30

244 40 15
                                    



Akira evin zilini çalarken üstü başı dağılmış, bitkin bir haldeydi. Yolculuk boyunca Timuçin'in elinden kurtulamayınca araba durduğu an kendini dışarı atmış ve arkasına bile bakmadan soluğu kapının önünde almıştı. Elini çekmeksizin basıyordu zile. Boşta kalan eliyle kapıyı yumruklamayı da ihmal etmemişti. Asırlar gibi geçen dakikaların ardından çağrısına cevap gelince hızla kendini içeri attı. "Kapat kapat. O deli adamı içeri alma." Arkadaşının yüzüne bakmadan vermişti talimatını.

Heaven gülümseyerek aceleci arkadaşını izliyordu. Kızın kızarmış yüzünü gördüğünde kapıyı araladı. Timuçin'i beklediği için tam kapatmamıştı. "Yine ne oldu diye sormaya korkuyorum," diye bağırdı salona giren kızın peşinden. Genç adam geldiğinde baştan aşağı süzdü ve gülümsedi. "Sanırım zor anlar geçirdiniz." Kıkırdadı.

"O kadınla geçen her anım zor benim." Deri ceketini çıkarıp girişteki askıya astı genç adam.

"Daha zor anlara hazır ol. Kardeşin içeride." Gözlerini büyütüp dudağını ısırdı.

"Ciddi olamazsın." Kaşları istemsizce çatıldı. "Bir tanesi ile uğraşamazken diğeri çıktı başıma. Nereden öğrenmiş burada olduğumuzu?"

"Bence kendisine sormalısın." Kapıyı kilitleyip diğerlerinin olduğu odaya doğru ilerledi Heaven. Genç adamda kızın peşinden sessizce yürüyordu. Kapının karşısındaki gösterişli koltukta oturan kızı gördüğünde gözlerini devirdi. "Senin ne işin var burada Ribozom?"

"Ah canım abim. Söyleme böyle güzel şeyler. Elbette ben de seni çok özledim." Yerinden kalkıp genç adama doğru ilerledi.

"Gel kız buraya." Kızı bir hamlede kucaklayıp havaya kaldırdı. Uzun uzun sarılıp hasret giderdikten sonra saçını çekti. "Abiye cevap ver bakalım."

"Deli misin ya? Ne çekiyorsun saçımı?" Abisinin eline hafifçe vurdu.

"Nostalji yapayım dedim. Hadi kızım söylesene nereden öğrendin burada olduğumu?" Arkadaşlarında göz gezdirdi. "Yani olduğumuzu?"

"Sen otel diye kandırmaya çalışsanda sitenin güvenlik görevlisi babamı arayıp evin ışıklarının yandığını söylemiş. Babam gelecekti neyse ki ben durumu kurtardım. Arkadaşlarıma evin anahtarını verdiğimi, takılmak için hazırlık yapacaklarını söyledim. Biraz kızdı ama olsun." Alayla kıvrıldı dudakları.

"Aferin kız Ribozom. Hep arkamı topluyorsun." Tek elini omzuna atıp yanağını sıktı. "Yine de burada olmamanı tercih ederdim."

"Beni görmeden gidecektin öyle mi?" Bakışlarını sessizce kendilerini izleyenlerde gezdirdi. "Yengemle tanıştırmayacaktın?" Akira'nın yanına geçti. "Selam yenge. Ben Elçin."

Akira memnuniyetle gülümsedi. Resimlerden gördüğü kız karşısındaydı. "Merhaba tatlım. Bir kez görmüştüm seni ama hayal meyal hatırlıyorum."

"Ben seni gayet net hatırlıyorum. Birinden kaçıyordun ve ağabeyimden yardım istemiştin. Nereden nereye."

Akira'nın gözleri doldu bir anda. İkiziyle karıştırıyordu kendisini. Ne kadar kötü hissetse de bozuntuya vermedi. "Evet öyle şeyler olmuştu değil mi?" Sahte gülümseme yerleştirdi yüzüne.

Timuçin bir anda araya girdi. "Hadi, hadi tanıştığına göre git artık sen. İşimiz var bizim." Kolundan tutup çekiştirdi.

"Ne işi ya? Ne yapıyorsunuz bakalım siz böyle gizli gizli? Kara para mı aklıyorsunuz?"

"Kızım param olsa rengiyle mi uğraşırım. Kara demem ak demem kullanırım." Yaptığı esprinin kötülüğüne güldü. "Karışma büyüklerin işine sen."

KEHANET NOTALARI -2 - AĞYAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin