22. Bölüm

761 74 31
                                    

Medya o kadar güzel ki kelimeler yetersiz kalıyor;(

Jaemin uyuku sersemi çalıp duran telefonunu gözlerini ovuşturarak komodinin üzerinden  aldı.
Haechan arıyordu.
Jeno'da yanında kıpırdanıp doğruldu.

Uyukudan şişmiş gözleri ile Jaemin'in çıplak bedeninin üzerinden telefona baktı.
"Bu saatte neden arıyor ki acaba?" diye sordu Jaemin'e fisıltıyla. Telefon çalıp çalıp susmuştu.
Jaemin Jeno'nun uykudan çatlayan sesine gülümseyip yanağını öptü.
"Bilmiyorum." dedi "Ama arasam iyi olacak."

Jaemin yataktan kalkıp kapıya doğru ilerlerken Jeno'da kalktı ve Jaemin'in mavi swetshirtü ile kendisininkini aldı.
Salona inip Jaemin Haechan'ı aramadan önce swetshirlerini giydiler.

Jeno koltukta Jaemin'in kucağına başını koyarak yatarken telefonu hoparlöre almasını istedi.
Jaemin numarayı çevirip hoparlöre aldı ve Jeno'nun saçlarıyla oynamaya başladı.
İki çalış sonra Haechan telefonu açmıştı.
"Jaemin-ah" dedi sesi ağlamaklı geliyordu ."Hemen bana gelebilir misin? Kendimi çok kötü hissediyorum."

Jaemin telaşla "Ne oldu? Neden ağlıyorsun?" diye sordu Jeno'nun da endişesi gözlerinden okunuyordu.
Haechan burnunu çekip daha da kısık bir sesle "Sadece gel olur mu? Lütfen." dedi.
Jaemin onaylayıp telefonu kapattı.
Bir süre ne olduğunu anlayamadıkları için Jeno ile bakıştılar.

Jeno Jaemin'in kucağından kafasını kaldırıp endişeli sevgilisinin dudaklarına kısa bir öpücük konudurdu.
"Endişelenme, hadi gidelim." dedi ve Jaemin'i elinden tutup kendisi ile birlikte kaldırdı.
Swetshirtleri çıkarmadan altlarına kot pantolon giydiler Jeno ek olarak maske ve şapkada almıştı.

Daha sonra evden hızlı bir şekilde çıktılar, Chenle evde yalnızdı ama sonuçta 3 yaşında çocuk değildi başının çaresine bakardı.
Jaemin bir taksi çevirdi ve adresi verdi endişe ile camdan dışarı bakarken Jeno Jaemin'in ellerini elleri içine alıp destekleyici bir şekilde sıktı.

"Eminim halledemeyeceğimiz bir şey değildir." dedi ve şöförün garip bakışlarına aldırmadan- çünkü homofobiklere kudurmak serbestti- Jaemin'in yanağını öptü.
Jaemin de sevgilisine  gülümseyip edişelenmemeye çalışırken başını Jeno'nun omzuna koydu.
Jeno'nun rahatlatıcı kokusunu içine çekti ve gözlerini kapattı.
Jeno ona çok iyi geliyordu.

*
Haechan hiç durmaksızın çalan zil ile koşarak kapıyı açmaya gitti.
Kapıyı açmasıyla Jaemin hızlı bir şekilde Haechan'ı kolları arasına aldı.
Haechan birinin ona gerçekten içten bir şekilde sarılmasının rahatlığıyla ağlamaya başladı. Öyle şiddetli ağlıyordu ki kapıyı kapatıp onları içeri tarafa yönlendiren Jeno'yu hala fark etmemişti.

Salondaki büyük ruhsuz koltukta otururlarken Haechan'ın şiddetli ağlaması yavaş yavaş kendini sarsıntılı iç çekişlere bırakmıştı.
Jaemin arkadaşını teselli ederken Jeno Jaemin'den öğrendiği bir çay tarifini mutfakta hazırlayıp 3 kupaya güzelce koymuş getirmişti.
Haechan teşekkür edip çayı ellerinin arasına alıp Jaemin'in kolları arasına büzüştü.
Jeno'nun varlığını şu an fark etmişti ama umursayacak halde değildi.

"Haechan-ah" dedi Jaemin yumuşak bir sesle "Hadi ne olduğunu anlat."
Jeno kupası elinde Haechan'nın ne diyeceğini duymak için merakla oturduğu yerde kayıp onlara yaklaştı.
Jaemin üzgünce Jeno'ya baktı bir yandan da cesaretlendiren bir şekilde Haechan'nın kolunu okşadı.
Haechan yutkunup gözlerini sildi ve burnunu çekti.
"Mark ile öpüştük." dedi.
Jaemin ve Jeno aynı anda şok içinde "NE?" dediler.
Haechan tepkilerine gülümseyip omuz silkti.
"Havuzdaydık ve ben fotoğraflarını çekiyordum." diye devam etti. " Daha sonra Mark beni havuza itti ve bir şekilde suda şakalaşmaya başladık ve Mark birden ciddileşti."

Elleri ile oynamaya başlamış bu sırada Jaemin'den uzaklaşmıştı.
Jeno Jaemin'e kısa ama düşünceli bir bakış attı Jaemin'de ona endişeli bir şekilde bakıyordu.
Haechan ikilinin bakışmalarını fark edip kıkırdadı.
Jaemin ve Jeno bakışlarını Haechan'a çevirdiler.

"Çok belli ediyorsunuz." dedi gülümseyerek. "Tebrik ederim."
Jeno ve Jaemin utangaç bakışlarını Haechan'dan kaçırdılar.
"Şuan da konu biz değiliz." dedi Jeno "Mark ile öpüşmenin seni ağlatacağını düşünmüyorum."
Haechan bacaklarını kendine çekip anlatmaha devam etti.
"Mark ciddileşti ve bir şey denemek istediğini söyleyip beni öptü daha sonra ben de ona karşılık verdim. Sonrada..."

Haechan tekrar ağlamaya
başlayınca Jeno'da Haechan'nın diğer tarafına oturdu ve sırtını sıvazladı.
Haechan kızarmış gözlerini tekrar sildi.
"Bana idolüm ile öpüştüğüm için mutlu olmamı ve bu öpüşmeyi onun gay olduğunu ispatlamak için yaptığımızı söyledi. İki taraflı birbirimizi kullandığımıza göre onu rahat bırakabileceğimi söyledi." dedi.

Jaemin duyduğu şeyleri algılamaya çalışırken sinirle ayağa kalktı.
"Bu şerefsizliği nasıl yapar? Kobay faresi misin sen? Bu ne cüret?" diye sinirle bir o tarafa bir öbür tarafa yürüdü.
Jeno Haechan'ın omzunu sıkıp sevgilisini rahatlatmak için Jaemin'in yanına gidip onu kolları arasına aldı.

Jaemin Jeno'nun ona sarılmasına izin verip üzgün bir şekilde Haechan'a baktı.
Haechan onlara mutluluk ve biraz da imrenme ile bakıyordu.
Jaemin bunu fark edince Jeno'no kırılmasın diye yanağını öpüp kollarından ayrıldı.
"Üzülmede gerek yok Haechan-ah, seni bu şekilde kullanan birisini hak etmiyorsun. Sen o kadar mükemmel birisin ki o kadar renklisin ki Mark senin için çok gri olduğunu belli etti." dedi Jaemin.

"Onu unutman için elimden geleni yapacağım. Ben yanındayım arkadaşım."
Jeno'da onay verdi. "Jaemin ne yapıyorsa ben de onu yapıyorum." dedi "Yani ne zaman yardıma ihtiyacın olursa buradım."
Haechan ikiliyi yanına çağırıp sıkıca sarıldı.
"Şu an moralim bozuk olduğu için bu kadar rahatsınız bütün ayrıntıları istiyorum." dedi sinsi bir şekilde gülerek.

Jeno ve Jaemin'de neşesi yerine gelen Haechan için oldukça sevinmiş birbirlerine mutluluk ile bakmışlardı.
Haechan ikisini birden bırakıp ayağa kalktı ve kollarını sıvadı
"Mark'ın kimin ile uğraştığı hakkında hiçbir fikri yok." dedi ve sinsi bir şekilde güldü.

Birbirinin poposundan ayrılmayan Nomin favorim:))

||ROCKABYE|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin