7. Bölüm: SENSİZ OLMAZ

10.1K 506 88
                                    

Hikayemizin güzel kapağını yapan kuzum kapkektenhikayeler 'e çok teşekkür ederim 😍💜🤗
Bu bölümü sana ithaf ediyorum, inşallah keyifle okursun canım 🤗

Oy sınırı 80 - Yorum 40
3200 kelimelik upuzun ve dopdolu bir bölüm oldu Canlar, oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin 🤗

Bu arada beni takip etmeyenler varmış, profilime girip beni takip ederseniz çok sevinirim. Hem de hikayeler ile ilgili paylaşımlarımı görebilirsiniz🤗🤗

Keyifli Okumalar; SEVGİLERLE 💜💜

7. Bölüm

Yanabilir tabi öyle bir yanıyormuş ki diğer elinle kahve yudumluyormuşsun ama ben buradayken arabesk edebiyatı yapıyorsun! Alacağın olsun Afran!" diyen Helin arkasını dönüp yürümeye başladı. Afran bir kaç adımda genç kadına yetişti. Sağlam eliyle belinden yakaladı genç kadını. Kendi çıplak bedenine Helin'in sırtını yasladı.
"Olsun Helin... senden alacaklı olmaya razıyım ben!" dedi. Helin ise yutkundu. Esir alındığı bedenden kurtulmalıydı. İstiyor muydu kurtulmayı..?
Kafasında soru işaretleri vardı genç kadının. "Afran.." dedi. Bu gizli bir yalvarış yakarış mıydı yoksa müptelası olmak üzere olduğu kolların arasında daha fazla mı yer edinmek istiyordu..?
Afran genç kadının kokusuyla kendinden geçerken ensesinden boynuna doğru eğildi ve oraya bir ıslak bir öpücük kondurdu. Koklamaya kıyamadığı çiçeği tek nefeste içine çekmekten korkuyordu Afran. Helin'in kulağına yöneldi. Sıcak nefesi genç kadını ürpertirken konuşmaya başladı;
" Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi,
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten,
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği..

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına,
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır;
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana..."

Helin, Afran'ın onu sarmalayan kolunun arasında genç adama döndü. Ne demişti; 'sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten,
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği...'
Genç kadın kafasını kaldırıp gözünü aşama dikerek; "Afran.." dedi. Yalvarır gibiydi. İkisi de birbirine muhtaçtı belki de. Helin elini kaldırıp önce genç adamın dikişli sol omzunda gezdirdi. Ardından kirli sakallı yanağını okşadı. Afran ise Helin'in belini daha sıkı kavrayıp kendine yükseltti. Dudakları arasında milimler kalırken Helin'in gözleri kapanmaya başladı. Afran tutkusuna daha fazla boyun eğmeyip genç kadının dudaklarını kendi dudakları arasında mühürledi. Kalbi ağzında atan genç kadın acemice karşılık vermeye çalışıyordu. Bu adamla öpüşmek yaptığı en doğru şey gibi gelmişti o an. Her ne kadar inkar etseler de ikisi de dudaklarının birbirine yanlışlıkla değdiği andan beri devamını istiyorlardı. Birbirleriyle öpüşmenin ne demek olduğunu an ve an çözerlerken ilk geri çekilen Helin oldu. Nefes almak için dudaklarını ayırdığında Afran'ın çekiminden uzaklaşamamıştı. Dudakları arasındaki mesafe oldukça azdı ve nefesleri birbirine karışıyordu. Afran uzanıp sert bir öpücük daha aldı Helin'in dudaklarından.
"Allah'ın hakkı üçtür..." diye mırıldandı. Helin ise istemsizce güldü. Günaha girdiklerini bile bile daha fazlasını istiyordu. Ama kendine hakim olarak ellerini Afran'ın göğsüne koydu itmek için. Elinin altında yanan çıplak ten Helin'in işini hiç kolaylaştırmıyordu. Afran ise tek koluyla kavradığı genç kadını bırakmıyordu. Sanki bıraksa kolları arasından kayıp gidecek ve bir daha hiç bulamayacaktı.
"Benden gitme Helin..." dedi Afran ve burnunu genç kadının burnuna sürttü. Helin ise genç adamı hafifçe itti ve ayrıldı ondan.
"Gitmem lazım," dedi gözlerini genç adamdan kaçırıyordu. Yanakları utançtan kızarmıştı. Afran gülümsedi; "Utanmak... yakıştı sana." diye takıldı. Helin ise sesinin titrediğini fark etmeden; "Yoo, hayır yok yani ne utancam senden!" dedi.

Aşk Ateşi (Final)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin