LOVE MAZE TEACHER JJK(Tamamlandı)

25:

5 dakika bekledim.Her şey,bütün plan hazırdı.En sonunda koruma yanıma geldi.
"Efendim,dışarda bir adam sizi istiyor"güldüm.
"Geliyorum"dedim ve odadan çıktım.Aşşağı indim ve deponun bahçesine çıktım.Kollarını göğsünde birleştirmiş,dik dik bakıyordu.Kapıyı kapattım.
"Hoş geldiniz"
"Hemen her şeyi anlat,o adamlar kim?"
"Bırak şimdi sen o adamaları gerçekten anlatmamı istiyor musun?"
"Beni buraya bunu sormak için mi çağırdın?"
"Hayır ama maden öğrenmeyi çok istiyorsun o zaman ben anlatmıyım sen yaşa"
Dedim ve arkasında duran korumaya göz işareti yaptım.
Koruma silahının arkasıyla Jungkook'un kafasına vurdu.
Jungkook yeri boylayınca yanına eğildim.
"Merak etme sevgilim.En yakın zamanda anlayacaksın.Ben leb demeden leblebi diyeceksin.Inan bana"

dedim ve ayağa kalktım.

"Sunminin yanına bağlayın"

Diyerek depoya girdim.
Sakallı adamın yanına gittim.
Yine o eşsiz sandalyesinde oturuyordu.Yanına usulca yaklaştım ve karşısındaki sandalyeye oturdum.

"Hayırdır?"dedi sırıtarak.
"Ben her şey için teşekkür ederim."
"Asıl ben sana teşekkür ederim black seksi.Sen olmasan bu belgeler elime geçmeyecekti"
Gözlerimi büyüttüm.
"Konuştu mu?"

Alayla kahkaha atarak arkasına yaslandı.
"Aaa ama black seksi sen beni çok hafife alıyorsun.Üzülüyorum"
Dedi ve dudağını büzdü.Suratımı buruşturdum.
"Merak etme gerçekte asla böyle değilim benden soğmanı istemem black seksi"dedi ve yine güldü.
"Tamam black'ı anladım da seksi?"

Dedim kaşlarımı çatarak.
"Bara giderken ki kıyafetin normal değildi.Hem siyahtı hemde seksiydi"dedi sakalını okşayarak.Ayağa kalktım.

"Tekrar teşekkür ederim,bu iyiliğinizi asla unutmayacağım."

Dedim ve odadan çıktım.Hemen Jungkook ve Sunmi'nin odasına gittim.Kapıyı açtım.Ikisi hala baygındı.Karşılarına sandalye çektim.Ters çevirdim ve sandalyenin başlığı önüme gelecek şekilde oturdum.
~
Geçen 10 dakikanın ardından ikiside kendine gelmeye başladı.
Ama tabiki takviyeler sayesinde
Kaç kova su oldu hala uyanmıyorlar.
"Hadi ama!"
Dedim sinirle.En sonunda uyandılar.Jungkook öksürmeye başladı.Ayağa kalktım ve hemen yanın gidip sırtına vurdum.
"Iyi misin?"

Yerinde debelendi ve ona yaklaştığım yerden uzaklaşmaya başladı.
"Dokunma bana melek yüzlü şeytan!"
"Ve şeytan meleğe aşık olur"

Dedim tebessüm ederek.
"Senden nefret ediyorum"
O sırada Sunmi uyandı.
"JUNGKOOK"Dedi kulağımın ebesini ağlatarak.
"Sunmi iyi misin?"dedi telaşla.
Hadi ama o zaten onu seviyordu,neden gözlerim doluyorki?Veya kalbim biliyordu beni sevmediğini neden şimdi tüm suç bende gibi canımı yakıyordu ki?
"Kesin sesinizi!!"
Dedim bağırarak.Ikisi de bana döndü.Nefesim daralmaya başladı.O gözler benim kalbime saplanırken,sarfettiği kelimeler beni dünyadan ayırıyordu.
O gözler.Beni benden alan siyahın her tonunu alan o gözler.Ömrümün sonuna kadar bakabileceğim gözler.
Yanına yaklaştım.Onunda gözü benim üzerimdeydi.
"Bakma bana o gözlerinle"
Cevap vermedi.Ama yüzü yumuşamıştı çünkü bende yumuşamıştım.
"Sen öyle bakınca gözlerinden yüreğime zehirler akıyor sanki."
"Haklıydın Min Hee.Ben sadece aşk ile hevesi karıştırmısım.Seni sadece aldığım heves için sevmişim"
Biliyordum bunu diyeceğini.
O yüzden sinirlenmeden Sunmi'ye döndüm.
"Sen peki küçük sıçan!Sen ne haltlar yiyorsun?"

Dedim ve ona yaklaştım.
"Min Hee lütfen yapma"
"Ben bir şey yapmam,sen zoruma gidene kadar"dedim.Sandalyeyi karşısına çektim ve yine ters oturdum.
"Sunmi her şeyi teker teker anlat ki bilmeyenler bilsin"dedim Jungkooka bakarak.Sunmi kesik kesi nefes alıyordu ve gözlerimize bakmıyordu.
"Tekrar söylüyorum ve bu son söylediğim olur,her şeyi anlat!"
Dedim dişlerimi sıkarak.Kafasını yerden kaldırmadı.Ayağa kalktım sandalyeyi geriye attım ve saçından tuttum.Geriye çekince ikiside bağırdı.
"AAHHHHHH"
"MIN HEE BIRAK ONU!"
"Anlatıyor musun anlat mıyor musun?"
Yine cevap vermeyince hırıldadım ve yüzüne tokadı geçirdim.
Geriye sendeledim.Arkamı döndüm.
"Kararın hala aynı mı?"
Cevap gelmeyince önüme dönmemle Sunminin karnına tekme atmam bir oldu.
Odayı Jungkook'un ağlamaları Sunminin acıyla inleme sesleri geliyordu.
"Anlaşıldı sen konuşmayacaksın.
Sıkıntı yok.Ben her zaman burdayım ve sizde dedim"
Ve sakallı adamın attığı gibi kahakaha attım.Sandalyeyi önlerine çektim.Korumaya gel işaret yaptım.koruma geldi.
"Bana bol köpüklü kahve"
Dddim ve sırıttüm.Koruma kafasını salladı ve çıktı.
"Kahve içiyim ki akşam olunca uykum gelmesin.Sizin zaten uykunuz gelmez.Neden diye sormayın insan canı acırken nasıl uyuyabilir ki?"dedim ve yine güldüm.
~
Şu anda Sunmi ve Jungkook'un karşısında keyifle kahvemi yudumluyorum.
"Hadi ama Sunmi ben sıkıldım anlat artık"
"Benim a-anlatacak bir şeyim yok"
"Evet anlatacak bir şeyin değil bin şeyin var"
"Yeter artık zorlama kızı senin derdin beninle onunla değil onu kıskandığın için ona zarar veremezsin"Kahvemi sertçe tabagına koyup ayağa kalktım.
"Ben bu orospuyu kıskanacak kadar düşmedim.Sen hiç bir şey bilmediğin için bunları söylüyorsun.Aslında beni kendini öldürecek kadar çok kıskanan Sunmiydi."
Dedim gözlerimin dolmasına izin vererek.
"Yalan söylüyorsun!"
"Jungkook,madem yalan söylüyorum o zaman Sunmiye sor yalan mı söylüyorum?Sen ona inanırsın."Ikimizde Sunmiye döndük.
"Evet Sunmi söyle yalan mı söylüyorum ben?"
Kafasını yine aşşağı indirdi.
Alayla kahkaha attım.
"Yalan söylediğimi nasıl ispatladı ama,bravo"diyerek alkışladım

"Sunmi bu kız sana iftira atıyor değil ki sen bir şey yapmadın?"

Sunmi ağlamaya başladı.
"Özür dilerim,b-ben çok özür d-dilerim"
Dedi ağlayarak.Jungkook sinirlenip yerinden kalkmaya çalıştı.
"NİYE ÖZÜR DİLİYORSUN?BEN BİR ŞEY YAPMADIM DESENE SUNMİ"
"Sevgilin yalan söyleyemiyor"
Dedim alayla.
"Sunmi"dedi kısık bir sesle.
"Bak eğer doğruyu söylemezsen annen ölür"dedim.
Kafasını kaldırdı.Hem iki yana salladı hemde ağlamasını arttırdı.
"HAYIR YAPMA MİN HEE SANA YALVARIRIM"
Ardından Jungkook
"EĞER ANNESİNE BİR ŞEY YAPARSAN-"
"O zaman konuşsun.Evet seni dinliyoruz Sunmi"
Daha da ağlaması beni deliye çevirirken,Jungkookun hala bana inanmaması ise ayrı bir delilikti
"Ben böyle olsun istemedim"
Dedi kısık sesle.
"Duyamıyoruz bağır biraz!"
"Ben sadece aşkım için yaptım".
"Bağır!"
Biraz daha sesini yükseltti.
"Ben Suzy'yi sen sanıp öldürdüm"
Jungkook çok şaşırmıştı.Işe deli olduğum bir konu daha!Sanki bilmiyordu.
"Ben Min Hee'yi çok kıskandım tamam mı?Her şeyi ben ayarladım sırf Jungkook'tan uzak olsun diye annesini ve kendi babamı öldürdüm.Zorla çocuğu olmayan çift bulup para karşılığında Min Hee'yi evlatlık alıp yurt dışına gitmelerini istedim.Ikinizin evleneciğini hiç tahmin etmedim.Sonra babası bir şekilde duyup gelmiş.Sana anlatmak için yalvarmış ama onu dinlemeyip Jungkooktan boşanmayınca bende çözümü-"
"Öldürmete buldun"

Dedim sakince.Ağlıyordu hala.
Jungkook,o kötüydü.Inanmıyordu ama sonunda korktuğu oldu.
İşte sevgilim asıl şimdi olacaklar için çok özür dilerim.
"Biliyor musun Sunmi?Bende baktım seni ne kadar döversem döviyim yinede intikam ateşimin sönmediğini farkettim."
Dedim ve duvar kenarında olan çantayı açtım.Içinden silahı çıkarıp mermisini de taktım.
Beni görmüyorlardı arkam onlara dönüktu.Silahı elimin arkasına sakladım ve yanlarına gittim.

"Bende çözümü neyde buldum biliyor musun?"
Biraz yaklaştım ve silahı elimin arkasından çıkardım.
"Ölümle!"dedim ve tetiği çektim.
Ikiside bağırmaya başlamıştı.
Tam alnının ortasından nişan almıştım.
"MIN HEE HER ŞEYİ ANLATTI İŞTE DAHA NE İSTIYORSUN?"
"BEN SÖZÜMÜ HER ZAMAN TUTARIM JUNGKOOK"
Dedim.Durdum ve devam ettim.
"Dişe diş,kana kan,cana can".
Dedim ve tetiğe bastım.Gözlerimi kapattım ve silahı yere attım.
Kulaklarıma gelen silah sesi içimi titretmiş bana Suzy'nin o kanlı halini hatırlatmıştı.

Suzy,kardeşim.Intikamını aldım.
Kanını yerde koymadım.Gözün arkada kalmasın kardeşim.Ben Park Min Hee,senin intikamını layıkıyla aldı.Mezarından beni duy kardeşim.Kemiklerini sızlattım bu işi yapana kadar.
Ama rahatla kardeşim.Bitti artık her şey bitti.Hem senin hayatına son veren hemde benim hayatımı darma duman eden o şerefsizi öldürdüm.Huzur içinde yat kardeşim.Mekanın cennet olsun...

Evet arkadaşlar.Bu bölüm biraz duygusal biraz tuhafdı diger bölümde bundan farksız olacak.Yorumlarınızı eksik etmeyin.Oy verin.Allaha emanet olun.사랑해요 ❤