırım Jiminin bahsettiği
mafyalar"
Tae'nin söylediğini kafamla onayladım.
"Neyi bekliyoruz?"
"Haneul haklı hadi gidelim"
Diyip önden gitmeye başladım
Yanlarına varınca Jimin ve Jin bize bakıp içlerinden oh çektiler.
"Merhaba Ben Min Hee Jiminin en yakın arkadaşlarından biriyim"
Beni gören adam dudağını aşşağıya indirdi.Sakalıyla oynamaya başladı.Bir elini cebine koyup ımmm gibi sesler çıkarmaya başladı.
"Merhaba güzel bayan bende Jimin'in kayınbabası Jax Jones.Izninle bir şey öğrenmek istiyorum."
Kafamla onayaldım
"Kaç yaşındasın?"
Yanındaki bir erkek ölürcesine öksürmeye başladı.
"Anlamadım"
"Neyse unurt bu dediğimi.Ahh Tanrı aşkına kes şu öksürük denen o lanet şeyi!"
Erkek sonunda susmuştu
"Özür dilerim baba"
"Sizin isimlerinize gerek yok"
Diyerek yanımızdan geçip gitti.
"Ayy kıçımın kenarı!Sanki biz çok meraklaydık ismimizi söylemeye!"
"Şşş Haneul sakin!"
"İııı şey merhaba!"
Arkamıza döndüğümüzde bize pişmanlıkla bakan bir erkek,oğlan,adam,amca,dede!
Bilemiyorum küçük gibi duruyor ama takım elbisesi yaşından da büyük duruyor.Yanlız bir dakika bu az önceki mafyanın oğlu değil miyidi?Ahhaaa şimdi bu Haneulu-
Neyse iyi düşüneyim iyi olsun!
"Merhaba"
"Are you spink English?"
(Ingilizce konuşmayı biliyor musun?)
"Yes but didn't you just speak Korean?"
(Evet ama az önce korece konuşmadın mı?)
"Yes but I can only say hello"
(Evet ama sadece merhaba diyebiliyorum)
"I understand"
(Anladım)
Ingilizceyi nasıl biliyorsun demeyin artik o kadarda kezo değiliz!
Hepimiz konuşmayı biliyorduk ama aralarında en iyi konuşan benim.Bu arada Tae'nin Japoncası Suzy'nin ispanyolcası Haneul'un fransızcası Jimin Ve Jin'inde Almancaları çok iyi.Ben bu saydığım dillerin hiç birini bilmiyorum ama onlar az da olsa ingilizce biliyorlar.
"By the way, I am Sam"
(Bu arada adım Sam)
Diyip elini uzattı.Bende elimi uzatım salladım.
"I came from Amerika"
(Amerikadan geliyorum)
Sam ile komuşmuş kaynaşmıştık.O babası gibi değildi.Nazikti ve mafyalıktan o da nefret ediyormuş
"Min Hee sohbetiniz bittiyse hadi artık plana geçelim"
Kulağıma sabahtan beri işkence yapan Tae'ye en sonunda tamam dedim.
"Let's go to the bride"
(Biz gelini yanına gidelim)
Biz hepmiz ayağa kalkınca o da ayağa kalktı.
"Okey but  see you again.I'd like to buy you a drink"
(Tamam ama tekrar görüşelim.Sana içki ısmarlamak istiyorum)
"Thank you but I don't drink"
(Teşekkürler ama içmiyorum)
"Okey than I'll buy you something else"
(Tamam o zaman bende baska bir şey ısmarlarım)
"I hope.See you"
(Umarım,görüşürüz)
"See you"
(Görüşürüz)
Diyip ayrıldık.
"Sonunda bir an hiç bitmeyecek zannettim"
"Off abartma Jimin"
"Neyse hadi bitirelim şu işi"
Yazarın ağzından
Herkes gelin odasına gitti.Düğünün başlamasına 10 dk kalmıştı.Suzy gelini alıp son kez makyaj düzeltme bahanesiyle makyaj odasına götürdü.Oraya önceden koyduğu iplerle ellerini ve ayağını sandalyeye bağladı.Bantlada ağzını kapattı.
Daha sonra odadan çıkıp kapıyı kitledi.
Jin ve Tae'de gelen misafirlerle ilgileniyorlardı.Jimin Min Hee ve Haneul da gelin odasının arka kapısından kaçmışlardı bile.
Kaçtıktan sonra Min  Hee Jini v Taeyi arayıp attıkalrı konuma gelmelerini söyledi.Onalrda kabul ettiler.Suzy de Min Hee gilin yanına gelmişti bile.Tae ve Jinde çıkıp salondan uzaklaştıktan sonra polisi aradılar ve mafyanın olduğunu söylediler.Polisin geldiğinden emin olduktan sonra onlarda diğerlerinin yanına gitti.
Min Hee'den devam
Şu anda bizim mekandayız.Baska bir  buluşup buraya geldik.Ve tahmin edin kimi gördük?
Tabiki de Bay Jeon!
Şu anda bu kıyafetlerle Bay Jeonun tam önüne oturuyor.Ve burayı sıcak bastı.
"Çocuklar siz ne yaptınız?"
Bize çocuklar diyor ama aramızda 3 yaş var.Evet bu arada bizim mallar her şeyi anlattı Bay Jeona neyimiz oluyorsa?
"Ne yani Bay Jeon bıraksaydıkta Jimin o pis ucube yüzü makyajdan yere düşecek olan kızla mı evlendirseydik?"
"Haklısın Suzy bir de Jiminin sevgilisi var"
Hepsi bir anda Jimine bakıp içlerinden bir şeyler söylemeye başladılar
"Kim Jimin?Sevgili ne ara yaptın?"
Gibi şeyler söylüyorlardı.Ben hiç bir şey demeyip başımı utançla öne eğmiştim.Kafamı kaldırıp bay Jeona baktım.
Bana bakıyordu.Neden bana bakıyorsun?Yüzümde bir şey mi var?Bay Jeona yaklaşıp kulağına
"Hocam güzel anlarınızın tadını çıkarın"
"Sen beni tehdit mi ediyordun Min Hee?"
"Hayır hocam sizi tehdit etmiyorum sizi öldüreceğimi söylüyorum"
"Kim kimi öldürüyor görücez Min Hee"
"Görücez hocam"
"Peki beni neyle öldüreceksin?"
Elimi silah yapıp kafama götürdüm
"Bamm diye vurucam kellenizi bay Jeon "
Kahkaha atıp geri önüne döndü
"Komik olma çok sıkıcısın Min Hee"
"Merak etme o korkuya dönecek ve daha çok eğleneceğiz Bay Jeon"
Gülmeye devam etti.
Digerleri de Jimine ne kadar yalvarsalarda Jimin ağzını bile açmamış sevgilisinin olmadığını söylüyordu.Ama bizimkiler inanır mı?HAYIR!
Konuştuk eğlendik güldük.
Eve gittiğimde saat gece yarısına geliyordu.Duşa girmedim aşırı üşendim.Pijamalarımı giyip yatağıma yattım 10 dk telefonla uğraştıktan sonra uyudum.

EVET ARKADAŞLAR BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDIK.OY VERMEYİ UNUTMAYIN.SİZİ SEVİYORUM
사랑해요 😀😁😘😍😙😚



LOVE MAZE TEACHER JJK(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin