21

212 40 10
                                    

Bu bölümü beni yorumlarıyla havalara uçuran isminur77 isimli arkadaşımıza ithaf etmek geldi içimden. Samimiyetle söylenen sözler dinleyenin kalbinde akis yaparmış derler. Ben de arkadaşımızın samimiyetini yüreğimle hissettim. Olur da bir gün bu kurgu fazlaca okunur da çokça okurum olursa -hayal etmek güzeldir :) - siz benim için böyle bir anda destekçim olduğunuzdan dolayı çok kıymetli olacak ve öyle kalacaksınız.

Keyifli okumalar...

Peter herkesin yatmasını ve hareketliliğin sükunetle nöbet değişimi yapmasını beklerken bir yandan da saati kontrol ediyordu. Vaktin yeterince ilerleyip beklediği anın geldiğine kanaat getirdiğinde yanında uyuyan kızı kontrol etti. Nefes alışlarının düzeni derin bir uykuda olduğunun göstergesiydi. Hissettirmemeye gayret ederek yataktan ayrıldı. Kapıdan çıkmadan son bir kez kızda gezdirdi gözlerini. Herhangi bir sıkıntı olmadığını görünce seri hareketlerle üzerini giyip evden çıktı.

Çağırdığı taksinin gelmiş olduğunu görünce derin bir nefes aldı. Kaybedecek saniyeye bile tahammülü yoktu. Bir an önce Anna'nın yanına gitmeli ve tüm olan biteni anlatmalıydı. Tabii geç olmadan da eve geri dönmesi gerekiyordu.

On dakika süren yolculuğun ardından adrese vardığında parayı uzatıp hızlıca arabadan indi ve koşar adımlarla daireye çıkan merdivenleri aştı. Heyecanla kapıya vururken vaktin bu gürültü için fazla geç olduğunu idrak edip elini çekti. Açılmasını beklerken geçirdiği saniyeler ölüm gibi geldi genç kahine.

Kapı hafifçe aralandığında tereddütle başını uzatan Anna Peter'ı karşısında görünce şaşırdı. Gelmesini hiç beklemiyordu. Hele ki bu saatte.

Peter yarısı açık olan kapıyı eliyle ittirip kızın bir şey demesine fırsat vermeden genç adamı tuttukları odaya yöneldi. Koltukta oturan ve korkusuzca kendisine bakan Said'i gördüğünde dayanamadı ve tüm gün çektiği stresin acısını ondan çıkardı. Birbiri ardına attığı yumruklar yüzünden suratı kan içinde kalmıştı. Dudağı patlamış, burnundan kan sızıyordu. Anna hayretle atıldı ve ikili arasına girdi. "Aklını mı kaçırdın? Ne yapıyorsun?"

"Günün sinirini bu tuhaf adamdan çıkarıyorum. Öyle garip biri ki onun yüzünden gün içinde soğuk terler boşaldı vücudumdan. Kız hala nasıl bununla birlikte merak ediyorum doğrusu." Elini ovuştururken genç adamın kanlı yüzüne bakarak sırıttı.

"Saçmalamayı kes ve gecenin bu saatinde verdiğin rahatsızlığı açıkla." Anna ters bir şey söylememek için kendini zor tutuyordu.

"Öğrendiler."

"Ne saçmalıyorsun gece gece?"

"Bugün diğer ikilinin evine gittik. Sonra onlar görünmeyen bir şeyle konuşmaya başladılar. Daha doğrusu benim göremediğim biriyle. Ardından bir sevinçtir aldı hepsini. Bir hoplamalar, bir zıplamalar."

"Uzatma," diye tıslayan Anna elini Said'in çenesine götürerek başını kaldırdı. Bir yandan kahini dinlerken bir yandan da genç adamın durumunu kontrol ediyordu.

"Sonra bir telefon geldi. Arayan bunun kardeşiydi. Altı aylık gezisi erken bitmiş anlaşılan. Eve dönünce davetiyeyi görmüş ve tebrik etmek istemiş." ifadesiz gözlerle bakan kızı umursamadı. "Ee tabii bizim yalanımızda böylelikle açığa çıktı. Gün boyu telaşla olanlar hakkında konuşup fikirler yürüttüler. Bize hakaretler etmeyi de unutmadılar elbette."

"Sevindiler dedin. Az önce. Niye sevindiler?" Zoraki konuşmuştu Said. Dudağı her harfte sızlayarak acısını hissettiriyordu.

Anna adamın haline üzüldü. Kendinden beklenmeyecek bir şeydi belki bu ama kanlar içindeki yüzünü görünce merhamet duygusu boy gösterdi. Hiçbir şey söylemeden odadan ayrıldıktan sonra elinde bir bezle geri geldi. Yüzündeki kanları silerken bir yandan da moraran yerleri parmağıyla okşuyordu. Kabine dönmeden konuştu. "Çabuk cevap ver. Misafirimiz sana bir soru sordu."

KEHANET NOTALARI -2 - AĞYAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin