29. Bölüm

722 64 85
                                    

Exo ve Nct üyelerine beyaz giymeyi yasaklasınlar¬.¬ bende kalp var...  Finale son 1:)

Jaemin gecenin karanlığının çöktüğü evinin kapısını şıngırdayıp duran anahtarıyla açtı ve oldukça mesafeli duran evine girdi.
Bütün bir ay boyunca kitabının taslağını o yayın evinden bu yayın evine sürüklemiş hepsinden de red almıştı.
Işıkları açmadan ay ışığının lacivert gösterdiği sarı koltuğuna çöktü. Çantasını bir yana fırlattı ve içinde kitap taslağının olduğu dosyanın çantadan çıkıp yere savrulmasına aldırmadı.

Neredeyse 3 yıldır bu kitap için uğraşıyordu özellikle son 6 aydır, yani Jeni gittiğinden beri kendini kanıtlama arzusu ile dolup taştığından başını bile kaldırmamıştı.
Peki şimdi? Kimse uğraşlarını taktir etmiyor ya da en azından bir kelimesini bile okuma lütfunu göstermiyorlardı.
Jaemin sürekli kitabından bahsederek Jeno'yu o kadar sıkmıştı ki Jeno bile onu aramaya korkuyor gibi gözüküyordu.
Sanırım herkesi kendinden uzaklaştırmak gibi bir yetenek geliştirmişti, sorun değildi aslında yalnız kalıp işine gücüne bakmayı severdi ama çevresinin bir anda bu kadar boşalmasına asla alışık değildi.

Haechan bile evde oturmaktan sıkıldığını yeni maceralar aramak istediğini söyleyip kendine bir Avrupa turu ayarlamıştı. Jaemin'e bir çok yerden fotoğraf atmıştı. Mark bir kaç programda sunuculuk yapmıştı şimdi ise bir dizide oyunculuk yapıyordu.
Chenle ise universitesinde bir çok başarı yakalamış bir kaç kere Japonya'ya Jisung'u görmeye gitmişti. Araları süperdi hem mükemmel bir çift hem de çok iyi arkadaş gibi görünüyorlardı.
Taeyong medyanın dikkatini üzerine çekmek için gay olduğundan ve bir ilişkisinin olduğundan bahsetmişti.

Destekleyen kadar nefret kusan da olmuştu - gereksizler-.
Jeno ise Japonya'da bir solo çıkış gerçekleştirmişti, Jaemin o kadar sevinmişti ki Jeno'nun mutluluğunu o da paylaşıyordu.
Jeno gittiği yerleri veya katıldığı showları anlatmıştı Jaemin'e.
Ne kadar çok çalıştığını ve emeklerinin karşılığını almaktan ne kadar da mutlu olduğunu söylemişti.

Olduğu yerde sayıp duran tek kişi Jaemin'di.
Kitabına odaklandığı süre boyunca kendini önemli bir iş yaptığı konusunda kandırıp durmuştu, evden işe işten eve geliyordu.

Akşamları yalnız bir şekilde yemek yiyor ve bilgisayarının başına oturuyordu.
Sabaha kadar kitabını yazıyor, siliyor, düzeltiyor ve işe gidiyordu.
Yorgunluktan odasına gitmeye üşendiği için koltukta bir yastık ve battaniye bulunuyordu.
Hiç bir gelişme kaydedemediği gibi elinde olanları da kaybediyormuş gibi hissediyordu.
Yastığa doğru devrildi ve telefonunj aldı eline.
Hiç mesaj yoktu, ya da arama.
Jeno iki gündür aramıyordu, mesaj bile atmamıştı.
Jaemin sıkıntı ile iç çekip yere savrulmuş dosyaya ve içinden fire vermiş kağıtlara baktı.
Umutsuz bir vakaydı, Jeno gibi başarılı olmak istiyordu.
Kendi ile övünmek Jeno'nun da Jaemin'in başarısı karşısında gurur duymasını istiyordu.
Jeno'nun başarısı ile Jaemin'e tattırdığı duyguları Jeno da Jaemin sayesinde tatsın isityordu.

Ama yapacak bir şey yoktu Jeno başarısız birisini sevgili olarak seçmişti, gurur duyulacak hiç bir yanı yoktu.
Jaemin yerdeki kağıtlara baktı, emeğinin nasıl yerde süründüğüme baktı.
Burnundan yastığa bir damla süzüldüğünde artık bir krizi engellemek için çok geçti.
Jaemin sarsılarak ağlamaya başladı.
Kendini yalnız ve değersiz hissediyordu. Daha önce hiç bir depresyonun eşiğine gelmemişti.
Gözyaşları hiç durmadan akarken Jaemin sürekli gözlerini siliyor durmalarını diliyordu.
Güçsüz olmamalı bu şekilde durmamalıydı.

Olmuyorsa bir daha denemeliydi. Ama beyni ve kalbi bu deneme işinden çok yorulmuş gibi duruyordu ki ağlaması gittikçe şiddetlenmişti.
Jaemin başını yastığa gömmeye çalışırken zil sesi boş evde yankılandı.
Jaemin burnunu çekip koltukta doğruldu.
Kimse ile uğraşacak havada değildi, zili çalan kim ise geldiği gibi gidebilirdi.
Battaniyesini ayarlarlayıp pantolonunun kemerini çıkarıl bir köşeye attı.
Koltuğun üstündeki yastıkları da salonun uç köşelerine hırsla fırlattı.
Zil tekrar çaldı bu sefer sinir bozucu bir şekilde uzun basıyordu.
Jaemin burnundan soluyup şakaklarını ovaladı, gece gece defolup gitse olmaz mıydı?
Zil sustuktan bir kaç dakika sonra hem uzun uzun çalıp hem de kapıyı tıklatmaya başlamıştı.
Jaemin göz yaşlarını öfke ile silip koşar adım kapıyı açmaya gitti.
Kapının kolunu aşağı çekip savururcasına açtı ve bağırdı karşıdaki şahısa.

"SİKTİĞİMİN ZİLİNİ GÖTÜ-"
Jaemin bağırdığı kişiyi görünce geriye doğru sendeledi.
"Jeno?" dedi fısıldar bir şekilde.
Jeno bavulunu bırakıp şok içinde ona bakan Jaemin'e sıkıca sarıldı.
Jaemin hareket edemiyordu ama gözleri tekrar yanmaya başlamıştı.
"Neden buradasın?" diye sordu Jaemin kuşkulu bir sesle.

Jeno dudaklarını büküp Jaemin'e baktı.
"6 ay çoktan doldu." dedi somurtarak "Beni özlemedin mi yoksa?"
Jaemin duygularını durduran barajların taşmakta olduğunu hissediyordu.
Her şeyin üst üste gelmesinden sonra Jeno'nun burada olması bir duygu boşalmasına sebep olmuştu ve ağzından bir hıçkırık kaçmasına engel olamadı.

Jeno endişeli bir şekilde Jaemin'in yüzünü elleri arasına aldı "Oh, bebeğim ağlama lütfen." dedi sevimli bir şekilde.
Jaemin kafasını göz yaşlarını silmeye çalışan Jeno'nun omzuna yasladı.
Kırmızı kadife ceketi kirleniyordu ama umurunda değildi sadece onun varlığını hissetmek istiyordu.
Jeno Jaemin'in saçlarını okşayarak onu yavaş adımlarla içeri yönlendirdi Jaemin'den bir saniyeliğine ayrılıp bavulunu da içeri çekti ve kapıyı kapattı.
Jaemin bıraktığı yerde Jeno'yu bekliyordu.

"Buluşmamızın salya sümük bir şekilde geçeceğini tahmin etmemiştim." dedi Jeno alayla.
Jaemin üzgün yüz ifadesini hiç bozmadan koltuğa ilerleyen Jeno'yu takip etti.
Jeno battaniyeyi ve yastığı görünce tek kaşını kaldırıp Jaemin'e baktı.
"Koltukta yattığını bilmiyordum. Yatağının yayları mı fırladı?" diye sordu kızgın görünüyordu.
Koltuk ne kadar rahag olsa da Jaemin'in iyi dinlemediğinden emindi.
Jaemin Jeno'nun tekrar ona sarılması için kollarını açtı ama Jeno'nun dikkatini başka bir şey çekmişti.
"Hey" dedi Jeno yere doğru uzanırken "bu senin kitap taslağın değil mi? Neden yerde ve perişan halde?"

Jaemin Jeno'nun elinde tuttuğu dosyaya baktı gerçekten de perişan haldeydi.
Jeno merakla dosyayı Jaemin'in önünde sallarken Jaemin dosyayı alıp duvara fırlattı.
"Artık böyle bir şeye sahip değilim." dedi, Jeno şok içinde ona bakarken.
Jaemin Jeno'nun elini tutup yanağına götürdü.
"Seni çok özledim." dedi.
Jeno Jaemin'in yanağını okşayıp üzgünce baktı sevgilisine.
"Red mi aldın?" diye sordu.
Jaemin Jeno'nun ona acıyan gözlerini görmek istemiyordu gözlerini kaçırıp başı ile onayladı.
"Yanında olamadığım için üzgünüm Nana-ah" dedi ve Jaemin'in ona bakması için çenesini tutup kendi hizasına getirdi.
"Ama vazgeçmene izin veremem. Bu senin en değer verdiğin şeydi, bundan vaz geçmene izin veremem." dedi.
Jaemin Jeno'nun gözlerine baktı orada acıma görmeyi planlıyordu ama tek görebildiği kararlılık ve sevgiydi.

"Kendime güvenmiyorum." diye itiraf etti Jaemin.
Jeno gülümseyip Jaemin'i koltuğa oturttu.
"Ben sana güveniyorum Nana-ah, kendimden daha fazla." dedi.
Jaemin gülümseyip Jeno'nun yanağını öptü.

"Teşekkür ederim bebeğim." dedi sevinerek. "Senin desteğine her şeyden çok ihtiyacım var. Benimle gururlanmanı istiyorum."
Jeno Jaemin'in yeni boyattığı karamel saçlarını geriye itti.
"Bunun için çaba harcamana gerek bile yok." dedi.
"Sadece var olman bile yeter."
Jaemin kırkırdayıp Jeno'ya doğru eğildi.
"Senin yüzünden bütün ruh halim değişti." dedi "Umarım o bavul Japonya'dan getirdiğin hediyelerim içindir."
Jeno Jaemin'in burnunu öpüp ayağa kalktı "Ağzın açık kalıcak." dedi ve bavulu almaya gidecekken Jaemin bileğini tutup Jeno"yu kucağına çekti.
"Sabaha kadar bekleyebilir." diye fısıldadı "Seni özledim ben."

Jeno kırkırdayıp Jaemin'in omzuna doğru yaslandı.
"Ekrandan görüp sana dokunamamak iskence gibiydi." dedi ve yüzleri arasındaki mesafeyi kapatıp Jaemin'in dudaklarına öpücük kondurdu.
Jaemin sırıtıp Jeno çekilirken dudaklarına bakmaha devam etti.
"İyi bir noktaya parmak bastın." dedi hınzırca "Neden ne kadar işkence çektiğini göstermiyorsun?"
Jeno'da Jaemin'in hıznır gülümsemesine katıldı ve üzerindeki ceketi çıkarıp iyice Jaemin'in kucağına yerleşirken.

"Büyük bir zevle." dedi.

Ben neden bunları hep smut da bırakıyorum? :( Neyse Stary Night okumayı unutmayın~




||ROCKABYE|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin