11. Bölüm

867 86 104
                                    

Minseok konseri izlemeye geldi>~< ne tarafa feels geçirsem bilemedim:( çok çok özledim yaaaaaa~

Jaemin gözlerini kırpıştırıp şöyle bir gerildi.
Dün gece Taeyong hyung Ten hyungu bir yere göndermek istemediği için kalmalarında ısrar etmişti.
Haechan dünden razı olduğundan kendine en uygun yatağı seçmek için odaları gezmiş ne şaşırtıcı ki Mark'ın yatağını seçmişti.
Mark çok büyük huy çıkarıp bir sapığı yatağında uyutmayacağını söylese de Taeyong hyung tarafından susturulup misafire saygı konusunda azar yemişti.
Zavallı Mark hyung Haechan cidden uğraşılması zor biriydi.

Renjun içinde tek kişilik bir yatak olan misafir odasında kalacağını söyledi, aslında Jaemin'in de orada yatması gerekiyordu ama Jeno ikisinin aynı odada kalmaması için elinden gelen her şeyi yapmıştı.
Sonuçta Ten hyung Taeyong hyung ile birlikte,
Renjun misafir odasında tek başına,
Mark hyung Jisung'un odasında Jisung ile birlikte,
Haechan Mark'ın odasında,
Jeno salonda ne yazık ki, Jaemin ise yoğun istek üzerine Jeno'nun odasında kalmıştı.

Lakin şu an şöyle bir problem vardı ki Jeno ile birlikte Jeno'nun yatağında uyanmıştı.
Gece Jeno koltukta her yerinin ağrıdığını söyleyerek Jaemin'in yanına gelip yatağa kıvrılmıştı, uyku sersemi Jaemin bu durumu umursamasa da şu an çok zor durumdaydı.
Jeno Jaemin'i kollarının arasına almış bacaklarını ise onun bacaklarına dolamıştı, Jeno nefes alıp verdikçe sıcak hava Jaemin'in boynunu yalayıp geçiyordu.

Jaemin dikkatli bir şekilde Jeno'nun kollarından sıyrılmaya çalıştı Jeno ise homurdanıp Jaemin'i kendine çekti.

Jaemin kızarmıştı ve paniklediğini hissediyordu.
Kalbi çok hızlı atıyordu ve buradan bir an önce kurtulmazsa kalp kırizi geçirecekti.

Kıpırdanıp Jeno'nun kolunu üstünden çekmeye çalıştı uyandırmamaya çalışırken o kadar gerilmişti ki Jeno'nun uyandığının farkında değildi
Jeno gülümseyip Jaemin'i tekrar sardı
Jaemin'in ağzında küçük bir küfür savrulurken Jeno kıkırdamasını bastıramamıştı.
"Ay özür dilerim." dedi Jaemin arkasını dönerek.

Jeno ile bu kadar yakın durduklarını fark etmemişti o kadar çabaya biraz uzaklaştığını umuyordu.
Jeno "Sorun değil " diyip burnunu Jaemin'in burnuna sürttü.
"Biliyor musun?" dedi "Aslında bir haftadır uyuduğum en derin uykuydu."
Jaemin utanıp geri çekilmeye çalıştı.
"Öyle mi? Ne güzel, bu konuda çok yetenekliyimdir." dedi.

Jeno gözlerini kısıp Jaemin'in gözlerine baktı.
"Bana hiç göstermediğin yeteneklere sahipsin sanırım." dedi.
Jaemin Jeno'ya göz kırpıp "Beni hiç tanımıyorsun." dedi.

Ikisi birbirini süzerken kapı çalındı.
"Jaemin, Ten hyung hazırlanmamızı söyledi. Yemek yiyip gidecekmişiz."
Jaemin gözlerini Jeno'dan kaçırıp kapıya bakarak
"Tamam Renjun birazdan geliyorum." dedi.

"Bu arada" dedi Renjun kapının arkasından. "Bu gün benimle takılmak ister misin? Bir sanat sergisi varmış, seninle gitmeyeceksem kiminle gideceğim diye düşündüm. Olur mu?"
Jaemin kararsızlıkla kaşlarını çattı, Jeno da aynı şekilde kaşlarını çatmıştı ama onun ki kararsızlıktanmış gibi görünmüyordu.

"Tamam" dedi Jaemin en sonunda.
Jeno biraz hayal kırıklığına uğramış gibi duruyordu. Renjun'un gittiğini belirten adımlar duyulurken Jeno kollarını Jaemin'in belinden çözüp yattığı yerden doğruldu.
"Sanırım yeni bir aşk filizleniyor,ha?" dedi göz ucu ile Jaemin'e bakarak.
"Senin ile çok ilgileniyor, iyi bir çift olursunuz."

Jaemin kaşlarını çatarak ayağa kalktı.
" Böyle bir şey olmayacak." dedi.
Jeno tek kaşını kaldırıp Jaemin'i süzdü.
"Nedenmiş? Sen erkeklerden hoşlanıyorsun." dedi.
Jaemin ellerini beline koyup "Erkeklerden hoşlanıyor olmam kendimi iki gündür tanıdığım bir erkeğin kollarına atacağım anlamına gelmiyor, Lee Jeno!" dedi "Üstelik tipim değil."

Jeno'da ayağa kalkıp Jaemin'in karşısına geçti
"Peki tipin neymiş senin?" diye sordu.
Jaemin sinirle iç çekip "Bu seni ilgilendirmez." dedi.
Jeno üzgünce gözlerini kaçırıp omuz silkti.
"Seni kendime hayran bırkacaksam ideal tipini bilmem iyi olur diye düşünmüştüm." dedi.
Jaemin Jeno'yu terslediği için kendini kötü hissedip Jeno'ya yaklaştı.
"Sen bir çok kişinin ideal tipisin zaten ben de eksik kalayım." dedi tatlı bir şekilde gülümserken.
Jeno küskün bir şekilde Jaemin'e bakıp dudak büzdü.
"Grup içinde en az benim erkek fanım var ama." dedi.
"Ama sen zaten kadınlardan hoşlanıyorsun Jeno." dedi Jaemin ve Jeno'nun saçlarını karıştırdı.

*
"Odamı karıştırdığına inanamıyorum! Ne arıyordun anlamıyorum ki?" dedi Mark sinirle. Sabah odasına kıyafetlerini almak için gelmişti ama oda savaş alanından farksızdı.
"Üstelik daha yeni toplamıştım!" diye bağrışlarından dolayı duvar kenarına pısmış çocuğa bakarak.

"Sadece bir kazak arıyordum." diye diretti Haechan.
Mark iki eliyle şakaklarını övelerken sakin kalmaya çalışıyordu.
"Kazağımı ne yapacaktın acaba?" diye sordu oldukça sakin bir şekilde.
Haechan pıstığı yerden Mark'ım yanıma gelip elleri ile sırtını sardı.
"Kendi kokumu bırkacaktım. Bilirsin erkek kediler etrafa kendi kokularını bırakırlar." dedi ve parmaklarını Mark'ın sırtında gezdirip kulağına yaklaştı "kendilerine ait şeyleri böyle işaretlerler."

Mark baştan ayağa titreyerek geri çekildi.
"Sen sapıksın, yemin ederim sapıksın." dedi
"Bir daha bu eve adım atmayacağından emin olacağım."
Haechan bıkmış bir şekilde kollarını bağladı.
"Ne yapmamı istiyorsun o zaman? İstediğin gibi giyinip, oldukça talepkar davranıyorum üstelik bronz bir ten rengim bile var. Zenginim, gencim, güzelim, popülerim yani eksiğim yok fazlam var." diye sayarak Mark'ın etrafımda dolaşıp yatağın yanında durdu.

Mark sinirle nefes alıp ellerini bir çocuğ laf anlatır gibi sallamaha başladı.
"Bak canımın içi, ben heteroseksüelim. Karşı cinsten hoşlanıyorum, kadınlardan hoşlanıyorum. Peşimi bırakman için ne yapmam lazım?" diye sordu oldukça usanmış görünüyordu.

Haechan gözlerini kısıp sırıttı ve dün gece odadan bulduğu bir dergiyi yastığın altından çıkardı.
"Pekala heterozade, neden odanda bir erotik gay dergisi olduğunu açıklamakla başlamıyorsun?" diye sordu.

Mark baştan aşağı kızarıp dergiye atıldı ama Haechan geri çekti.
"Ben de öyle düşünmüştüm." dedi.
Mark öfkeli bir şekilde Haechan'a baktı "Kimseye söyleme!"
Haechan elindeki dergi ile kendini serinleterek omuz silkti.
"Belki de herkesin gay olduğunu öğrenmesini vakti gelmiştir." dedi.
Mark kollarını kavuşturup kibirli bir şekilde baktı Haechan'a .
"Kimse sana inanmaz üstelik eline de hiç bir şey geçmez."

Haechan kıkırdayıp Mark'ın önünde durdu.
"Tehlikesi yeter." dedi ve Mark'ın dudaklarına bakarak "Üstelik elime sen geçersin." dedi ve yavaşça geri çekildi.
Mark ellerini yumruk yapmış yere bakıyordu.
"Sanırım artık anlaştık." dedi Haechan.

Satan Haechan:) Yorum yapmayı unutmayın~

||ROCKABYE|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin