||ROCKABYE|| [Nomin/Jaeno]

10. Bölüm

Yorum yapmayı unutmayın, lütfen~ *3*

Bir süre herkes birbiri ile tanışmıştı.
Mark Haechan ile konuşmaktan özellikle kaçınıyor Jaemin'e ise ne olduğunu anlamadığı için hiç laf atmıyordu.

"Demek sanat ile çok ilgilisin, Renjun" diye sordu Jeno.
Nedense Renjun ve aralarında saçma sapan bir gerginlik vardı. Tabi neden Renjun'un tam Jeno ve Jaemin'in ortasına oturmuş olmasından da olabilirdi.

Renjun gülümseyip onayladı.
"Jaemin'in bir kitap yazdığını öğrendiğimde onlara illüstrasyon yapabileceğimi düşünüp çok sevinmiştim." dedi daha sonra Jaemin'e baktı.
"Ama Jaemin hazır olmadığını söyledi."

Jeno sinirle gülümseyip "Bana bile okutmuyor." dedi.
Jaemin telaş ile Renjun ise anlamaz gözlerle baktılar Jeno'ya.
Jeno elini ensesine götürüp.
"Yani bana bile göstermezdi demek istedim." dedi.

Renjun omuz silkip Jaemin'e baktı.
"Fanı olduğun kişiye bile göstermeceksen benim hiç şansım yok." dedi. Jaemin duyduğu şey ile elindeki Mark'ın az önce dağıtığı kurabiyeyi Renjun'un ağzına soktu.
"Neler saçmalıyorsun canım arkadaşım, fan olan Haechan ben değilim." dedi ve yapmacık gülümsemeler eşliğinde Renjun'un ağzını doldurmaya devam etti.

"Ama odanda büyük boy yastığı-"
Jaemin telaşla çilekli sodayı Renjun'un ağzına tıktı. Jeno'nun şüpheli bakışları eşliğinde "Haechan'ın odasında büyük boy bir Mark yastığı var , evet Haechan çok büyük bir fan." dedi abartılı bir sesle.

Mark bu duyduğu ile köşesine daha da pısmış Haechan'ın ona göz kırpmasını dehşet içinde izlemişti.
Renjun daha fazla bu yemek baskısına dayanamayıp Haechan'ın yanına geri döndü.

Jaemin tam rahat bir nefes almıştı ki Jisung'un ona seslenmesi ile suratına yapmacık bir gülümseme yerleştirip ona baktı.
"Jaemin hyung biliyor musun bu kurabiyeleri Jeno hyung yaptı." dedi
"Yakın bir arkadaşının tarifiymiş araları bozuldu yakın zamanda. Kendini mutfağa attı zavallı Jeno hyung."

Haechan heyecanla araya girip
"Ay, Jaemin de acayip yapar böyle şeyleri. Hatta tam seninkinin kıvamında olmuş değilmi Jaemin-ah?" diye sordu.

Jeno ve Jaemin gerilmekten kırmızılaşmışlardı.
"Demek Jaemin hyungda da aynı tarif var. Allahın işine bak işte." dedi ve gergin ikiliye sırıttı.
Jaemin birden ayağa kalkıp elini kendini serinletmek için salladı
"Burası fazla mı sıcak oldu ne?" dedi.

"Yalanlar fokurduyordur altını kısayım ben." dedi Jisung ve sırıtarak mutfağa gitti.
Jaemin Jisung'dan öcünü almadan önce bir balkona çıkmaya karar verdi.
Buraya Jeno ile konuşmak için gelmişti ama baskı ve şiddete maruz kalıyordu.
Üstelik kardeşim dediği insan üç başlı yılan çıkmıştı.
Park Jisung sen az çınğıraklı değildin, kuyruğunu koparık Chenle'nin eline vereceğim.

Balkona çıkıp şöyle temiz bir hava aldı.
Üst kattaki odalardan birinin balkonundaydı odada tanıdık bir kaç eşya olduğu için Jeno'nun odası olduğunu tahmin ediyordu.

Bu gün mutlaka konuşmaları lazımdı, Jeno'nun arkadaşlığı vazgeçebileceği bir şey değildi. Vücudunu yalayan esinti ile kollarını ovuşturdu.

Üzerindeki kazağı bir ara çıkarmış olmalıydı ki şu an ince gömleği ile kalmıştı.
"Hasta olacaksın." Jaemin tanıdık ses ile arkasını döndü.
Jeno'nun elinde orta boy polar bir battaniye vardı.

"Vay canına şu an acayip klişe bir sahne yaşıyoruz." dedi Jaemin kıkırdayarak.
Jeno'da gülümseyip battaniyeyi kendi sırtına attı ve artan ucunu Jaemin'e verdi.

Battaniye ikisini de sarmıştı.
Şu an ortama gergin bir sessizlik hakimdi. Daha sonra Jaemin çekinerek Jeno'ya baktı.
"Özür dilerim." dedi "Benim durumum seni hiç ilgilendirmezdi, kendi sorunum ile kendim ilgilenmeliydim."

Jeno şaşkınlıkla baktı Jaemin'e
"Sen neden özür diliyorsun ve ne sorunu? Gay olman bir sorun değil Jaemin!" dedi ve yumuşak bir şekilde baktı pembe saçlı olana.

"Bu asla bir sorun değil, ben tam bir gerizekalı gibi davrandım."
Dedi.
"Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilememiştim ve eve gelip seni rahatsız etmek de istememiştim."
"Etmezdin." dedi Jaemin acele ile sesinde hüzün vardı.
"Seni bekledim. Tüm gece bekledim."
Jeno üzgünce kafasını eğdi
"Ben homofobik değilim Jaemin-ah, ama benim için çok yeni ve rahatsız edici bir farklılığı olan duygularla baş etmeye çalışıyordum. Hala çalışıyorum." dedi.

Jaemin elini Jeno'nun yüzüne koydu.
"Beni itekleyip durmazsan ben sana yardım ederim." dedi.
Jeno Jaemin'in elinden sıyrıldı ve omuz silkti.
"Bu durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale sokar çünkü düşüncelerimin sebebi sensin Jaemin-ah." dedi.

Jaemin balkonun demirlerini tutup sıktı.
"Benden uzak olmandan hoşlanmıyorum." dedi.
"Sen sahip olduğum en iyi arkadaşssın bunu kaybedemem Jeno-ah. Sadece benimle konuş başka bir şey istemiyorum." dedi.

Jeno kolunu Jaemin'in belinr sarıp onaylayan bir ses çıkardı.
"Biraz kafamı toplamam için izin ver olur mu?" diye sordu "Sadece birazcık, sana geri döneceğime söz veriyorum."
Jaemin sıkıntı ile iç çekip somurtarak Jeno'ya baktı.
"Fazla uzun sürmesin." dedi.

Jeno gülümseyip Jaemin'in saçlarını karıştırdı.
"Bu renk sana çok yakışmış, şeker prensi gibi olmuşsun."dedi.
Jaemin utanıp başını yan tarafa çevirdi.

"Teşekkür ederim." dedi. Jeno utangaç Jaemin'e gülümseyip belindeki elini onun eline sarıp içeri çekiştirdi.
"Hadi aşağıya inelim, bakalım Renjun kimin benim fanım olduğunu açıklayabilecek mi?" dedi ve Jaemin'e göz kırptı.
Jaemin itiraz etsede Jeno onu çoktan sürüklemeye başlamıştı.
"Biliyor musun Jaemin? " dedi birden durup.

"Beni idol Jeno olarak desteklemene çok sevindim, senin gibi bir fanım olduğu için çok mutluyum." dedi.
Jaemin kızarıp elini itiraz edercesine salladı.
"Hayır öyle takıntılı falan değilim sadece arkadaşımı desteklemem gerek diye düşündüm asıl fan olan Haechan. Cidden!" dedi çok hızlı konuşmuştu.

Jeno Jaemin'in yüzüne yaklaşıp kulağına eğildi.
"İdol olan Jeno'nun daha etkileyici yanlarını göstererek seni fanım yapacağım." diye fısıldadı "Ama bu sefer arkadaşın olduğum için değil seni gerçekten hayran bıraktığım için fanım olacaksın."
Jeno sırıtarak çekilirken Jaemin bacakları eriyip onu yarı yolda bırakmasın diye dua ediyordu.

Uyumadığınızı biliyorum hadi okuyun bakalım:)