20

265 40 9
                                    

Titreyen göz kapaklarını zorlukla açtığında nerede olduğunu algılayamadı Said. Bilinci yavaş yavaş açılırken kısık gözleri ile bulunduğu odayı süzdü. Şaşalı avizeyi fark ettiğinde her şey bir anda zihnine hücum etmişti. Kızın daveti üzerine evine çıkmıştı. Sonra... Sonrası kafasına yediği bir darbe ile gömüldüğü derin karanlıktı. Doğrulmaya yeltendiğinde sağ kolunun iradesine yanıt vermediğini anladı. Birkaç denemenin ardından hissettiği acıyla bakışları avizenin ışığıyla parlayan metalde takılı kaldı. İstemsizce tekrarladığı kurtulma hareketi sadece daha fazla can acısına sebep olmuştu.

Derin derin nefesler alarak kendine ve aklına sahip çıkmaya çalıştı. Bir rüyanın içindeyim diye tekrar etti içinden. Bir rüyanın içindeyim ve o ak saçlı kız bana oyun oynuyor. Yoksa ne işim olur ki bu lüks otel dairesinde. Üstelik bileğinden koltuğun kenarına kelepçelenmiş bir şekilde.

Elini saçlarının arasında gezdirirken fark ettiği şişlik gerçeği haykırır nitelikteydi. Adeta dile gelip alay etmişti kendisiyle. Hayır dostum kesinlikle rüya görmüyorsun. Bu iğrenç giysilerin içinde koltuğa kelepçelendin ve bileğindeki acı da gerçek.

Diğer eli ile başaracağına inanmasa da kolunu saran demirden kurtulmaya çalıştı. Tekrar ve tekrar... Sonuç alamadan uğraştığı onlarca çabanın ardından kapı açıldı ve kız içeri girdi. Bilincini kaybetmeden önce gördüğü gülümseme aynen yüzündeydi. Yaklaşıp karşısına geçti. Eğilerek tüm göğüs dekoltesini gözler önüne serdi. "Merak ediyorum da ne zaman pes edeceksin?"

"Neler oluyor burda?" Said hala iyi şeyler düşünmeye çalışıyordu. Saçma da olsa iyi şeyler. Kızın kendisini kurtarmaya geldiğini düşünecek kadar saçma.

"Şöyle izah edeyim." Arkasını dönüp seslendi. "Tatlım gelir misin?" Geleni gördüğünde gözleri sonuna kadar açıldı genç adamın. O kadar şaşkındı ki adeta küçük dilini yutmuştu.

Kapıdan giren kendisiydi. Üzerinde kendisine ait giysiler olan ikizi.

"Ne o? Şaşırmış olmalısın." Kahkaha attı kız. Genç adamın yüzündeki şaşkın ifade tarif edilemezdi. "Bu arkadaş sensin. Yani senin yerine geçecek olan kardeşim. Aslında kardeşim de değil onun yerine de geçti." Kıkırdadı. "Her neyse. Şimdi kendisi senmiş gibi evinize gidecek ve bize yararı olacak bir takım bilgiler edinecek." Uzanıp Said'in yarı açık olan ağzını kapattı. "Şunu bir kapatalım. O kadar komik görünüyorsun ki dikkatim dağılıyor."

Araya girdi Peter. "Aslında Akılhasadı iksiriyle seni kontrolümüz altına alacaktık ve bu işi benim yerime sen yapacaktın ancak büyü geri tepti ve sen içtiğin şeyi çıkardın." Yüzünü buruşturdu.

"Tüm planı anlatmanın ne lüzumu var seni akılsız." Hırsla soludu Anna.

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Biz hiçbir şey bilmiyoruz ki." Kızın acıyan ifadesini görünce klonu gibi duran adama döndü. "Sen. Eğer karıma dokunacak olursan seni mahvederim. Ölmek için yalvarırsın."

Alayla başını sallayıp baş ve işaret parmağını çenesinin altına koydu Peter. "Aslında işin en eğlenceli tarafı bu." Öfkeyle solukları hızlanan genç adamı görünce kahkaha attı. "Şaka yaptım adamım. Söz. Düşman sözü. Kıza hiçbir surette yaklaşmayacağım. Ben zaten sarışınlardan değil kızıllardan hoşlanırım." Parmağını kızın dudaklarında gezdirdi.

Said bir kez daha çabaladı. "Uğraşma dostum. Aciz görünmekten başka bir şeye yaramıyor zira." İşaret parmağını sallayarak konuşmaya devam etti. Daha çok kendisiyle konuşuyor gibiydi. "Az önce düşman sözü verdim şimdi dostum diyorum. Ne ironi ama. Ya da belki gerçek olur ne dersin? Kızı durdurabilirsek dost olma ihtimalimiz olabilir."

KEHANET NOTALARI -2 - AĞYAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin