FİNAL

1K 68 125
                                    

Bu final yaptığım ilk hikaye, becerebildiğim için mutluyum.
Kendimi Aşk-I Memnu final yapıyor gibi hissettim:")
Umarım bu zamana kadar severek okumuşsunuzdur~
Başka hikayelerde görüşmek üzere @~@

Jeno gözlerini kamaştıran güneş ışığı ile uyandı.
Bir süre sersem bir şekilde etrafa bakıp kocaman gerildi.
Yorganı tekmeleyerek üzerinden çekti ve doğruldu.
Jaemin çoktan uyanmış olmalıydı çünkü etrafta görünmüyordu.

Jeno sabah Jaemin'e sırnaşmayı çok sevdiği için şu an kendini gerçekten fevkalade huysuz hissediyordu.
Ayaklarını sürükleyerek banyoya gitti ve kısa bir duş alıp odaya tekrar geldi.
Açılmıştı ama huysuzluğu hala ütündeydi. Jaemin'in dolabını açıp bol tisörtlerinden birisini üzerine geçirdi.

Bu üzerinde Aladdin'in lambası olan koyu mavi bir tisörttü.
Eğer giyen Jeno olmasa Jaemin muhtemelen kıyameti koparırdı.
Jeno altına siyah bol bir şort giyip sallana sallana odadan çıktı ve aşağı indi.
Jaemin kulağında kulaklıkla dans ederek bir şeyler hazırlıyordu.
Jeno merdivenlerin sonuna gelince gülümseyerek Jaemin'i izlemeye başladı.

Belki bir fırını olsa hayat Jaemin için daha da mutlu olabilir diye düşünmekten alamadı kendini.
Kokulara bakılıcak olursa fırın bu gün baya bir iş tutmuştu.
Jaemin kırmızı beyaz ekoseli fırın eldivenini eline geçirip dans ederek fırının kapağını açtı ve mis kokulu turtayı dışarı çıkardı.
Güzel kokusu burnuna dolarken gülümsedi ve turtayı tezgaha bıraktı.
Jeno Jaemin'in bu mutlu haline dayanamayıp yanına geldi ve Jaemin'in omzunun üzerinden kafasını uzatıp yaban mersinli turtaya baktı.

Bu kesinlikle sanattı.
Jaemin Jeno'nun aniden belirmesinile irkilip kulaklıklarını çıkardı, kulaklıklardan hala Elvis Presley'nin sesi duyuluyordu.
"Uyandın mı?" diye sordu Jeno'ya dönerek.
Jeno omuz silip mızmızlanarak Jaemin'e sarıldı.
"Eğer sonunda senin kokun ile değerlenmeyecek olsa o tişörtü çıkarmaya fırsat bulamadan tahtalı köyü boylardın biliyorsun değil mi?" diye sordu Jaemin kollarını Jeno'ya dolarken.
"Ne kadar şanslıyım ki beni sen öldüreceksin." dedi Jeno gülümseyerek.

Jaemin kusma sesleri çıkarıp "Iyy bu kadar klişelik yeter!" dedi ve gülerek Jeno'nun kollarından ayrıldı.
Turtayı koyacak bir şeyler ararken "Bu gün bizimkiler ile pikniğe gideceğiz." dedi.
Jeno bunu çoktan unutmuştu neden Jaemin'in bunca zahmete girdiği şimdi belli oluyordu.
Hem Chenle'da gelecekti okulda son 2 ayı kalmıştı daha sonra temelli Kore'ye yerleşecekti.
Jeno poposunu tezgaha yaslayıp Jaemin'in hazırladığı sandviçlerden birini yemeye başladı.

"Yah!" diye bağırdı Jaemin ellerini beline koyup "Hep beraber yiyeceğiz!"
Jeno elindeki sandviçe bakıp "Bunu bitirsem olmaz mı?" diye sordu sesi çok masum çıkmıştı.
Jaemin Jeno'nun tatlılığına gülümseyip onay verdi.

*

"NE DEMEK OLMAZ?" diye sordu Haechan sinirle.
"Bunları ben Paris'ten getirdim! Takmak zorundasın."
Mark Haechan'ın yatağında ayaklarını sallayarak oturuyordu.
"Bu çok fazla, yani ne gerek var? Çift olduğumuzu zaten biliyorlar." dedi Mark.

Haechan sinirle gülümseyip.
"Ben anlatamıyorum galiba." dedi "Bunları ikimiz için Paris'te özel olarak tasarlattırdım. Bunlar sadece sende ve bende olacak."
Mark yüzünü buruşturarak Haechan'ın ona gösterdiği yüzüklere baktı. Gerçekten güzellerdi ama fazla vıcık vıcık bir durumdu.
Mark olumsuz anlamda başını salladı. "Hayatta olmaz!"

Haechan saçlarını geriye atıp "Mark Lee senin telli duvaklı gelin almayacağım!" dedi "Evlenmiyoruz sadece lanet olası bir çift yüzüğü takacaksın."

Mark isteksiz bir şekilde Haechan'a baktı ve ciddi ifadesini görünce sol elini uzattı. Haechan mutsuz olunca hayatında gördüğü en huysuz insan oluyordu yani kabak Mark'ın başına patlayacaktı.
"Hemen yap" dedi gözlerini kapatırken "görmek istemiyorum."
Haechan göz devirip Mark'ın orta parmağına yüzüğü taktı. Yüzük Mark'ın zarif parmağında mükemmel durmuştu.
"Bak sevgilim hiç acımadı." dedi Haechan alayla "Şimdi sana lolipop getiricem, çok uslu durduğun için."

||ROCKABYE|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin