Evet Canlar, merhabalar 🤗 ben geri dönüyorum yeni hikayelerle, yeni karakterlerle ama önceliğim Aşka Emanet'te yarım kaldığını hissettiğim tam olarak onlara uzun uzun yer veremediğim Helin ve Afran'ı konu alacak. Paralel Evrendelermiş gibi düşünün onların hikayesinden benzer şeylerde olacak çok başka şeylerde olacak isimleri o yüzden aynı Helin ve Afran diye geçecek.
Ama Aşka Emanet'i OKUMANIZA GEREK YOK! Dediğim gibi yeni kurgu, farklı hikaye okudukça sizde hak vereceksiniz🤗Not: hikaye kapağı yapabilen varsa bana mesaj atabilir mi acaba 😅
HAZALLYAZARR kuzum sürpriz 😅😍
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🤗
Keyifli Okumalar; Sevgilerle 😍Helin
Masadaki gerilim gözle görülür elle tutulur cinstendi. Bu kadına uyuz olmuştum! Burak'a aşk dolu ama bir o kadar da utangaç bakışları beni çileden çıkarmaya yetmişti. Nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalışırken kafamı çaprazıma çevirmemle onunla kesişti gözlerim. Afran Yılmazer...
Bir de bu adam vardı değil mi? İhale yemeğinde iki rakibi aynı masada oturan ihale sahibine ne demeliydi? Afran rakip şirket olduğunu her halinden ve tavrından belli ediyordu. Bana bakışları üstünlük kurmaya çalıştığında ona yenilmedim! Beni kolayca alt edebileceğini sanıyordu ama benim hırslı bir kadın olduğumdan bihaberdi.
Burak'ın koluma dokunmasıyla bakışlarımı ona çevirdim. Başak'ın meraklı bakışları da bizi bulduğunda omuzlarım kabardı.
"Gel benimle!" diyerek masadan kalktı. Peşine düştüğümde masayı görebileceğimiz bir köşeye gittik.
"Efendim canım," dedim omzuna elimi koyarak.
"Şu adamla bakışmayı kes!"
Sert bir şekilde söylediği cümle ile kahkaha attım.
"Ne bakışması?" diye sorgularken beni kıskanmış olması ise hoşuma gitmişti. Hangi kadın bundan hoşlanmazdı ki.
Omzuna koyduğum elimi dostane bir şekilde ellerinin arasında aldı ve elimi okşadı.
"Bak Helin! Benimle ilgili aptalca hayaller kurmaktan vazgeç artık bu bir! Ve beni kıskandırma çabalarına girip üç kuruşluk adamlara yüz verme bu da iki!" dedi sertçe. Söylediklerinden utandığım için kan beynime sıçradı. Dışarıdan gerçekten de böyle mi görünüyordu. Yutkunamadım ve bi süre boş gözlerle Burak'a baktım.
"Ben senin için bir abiden farklı olmadım, olamam ve olmayacağım bu da üç!" dedi. Hırsla elimi ellerinin arasından çektim.
"Güldürme beni Burak!" dedim sinirle ve ekledim; "Biz seninle evleneceğiz! Herkes böyle istiyor!"
"Ama ben istemi-" derken gözü masadaki hareketliliğe takıldı. "Hass*ktir!" diyerek hızla masaya yürüdü. Gördüğüm manzara karşısında mecburen bende peşine düştüm. Afran efendi Başak hanımı dansa davet ediyordu. Aman ne büyük olay! Sahi ben bunların arasını yapsam da Burak bana kalsa ebediyen ne güzel olurdu.
"İndir o elini!" diye sertçe konuştu Burak. Afran elini Başak'a uzatmış kızdan cevap bekliyordu. Burak'ın sesiyle ayaklandı haspam.
"Sana mı soracağım!"
"Evet, bana soracaksın!"
"Sakin ol lütfen..." diyen haspa Başak, Burak'ın koluna dokundu. Bu ne cüret!Afran; "Ne hakla! Başak kendi karar verebilir dans edip etmemek istediğine!" dedi.
"Veremez! Benim sevgilim benden başkasıyla dans falan edemez!" Diyen Burak'a
"Ne!" diye bağırdım. Başak ise utançla kafasını önüne eğdi.Burak ise kısa bi an bana baktı ama sonra umursamadan Başak'ı kolundan çekiştirip dans edenlerin ortasına daldılar. Dans ettiklerini görmek hele de sevgili olduklarını öğrenmek anlamlandıramadığım bir sürü duyguyu tetikledi içimdeki.
"Dans et benimle!" diye kabaca söyleyen Afran'a çevirdim kafamı. Soran gözlerle baktım ona. Hem de kızgındım ona! Tüm sinirlerimi alt üst ediyordu.
"Ne münasebet!" diyerek yanından geçerken yakaladı beni kolumdan. Kulağıma doğru eğildi;
"Ya şimdi benimle dans edersin ya da dünkü öpüşmeyi Burak öğrenir!"
***Opss!🙈🙉🙊
Bi şeylere bodoslama girmeyi severim bilenler bilir 😅😅😅
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ateşi (Final)
Ficção AdolescenteHelin Dükel beraber büyüdüğü kuzenine aşık olduğunu düşünüp evlilik hayalleri kurarken hayatın onun için başka planları vardı. Afran Yılmazer çocukluk yaralarının hıncını kadınlardan çıkarırken güçlü duruşuyla kimseye taviz vermiyordu. Ne zamana kad...