BÖLÜM9

61 7 2
                                    

Bazen bunca yıl yalnızlığımın sebebi buymuş,Emir'miş diyorum.Öylesine bir uyum var ki aynada kendimi değil onu görüyorum sanki.Gittikçe ben o olmuşum.Yarın 3. ayımızın olacaktı beraber olmak istiyordum ama çalışmaya başladı yarın da çalışacak ve belli etmesem de içten içe çok üzülüyorum çünkü bir hafta sonra ben artık evime döneceğim ve kim bilir bir daha ne zaman görüşeceğiz.Ne yapacağımı bilmiyorum.Bana o kadar destek olurken,resmen battığım yerden çıkarmışken ben nasıl dayanırım.Nasıl birden tek başıma olurum kafam almıyor.Neyse bir yandan da ne sürpriz yapabilirim diye düşünüyordum ki maddi şeylerden çok manevi şeylere önem verdiği için bütün fotoğraflarımızdan bir albüm yaptım.Bu 3 ay boyunca nerdeyse bir arşiv fotoğrafımız olduğundan seçmekte zorlanmadım.Her birinin arkasına küçük notlar yazıp bir kutunun içine koydum.Yanına da bir parfümümü koydum çünkü bana hep "kokunu burnumda duyamadığımda çıldırıyorum,sana ihtiyacım var" diyordu.Bir de uzun bir mektup bıraktım içine bayağı uzun rulo bir mektup ama ben gittikten sonra açmasını istedim.İçinde onunla ilgili en başından metrodan bu zamana kadar düşündüğüm hissettiğim şeyler yazıyordu.Hazırladım bitirdim ki yorgunluktan uyuyakalmışım.Gözümü açtığımda yanımda o vardı.Kafamı göğsüne koymuş,saçlarımı okşuyordu.O kadar şaşırdım ki sormak istiyorum ama benim o klasik uyku sersemliğimle on dakika kadar konuşamadım.Eğildi anlımdan öptü.Beni tanıdığı için:"Sen sormadan ben gelme sebebimi söyleyeyim saat tam 02.28 ve bugün bizim 3. ayımız.Her şeyiyle her şeyim olan sevdiğim kızın yanında girmek istedim.3 saattir burdayım ama seni uyandırmaya kıyamadığımdan bu şekilde kaldım.Aslında biraz kalksan iyi olur belim uyuştu lan" dedi.Çok güldüm ama doğruldum biraz devam etti daha sonra,"Ben seni kalbimin en ulaşılmaz noktasına gömdüm,benim bile dokunamadığım yerlerine dokundun kalbimin.Şimdi burada seninleysem bir hafta sonra oradasın diye azalmayacak sevgim.Yağmurda pencereye vuran su damlaları gibi yavaş yavaş daha da büyüyecek.Laf olsun diye değil tüm kalbimle söylüyorum bunları.Alıp kaburgalarımın içinde saklamak istiyorum derler ya aynı öyle sana sevgim.Benden gitme istiyorum,hep benimle ol bırakma ellerimi istiyorum.Sadece benimle ol,sana dokunmaya bile kıyamazken ben ,benden başkaları bakmasın istiyorum gözlerine.Erken çok erken adım gibi biliyorum ama 3. Ayımızda da 3. Yılımızda da ,30. Yılımzda da sen ol istiyorum hayatımda." Dedi ve cebinden bir kutu çıkarttı. İçinde tektaş bir yüzük vardı. Gözlerim heyecandan faltaşı gibi açılmış ellerim titriyordu,bir damla yaş da süzülüp gitmişti gözlerimden. "Çalışıyordum çünkü bunu almak istiyordum sana,evlen benimle. Erken de olsa bir şekilde adı olsun bunun. Sen ol sadece. Biliyorum benim senden senin de benden başka kimsemiz yok artık.Zaten yetmez miyiz birbirimize.Ağladığımda da ,güldüğümde de sen ol. Sana sarılayım ben,senin elini tutayım sadece." Dedi. Resmen şoktaydım. Tamam onun için normaldi belki biraz daha şu an 19 yaşındaydı ama benim için erkendi sanki. Daha 17 yaşındaydım ama umursamadım. Haklıydı sadece ona ihtiyacım vardı benim. Onun da sadece bana. Ne olursa olsun,sadece onu istiyordum. Resmen yüzüm görünmüyordu gözyaşından ama aldırış etmedim. "Sadece sen ol,sadece ikimiz olalım.Evet!" Dedim.

ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin