BÖLÜM 1 : TESADÜFLER

442 11 0
                                    

Herkesin bir özgeçmişi vardır, benimkisi bir hayata tutunuş hikayesi. Bazıları acılarını içine atar bazıları ise arkadaşlarıyla paylaşır fakat ben ise yazarak yaşıyorum acılarımı. Hayat her zaman pembe çocukluk hikayelerinden ibaret değil. Hayatta siyah ve beyaz olduğu kadar gri de vardır. Ama benim hayatımda siyahtan başka renge yer yoktu. Daha 9 yaşındaydım annemi kaybettiğimde. Babam başkasıyla bir düzen kurmuş beni de bir akrabamızın yanına vermişlerdi. Çok yardımcı oluyorlar çocuklarından ayırmıyorlar ama insanın kendi ailesi başka olurdu heralde.Babamı hiç görmüyorum beni görmeye de gelmiyor. 17 yaşındayım 43 kiloyum ve sürekli hasta olan bir bünyem var. Ailelerin çocuklarıyla oynamasına izin vermedikleri çocuklardan biriyim ben de. Garibim çünkü . Çok arkadaşım yok madde bağımlısıyım. Yalnızlığa alışmışım. Hani böyle birine ihtiyacınız olur ya tam o zamanlarımdayım ama hayatıma şu ana kadar kimsenin girmesine de izin vermedim. İsteyen oldu ama tüm erkekleri babam gibi gördüğüm için hep geri çektim kendimi. İşte benim hikayem de böyle başlıyor. Bir gün iyice kötüleştiğim dönemlerden birinde amcam beni İzmir'e kuzenimin yanına gönderdi biraz kafam dağılmalıymış.Bindim otobüse İzmir'e geldim. Metroyla da Alsancak'a geçmem lazım. Oturdum 2 kişilik bir yere yanımdaki koltuğa da çantamı koydum kimse otursun istemiyorum. Zaten 1 aydır dışarı çıktığım yok insanlara olağanüstü varlıklar gibi bakıyorum. Kulağımda kulaklık yanımda kocaman bir bavul kafamı gömdüm cama öylece oturuyorum. 2. Durağa geldik kapı açıldı içeriye biri girdi ama şeytan olsa tapılır herife öyle yakışıklı bir şey. Baktım kaldım. Sonra dedim sanane kızım dön önüne sen. Yine gömdüm kafayı aynı şekilde birden yanımda bir şey hareketlendi bir baktım yanıma biri oturdu. O çocuk çantamı almış kucağına öylece oturdu yanıma. Döndüm "Ne yapıyorsun lan sormak yok mu belki doluydu yanım bu nasıl hayvanlık ayıp değil mi" diye bas bas bağırıyorum. Çocuk da ne olduğunu şaşırdı baktı kaldı bana. Sonra çattı kaşlarını indi gitti diğer durakta metrodan. Ama ben hala sövüyorum. Neyse geldim Alsancak'a indim metrodan saat daha erken diye dolaşayım dedim ama sonra canım istemedi gittim sahilin ordaki çimenlere oturdum. Orda uyumuş kalmışım. Bir uyandım saat 23.34 hassiktir. Telefonda 13 cevapsız arama hepsi amcam. Koşturarak minibüse attım kendimi bir tane boş yer vardı yanında kim oturuyor diye bakmadan oturuverdim. Kafamı bir çevirdim ki bizim ilah çocuk yanımda oturuyor. "Yine mi sen yeaa" diye bağırdım bu seferde. Yaptığım şeye bak. Hem git yanına otur çocuğun hem de atarlan. Birden gülmeye başladı. Kahkaha atıyor gavat. " komik bir şey mi var dangoz" diye bir daha bağırdım. Bu sefer elini uzattı " merhaba ben Emir pek hoş karşılaşmadık ama " dedi . Ben de içimden sövüyorum tabi nerden çıktı bu barzo yeaa diye. Neyse dedim zaten ayıp oldu bari iki laf edelim bir daha görmeyiz birbirimizi "merhaba ben de Almira" sonra başımı çevirdim daha konuşmasın diye ama susmuyor ki herif durmadan sorular soruyor ben de sabırla cevap veriyorum ama en sonunda dayanamadım 2 durak kalmıştı indim gittim minibüsten . Yürüyerek gittim sonunda geldim eve. Kuzenimle sarıldık falan oturduk konuşuyoruz telefona bilmediğim bir numaradan mesaj geldi. Bir baktım "Merhaba ben o mininüsteki barzo cüzdanını bırakmışsın yarın xxxxx'de buluşalım da vereyim cüzdanı." Ben tabi şok oldum baktım cüzdanım gerçekten yok ama bu çocuk benim numaramı nerden bulmuştu. Bilemezdim ki asıl hayat hikayemin orda başlayacağını..

ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin