||ROCKABYE|| [Nomin/Jaeno]

28. Bölüm

Yeni hikayem yayınlandı.

Stary Night[Nomin] 

ilginizi bekliyorum~

Mark telefonuna gelen bildirim ile dans etmeyi bırakıp telefonuna baktı.
Mesaj menejer hyungdandı. Fan sitelerinden birinin daha hacklendiğini söylüyordu.
Mark sıkıntı ile iç çekti ve göz devirdi

Haechan'ın ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu. Kesinlikle ona bir özür ve bir açıklama borçluydu ama menejer hyung tepesinden ayrılmadığı için bir türlü Haechan'ı görememişti.
Böyle bir özür ise telefondan yapılmamalıydı,  kesinlikle yüz yüze olmaları lazımdı.
Terli saçlarını geriye atıp duş almak için dans odasından çıktı.
Duş aldıktan sonra kesinlikle Haechan ile buluşucaktı, evine daha önce Haechan'a çikolata hizmeti yapmak için gitmişti yani evini biliyordu telefonunu ise bir süre kapatırdı, menejer hyung fazla meraktan ölmezdi ya sonuçta.

*
Haechan koltuğuna oturmuş tavana bakıp ofluyordu. Evde yine kimse yoktu, Jaemin Jeno'nun ayrılığını kitabına odaklanarak çıkarmaya çalıştığı için sıkıcı ve dalgım birine dönüşmüştü, açtığı anti sayfalarına Mark'tan nefret edenler birikmişti ama bu Haechan'ı tatmin etmek yerine sinirlendiriyordu.

Mark'a olan bütün öfkesi çoktan geçmişti yine de anti sayfalarını açıp fan sayfalarını hacklemek çok eğlenceliydi. Hem Mark daha ondan özür dilemiş değildi, Haechan Mark yüzünden kendini çok yalnız hissediyordu ve ne arkadaşları ne de ailesi bu duygusundan çıkmasına hiç yardımcı olmuyorlardı.
Ten ve Renjun Çin'de olduğundan ve aşırı meşgul olduklarından Haechan'a vakit ayıramıyorlardı.

Bu arada Renjun bir sevgilisi olduğunu söylemişti Haechan kuzeni için mutluydu ama kendisini hem sap, hem yalnız hem de 3 çocukla ortada kalmış gibi hissediyordu.
Oflayıp televizyondaki çizgi diziye baktı, fazla neşelilerdi ve bu mide bulandırıcıydı.
Televizyonu sinirle kapatıp tekrar tavanı incelemeye başladı.
Belki de başka bir ülkeye taşınıp adını Jackson yapardı, hem Mark'ı unutur hem de yeni bir hayata başlamış olurdu. Bu hayatının yarısını boş beleş geçirmişti çünkü.

Haechan yeni hayatında saçını ne renk yapacağına karar vermeye çalışırken evde yankılanan zil sesi ile irkilip kapıyı açmaya gitti.
Usanmış bir şekilde delikten bakmadan kapıyı açtı.
Ona el sallayan kişi ile ise kapatması bir oldu.
Mark neden buradaydı? Yeni hayat planlarını hissedip mahvetmeye mi gelmişti?

Kapı vurulduğunda Haechan bir kaç adım geri gitti, açmak istemiyordu.
"Haechan-ah, kapıyı açar mısın?Seninle konuşmak istiyorum." diye seslendi Mark kapıyı tıklatmaya devam ederken.
Haechan ses çıkarmadan bir kaç adım daha geriledi.
"Defol git!" diye bağırdı.
Mark üzgünce iç çekip alını kapıya yasladı.
"Lütfen Haechan-ah, bu seninle konuşmak için tek şansım. Bir daha istersen yüzümü bile görmezsin." dedi yalvaran bir tonda.

Haechan kollarını kavuşturup sanki Mark görebilirmiş gibi omuz silkti.
"Hayır!" dedi keskin bir şekilde.
"O zaman buradan konuşurum." dedi Mark ve kapının önündeki eşiğe oturdu.
Haechan histerik bir şekilde gülüp "İğrenç sesin ile kulaklarımın zevkini bozmanı istemiyorum!" dedi. "Kapa çeneni ve kapımın önünü kirletme."
Mark Haechan'ın huysuzluğuna gülümsedi sesine bayıldığını biliyordu.
"Haechan -ah" dedi uysal bir sesle.
"Ben o kadar üzgünüm ki, senden gerçekten çok özür dilerim."

Haechan şok içinde gözlerini büyüttü ve hızlı adımlarla kapısına gidip sert bir tekme attı kapıya, Mark ani gürültü ile korktu.
"Seni şefersiz! Bir özür ile her şey düzelecek mi sanıyorsun?" diye sordu Haechan bağırarak.
"Senin değersiz özrünü istemiyorum, koca kıçını kaldır ve kapımın önünden defol!"