Güneş sabah uyandığında koca yatakta tek başınaydı. Kenan’ın gittiğini düşünmüştü ki adam banyodan belinde bir havlu ile içeriye girdi. Güneş adamın göğsünden akan damlaları takip ederken yutkunduğundan bir haberdi. Başını hızla salladıktan sonra yataktan çıktı.
Kenan yanına doğru gelirken tüm bedeni heyecandan titriyordu. Belli etmemek için kımıldamadı.
Elini kaldıran Kenan yüzüne dokunmak istediğinde çalan kapı ile ikiside birbirinden hızla ayrıldı...Kenan ile Hira bugün gezmeye gideceklerdi. Güneş kızını hazırlarken adama kırılmıştı. Ona gelir misin diye sormamıştı. Hira üzerindeki kırmızı elbisesi ile dönerken kocaman gülümsemesi ile bakıyordu. Güneş içini mutlulukla dolduran görüntü ile kızına kollarını açtı. Hira koşarak gelip boynuna atlarken Güneş kahkahalarla gülüyordu. Yerde uzanmış birbirlerini öpen anne kız odaya giren Kenan’dan bir haberlerdi.
Kenan gördüğü manzarayı kapıya yaşlanmış sesini çıkarmadan izledi. Güneş gerçekten bir anne idi. Hira’ya bakarken bile gözlerinin içi gülüyordu. Kulaklarını dolduran kahkaha sesleri tüm ilgisini kadının üzerine çekmişti. Değerli bir mücver gibi parlayan kadın kalbini hızlandırıyordu. İlk kez onu gördüğü güne gitti. Sesini duyduğunda ve yüzüne çarpan akşam güneşi ile güzelliği o gün aklını başından almıştı.
Yeşillikleri kendi gözleri ile buluşunca kadın önce şaşırmış daha sonra toparlanıp ayağa kalkmıştı.
Hira onu görünce Güneş’in kolları arasından çıkarak ona doğru koşmuştu. Sarı saçları, kırmızı elbisesi ile öyle güzeldi ki kızı. Kucağına alıp koklayıp öptü.“Prensesim hazır mısın?”
“Haşırım baba.”
“O zaman gitme vakti.”
Burnunun üzerinden öptüğü kızından gözlerini çekip kollarını göğsünde bağlayan Güneş’e göz kırptı.
“Görüşürüz güzelim.”
Güneş iltifat ile utanırken Kenan ve Hira çoktan çıkıp gitmişlerdi...
Yıldız oturma odasında oturmuş Sinem ile televizyon seyrederken içeriye Güneş girmişti.
“Suratsız gelmiş.”
Güneş duyduklarına ters bir bakış atarken Sinem ikiliye gülümsedi. Yıldız yanında oturan Sinem’in gülmesine karşılık ona yastıkla vurmuştu.
“Ne yapıyorsun Yıldız?”
“İçin geçmiş harekete geçiyorum tatlım.”
Güneş ayıplayan bakışlarını Yıldaz’a gönderirken, Yıldız ayağa kalktı önce oturan kızın yanaklarını sıktı sonra da Güneş’in koluna girip odadan çıktılar.
“Çok ayıp ama, kız kim bilir ne kadar kötü hissetmiştir.”
“Of Güneş o da babaannem gibi yaşıyor.”
Arkadaşının kolundan çıkan Güneş düşünür gibi yaptıktan sonra kollarını iki yana açtı.
“Babaannemizi ne severdik. Hiç tanımadık ama iyi kadındı.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Güneşi (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralAkşam Güneşi tüm ihtişamı ile genç kızın yüzüne vururken Harun yutkunmak zorunda hissetmişti. Aşk kolay değildi ama ikisini etkisi altına almıştı. Çekilecek acıları umursamadan bir bütün olmak adına çoktan adımlarını atmışlardı Harun ve Reyhan... Ke...