Günler geçip giderken Güneş yine kollarında kardeş istiyorum diye ortalığı ayağa kaldıran kızını sakinleştirmeye çalışıyordu fakat nafileydi. Hira gözyaşlarıyla kucağından inmek için direnirken Güneş ne yapacağını şaşırmıştı. İmdadına yetişen Kenan olmuştu.
Küçük kızları daha çok ağlayınca Güneş gözlerinden akan yaşlarla elini tutup öptü. Saçlarını okşadı, kısık sesiyle fısıldadı.“Hira’m annem yapma böyle.”
“Kaydeş iştiyoyum.”
Odada duyulan hıçkırık seslerine katlanamazken ayağa kalktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Hira’nın unutacağını sanıyordu başlarda ama hergün yanına gelip kardeşim ne zaman gelecek diyen kızını artık kandıramıyordu. Kenan küçük kızına dil dökerken ağlaya ağlaya kucağında uyuya kalmıştı kızları.
İkisi de odadan çıkınca Kenan karısının kolundan tuttu.“Ağlama güzelim.”
Güneş burnunu çekerken gözlerinden akan yaşlarla konuştu.
“İstemiyorum...”
“Güneş seni bir şeye zorladığım yok farkındasın değil mi?”
Kolunu tutan adamdan kurtulan Güneş yaşlarını kurularken cevap verdi.
“Baştan beri sen de istiyordun ne oldu şimdi vazgeçtin öyle mi?”
Kenan karısının değişen ruh haline yetişemiyordu artık. Güneş ağlarken onu bu halde görmekten nefret ediyordu. Karısını başlarda bebek için zorladığını kabul ediyordu ama o zamanlar sadece karısını korkutmaktı niyeti.
“Güneş gerçekten yoruldum! Sürekli kavga ediyoruz bitsin artık bu şey.”
Yanından geçip giden Kenan’ın ardından alnını duvara yaslayan Güneş onu anlamayan adama kızıyordu. Koluna dokunulmasıyla alnını yasladığı duvardan çekip gözlerini ona bakan kişiye çevirdi. Annesi karşısında dururken Güneş ne diyeceğini bilemedi. Ona korkuyla bakan annesi kollarının arasına alırken Güneş annesine sığındı.
“Ne oldu kızım?”
Yutkunan Güneş bir kez daha hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığında annesine daha sıkı sarıldı. Kollarında ağlamasına izin veren annesi yüzünü avuçlayıp yaşlarını sildi.
“Anlatmayacak mısın kızım neler olduğunu?”
Güneş annesine bu konudan bahsetmekten utandı ve başını hayır anlamında salladı. Annesi ısrarla sorsa da Güneş cevap vermedi.
Evine geldiğinden beri aklında sadece kızı vardı. Onu o halde bıraktığı için içi içini yiyordu. Sultan içeriye giren kocasının yanına giderken ona bakan adam bir şeyler olduğunu anında anlamıştı.
“Sultan.”
“Bugün kızımızı görmeye gittim.”
Sultan susunca kocası kollarından tutup yatağa oturttu. Derin bir nefes alırken sıkıntısı sesine de yansıyordu.
“Kenan ile kavga ettiklerini gördüm. Çiçek çok ağladı... Kenan, ona sürekli kavga ettiklerini bu işin bitmesini istediğini söyledi. Kızımıza sordum... Tek kelime etmedi. Evladımızın döktüğü her yaş benim yüreğimi yaktı... Üzülmesin... Konuşsan Kenan’la olmaz mı?”
Anlatırken ağladığını kocası yaşlarını sildiğinde anlayabildi. Duyduklarına sinirlenen adam ayağa kalkıp cebinden telefonunu çıkartıp Kenan’ı aradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Güneşi (TAMAMLANDI)
General FictionAkşam Güneşi tüm ihtişamı ile genç kızın yüzüne vururken Harun yutkunmak zorunda hissetmişti. Aşk kolay değildi ama ikisini etkisi altına almıştı. Çekilecek acıları umursamadan bir bütün olmak adına çoktan adımlarını atmışlardı Harun ve Reyhan... Ke...