Uyandığından beri kalbi korkuyla atmaya başlamıştı. İçi hiç rahat değildi. Yatağından çıkan Güneş kendisini balkona zor atmıştı. Nefes alamıyor içinde ki huzursuzluk adeta büyüyordu. Gökyüzü daha yeni yeni aydınlanmış. Sokaklar bomboş, duyduğu tek ses kuşların cıvıltısıydı. Yüzüne çarpan sabah ayazı ile ürpermiş ve son kez etrafına bakınıp odasına geçmişti.
Yatağına tekrar girmekten vazgeçmiş ve Hira'nın odasına gitmişti. Kapıyı ne kadar yavaş açarsa açsın küçük kız uyanmıştı."Düneş anne."
Güneş tüm huzursuzluğunu yok eden küçük kızının sesi ile tebessüm eşliğinde yürümüştü.
"Kızım."
Kucağına aldığı kızının yanaklarından öpmüş ve kollarının arasına alıp sarmalamıştı.
"Öşledin mi beni?"
"Özledim bebeğim."
Kolları arasından çıkan Hira kendisine gülümseyerek bakıp yanağını öpmüştü.
"Anne şeni çok şeviyorum."
Güneş sol gözünden akan bir damla yaşı hızla silmiş Hira'ya sıkıca sarılmıştı. Kim ne derse desin, Hira'nın annesiydi. Gerçekler, diğerlerinin ne dediği zerre umurunda değildi. Bildiği bir şey vardı kızından ayrılmayacaktı.
"Ben de seni çok seviyorum kızım."
Sessizce mırıldanan Güneş kucağında uyuyan kızının yanına uzanmıştı...
Yanağında ki ıslaklık ile gözlerini açan Güneş gördüğü Hira ile doğrulmuştu yattığı yerden.
"Dünaydın anne."
"Günaydın balım."
Güneş kızını kucağına alıp odadan çıkmıştı. Yıldızın odasına girerken elinden tuttuğu Hira'ya sessiz olmasını söyleyip yavaş adımlar ile yatağa doğru yürümüşlerdi.
Yıldız mışıl mışıl uyumaya devam ederken Güneş elinde ki su dolu bardağı Yıldız'ın yüzüne dökmüş ve çığlık sesi evi inletmişti.
Güneş kahkaha atarken Hira da bir eliyle dudaklarını örtmüş gülerek ikiliye bakmıştı.
Yıldız uykusundan uyandıran Güneş'in saçını tutmuş ve eline dolamıştı."Yıldız bırak!"
"Kaç kere söyledim böyle şakalar yapma bana diye?"
Güneş saçlarını daha sıkı tutan Yıldız yüzünden iki büklüm kendisini kurtarmaya çalıştığı an Hira'nın sesini duymuşlardı.
"Şiz kayga mı ediyoşunuz?"
Yıldız elini doladığı saçtan çekip Hira'nın boyuna gelmek için tek dizini yere değdirip oturmuştu.
"Hayır aşkım kavga etmiyoruz. Güneş anneye ufak bir ceza verdim."
Güneş acıyan saç dibine rağmen yalandan gülümseyerek Yıldız'ın omzuna elini koyup sıkmıştı.
"Yıldız annen şakadan anlamıyor kızım."
Yıldız başını çevirip Güneş'e sinirle bakıp ayağa kalkmıştı.
"Hira sen odana git ben bir Güneş ananla konuşayım."
Kafasına vuran Güneş ile ne olduğunu anlamayan Yıldız ne yaptım dercesine bakmıştı.
"Ne biçim konuşuyorsun Yıldız böyle, "anan" nedir?
Omuzlarını umursamazca kaldırılıp indiren Yıldız salık saçını tepeden toplarken söylenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Güneşi (TAMAMLANDI)
General FictionAkşam Güneşi tüm ihtişamı ile genç kızın yüzüne vururken Harun yutkunmak zorunda hissetmişti. Aşk kolay değildi ama ikisini etkisi altına almıştı. Çekilecek acıları umursamadan bir bütün olmak adına çoktan adımlarını atmışlardı Harun ve Reyhan... Ke...