KEHANET NOTALARI -2 - AĞYAR (TAMAMLANDI)

29

Hayatındaki tek aksiyon şarjı %1 olan telefonunu kapanmadan yetiştirmek olan kız aksiyon yazmaya çalışırsa mazur görürsünüz değil mi? Daha aksiyonlusunu hayal gücünüze havale ediyorum efenim. Hadi buyrun okuyun.

Hikayemizin bu yeni muhteşem kapağı için @doga22su isimli arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Ellerine emeğine sağlık.

Said gözlerini açtığında Heaven'ın sonuna kadar açılmış şaşkın gözleri ile karşılaştı. Kız öylesine hayret doluydu ki herhangi bir tepki vermek yerine boş boş bakıyordu. Karısından bir dönüt alamayacağını anladığında yaklaşarak sarıldı. "Nasıl da özlemişim."

Heaven hala şoktaydı. Donmuş gibi bekliyor, kocasının sarılışına karşılık vermiyordu. Yaklaşan ayak sesini duyduğunda bulunduğu durumdan bir anda sıyrıldı ve kocasını duvara iteleyip yakasına yapışarak öpmeye başladı. Kapı açıldığında gelene bakmamak için kendini zor tutmuştu. Said bir an bocalasa da kızı kendine daha fazla çekip sert bir şekilde karşılık verdi.

"Çok, çok afedersiniz." Sesi duyduklarında birbirlerinden ayrıldılar. Heaven heyecandan, Said ise yaşadığı yoğun arzudan dolayı nefes nefeseydi. Gelen kişi hızla geri çıkıp kapıyı çektiğinde kocasının sadrını yumruklamaya başladı. "Seni şapşal. Burada ne işin var?"

Ellerini hayretle başı hizasına kaldırdı. "Aklımı kaçıracağım. Günler sonra karşılaşıyoruz. Önce beni şehvetle öpüyorsun sonra da yanında ne işim olduğunu soruyorsun."

"Burada derken," İşrate parmağı ile alanı işaret etti. "tam olarak burada."

Said geldiğinden beri ilk defa göz attı içeriye. Sol tarafında bir boy aynası, çaprazında lavabolar. Hemen sağında ise tuvaletler.

Nerede olduğunu algıladığında gözlerini yumdu. "Kadınlar tuvaletindeyim." Sessiz küfürler savurdu. "Hay şansıma tüküreyim. Kutuyu elime aldım ve gözlerimi kapatıp senin yanında olduğumu düşündüm. Nereden bileyim hâcet giderdiğini."

"Makyaj tazeliyordum bir kere." Bir kez daha vurdu kız. Ancak bu seferki daha hafifti. "Eğer o kadın bizi o vaziyette görmeseydi sapık olarak adın çıkacaktı."

Yakalandıkları an aklına geldi. "Azgın olmak daha iyidir diyorsun." Dudakları alayla kıvrıldı.

"Terbiyesiz şey."

"Ben mi? Az önce üzerime saldıran kimdi acaba?"

"O bir stratejiydi." Yanakları kızarmıştı kızın.

Kızı kendine çekip tekrar öpmeye başladı. "Harika bir strateji. Hoşuma gitmedi değil." Özlemini az da olsa giderdikten sonra gerileyerek kızı süzdü. Görünüşüne bakmak yeni aklına geliyordu.

Dizlerinin üstünde biten dar bir siyah elbise giymişti sevdiği. Saçları doğal dalgalar ile omuzlarına dökülüyordu. Yüzünde ise kırmızı ağırlıklı makyaj vardı. Kaşları çatıldı. "Asıl senin ne işin var burada? Üstelik bu kılıkla." Tek kaşı kalktı.

"Ne varmış kılığımda? Güzel olmamış mıyım?" İster istemez boy aynasındaki yansımasına takıldı gözü.

"Sorun da bu ya! Çok güzel olmuşsun." Homurdandı genç adam.

Bir anda yumuşayan Heaven kocasının eline parmaklarını geçirip çekiştirmeye başladı. "Önce buradan çıkmalıyız. Sonra anlatacağım." Lavabonun kenarında duran minik el çantasını alıp dışarı çıktı. Kapının ilerisinde bekleyen bayanın az önce kendilerini gören bayan olduğunu  anladığında yanakları tekrar al al oldu. Yanından geçerken yerin dibine girmek istiyordu. Kadın ise hiç bulundukları tarafa bakmamıştı bile.