18:

2.3K 138 26
                                    

Sabah alarmımla uyandım.
"Hay sesini siktiğimin alarmı."
Diyerek güne başladım.Okul kıyafelerimi giyidim ve kendime kahvaltı hazırladım.Yanıma kasada olan paradan aldım.
Evden çıktım ve yola düştüm.
Okulun bahçesine girdim ve Chanyoul'u gördüm.Arkadaşları ile konuşuyordu.Iyi çocuktu ya!

Yanlarından geçerken kolumdan tuttu.
"Günaydın Min Hee"
"Günaydın,naber?"
"Iyidir senden naber?"
"Iyidir bende"
O sırada Sehun ve Chen geldi.
"Vayy kanka Min Hee ile kankasın bakıyorum"
"Evet Sehun neden sırıtıyorsun?"
"Omooo Chanyoul utanma bizden"
"Chen ve Sehun burayı terk etmek için 5 saniyeniz var,1,-"
"Tamam ya gidiyor biz"
Dediler ve gittiler.Komiklerdi.
Chanyoul yine ensesini kaşıdı.
"Bizim malları çok umursama"
"Utanınca çok komik oluyorsun"
"Utanmıyorum ki!"
"Bal gibi de utanıyorsun"
"Yani sen beni komik mi buluyorsun?"
"Evet.Ama sana bunu söyledim diye tek sen böylesin zannetme"
"Başka kim böyle"
"Jimin ve Taehyung"
"Ahh Taehyung ah.Kendisini yakışıklı zanneden Jin'den sonra gelen en egoist çocuk"
"Heyy ona egoist diyemezsin"
"Evet doğru Jimin daha egoist"
Dedi ve gülmeye başladı.
"Neyse neyse ben sınıfa gidiyorum"
"Tamam beraber gidelim"
Kafamı salladım.Beraber merdivenleri çıktık.Yine cenemezi tutamamış ölümüne konuşup gülüyorduk.9'ların katinda ismimi duymamla soluma döndüm.
Bana baktı gülümsedi ve gel işareti yaptı.Ama sorun şu ki bu sefer gülümsemesi bana cehennem oluyordu.
"Ben geliyorum bi dakka"
"Tamam ben sınıftayım"
Dedi ve gitti.Bende matrmatik hocamın yanına gittim.
"Efendim Bay Jeon"
"Min Hee bende seni arıyordum"
"Ne konuda?"
"Bak bu Jung Hee.Bu okula yeni geldi.Ona okulu tanıtmanı ve arkadaşlık yapmanı istiyorum"
Yanında ki kıza baktım.Ukala mal birisine benziyordu.Ağzında sakiz tırnağında oje vardı.Aman tanrım altına bir sey giyimemiş!
"Neden ben?"
"Çünkü öyle istiyorum"
"Sizin istediğiniz gibi olamaz her şey"
Kolumdan tuttu ve kulağıma fısıldadı.
"Şu an trip sırası mı?"
"Ne tribi be?Sen trip atılmaya bile değmezsin.Ayrıca neden bana yakınlaşmaya çalı-"
Dememe kalmadan beni itti.
"Kendine gel öğrenci!"
"Ben kendimdeyim öğretmen!"
Arkadan bizimkiler anırarak gelmeye basladı.
"Min Hee yavaş ol ağlayacak şimdi hoca"dedi Taehyung.
Herkes gülmeye başladı.Ama o
O üzgündü.Gülmüyordu ve gözlerimden ayırmıyordu.
"Min Hee odama gel"
Dedi ve merdivenleri 2'şer çıkarak yukarı çıktı.Üzülüyordum ama üzüldüğüm için de gerizekalı olduğumu düşünüyordum.
"Amann bos verin sanki farklı  şeyler söyleyecek."Biliyordum ama yinede kalbim acıyordu.
Kendimi kandırıyordum belkide.
Belki kalbim hala ona muhtaçtı.
Belki benim can suyum oydu.
Yukarı çıktık.Diğerleri sınıfa gitti.
Bende Bay Jeon'un odasına gittim.
Kapıyı iki kere tıklattım ve içeri girdim.
"Efendim Bay Jeon"
"Min Hee seni uyarıyorum.Bu yaşadıklarımızı okula yansıtırsan kötü olur."
"Bu uyarı değil Bay Jeon Tehdit"
"Ne anlıyorsan.Yeter ki okula yansıtma"
"Emredersiniz Bay Jeon"
Dedim.Arkamı dönüp çıkıyordum ki
"Yanlız ben o trip atan kızlara deli olan ve onlara asla dayanamayan erkeklerden değilim"

"Senin erkekliğine sıçıyım"
Dedim dişimin arasından.
"Ve o yeni gelen öğrenci senden sorumlu"
"Hah gerçekten mi?Bu kadar mı yani?"
"Ney olduğunu anlamadım ama evet bu kadar"
"O veletle uğuraşıcağıma sevdiğim adam tarafından 1 değil 1000 kere daha terk ed-"
Durdum ve yutkundum.Çenem ah çenem.
"Her neyse.Umurumda bile değil o velet"
Dedim ve dışarı çıktım.Sınıfa gittim.Yerime oturdum.
"Ee ne diyor o matematik bozuntusu?"
"Haklıydın Jin.Hep aynı şeyler"
Hepimiz bu durumu geçiştirdik ve başka şeyler konuştuk.
"Arkadaşlar ünüversite sınavına 1.50 sene kaldı."
"Bence çalışmaya başlamalıyız"
Herkesin derdi önümüzde ki ünüversite sınavıydı.Ama benim derdim Suzy'nin intikamıydı.
Her ne kadar aynı kişiyi sevsekte o benim kardeşimdi.Nerden anladın demeyin ben onun ciğerini biliyordum.
"Off ya ders matematik"
Diyen Haneul'a hepimiz göz devirdik.
"Ya niye hatırlatıyon ya?"
"Hoca gelince daha da sinirlenmeyin diye"
Bekledik.Hoca geldi.Hepimiz uyuşuk uyuşuk ayağa kalktık.
Hoca iceriyi süzdü.
"Min Hee hariç herkes otursun"
Herkes oh cekerek oturdu.
Ben burda mal gibi kaldım zaten boyum da uzun.Böyle olunca dev gibi hissettim.
"Neden?Diye sormayacak mısın?"
Cevao vermedim.Takmadım.
Konuşmak istemiyordum.
"Cevap ver"
Yine cevap vermedim.Deli oldu.
Herkes aşırı ciddiydi.Ama ben ha!
"Cevap ver Min Hee sana bir şey sordum"
"Dersin yarısı gitti"
"Ders benim dersim.Istediğimi yaparım"
İstediğimi elde etme gülüşü attım
Böyle diyeceğini biliyordum.
"Ağız benim ağzım istediğim gibi konuşur istedigim gibi susarım"

Tüm sınıftan bir owww yükseldi
"Çık dışarı"dedi.Başımı saygıyla eğidim.Cantamı aldım.Digerlerine işaret yaparak sınıftan çıktım.
Kantine indim.Kahve aldım ve masaya oturdum.Telefondan bir siteye girdim.Silah satın alacaktım.En ağır kurşunlara baktım.En sonunda bukdum ve sipariş ettim.Onu ağır ağı öldürecektim.Ona yaptığının bin katı.Onun akıttığının 10 kat fazlasını akıtacaktım.Evet kötüyüm asla iyi düşünemiyorum.
Içim intikam ateşiyle yanarken aklımla hareket edemiyordum.
Hemen al butonuna tıkladım.
Aptalca gülümseyip kahvemden 1 yudum aldım.

Arkadaşlar 1 günde iki bölüm sizleri seviyorum oy vermeyi unutmayın.yorum yapanlarınızı çok seviyorum.
Allaha emanet olun 사랑해요 ❤

LOVE MAZE TEACHER JJK(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin