Sırtında duran parmaklar gözlerini açtırırken, başını hızla kaldırdı. Saçlarını elinin tersiyle geriye iterken ne olduğunu tam olarak beyni idrak edemezken bu kez bakışları çıplak tenini yakan tene değdi. Başı yastıkta, dudakları kapalı olan adamın; kirpiklerine, kaşlarına, dudaklarına indi gözleri. Hepsi artık onundu. Teninde imzası olan adamın yanağına ufak bir öpücük kondurdu. Dudakları alevlere değmiş gibi yanarken bedeni ona sinyaller gönderirken yanakları al al olmuştu. Kaldırdığı yere başını tekrar koyan Güneş gözlerini kapatıp uyudu...
Kolları arasında uyuyan kadının alnına dudaklarını bastırdı. Yanağında daireler çizerken uyanmaya başlayan Güneş'i görünce büyük bir heyecanla bekledi. Yeşil gözler kendi gözlerine değince uykulu haline gülmeden edemedi.
"Günaydın güzelim."
Güneş üzerindeki uykulu halini atarken çıplak olduğunu bacağına değen bacak ile fark edince utançla yutkundu. Gözlerine bakan adamın gece söyledikleri, yaptıkları aklına gelince yüzü daha çok kızarmıştı.
"Günaydın."
Boğuk çıkan sesi ona bile yabancı gelirken yanağını okşayan Kenan üzerine doğru eğilmiş ve sesini duyurmuştu.
"Güneş."
Tüm tüylerini diken diken eden adamın sesi bedenine daha çok yaklaşırken kalbide hızla atıyordu. Dudakları titrerken bunu fark eden Kenan hızla öpmüştü. Duygularını hislerini en uç noktaya çıkarırken, dokunan adamın teninde kavrulup bir kez daha teninde yanmaya çoktan hazırdı.
Nefesleri yüzlerinde çarparken dudaklar boynuna inerken Güneş bir elini Kenan'ın boynuna doladı. Bu Kenan için yeterli bir izin olmuştu...Aynadan ıslak saçlarını tarayan Güneş olanları hatırlayınca dudaklarını ısırdı. Acaba diğerleri anlar mıydı? Korkuyla elindeki tarağı daha hızlı saçlarına indirirken işini bitirip makyaj masasının önünden çekildi. Banyonun kapısı açıldığında içeriden çıkan Kenan yanına gelmeden Güneş odadan kaçarcasına çıktı.
Kızının odasında kendisini bulan Güneş yatakta uyanmış bebeğiyle oynayan kızının yanına gidip oturdu. Ona gülen gözleriyle bakan Hira kucağına gelirken Güneş koklamaya doyamadığı kızıyla yataktan kalktı.
“Acıktın mı kızım?”
“Biyaz acıytım anne.”
Kıyafet seçmek için kucağındaki kızını halının üzerine oturttu.
“Kıyafetlerini değiştirelim sonra senin sevdiğin yumurtadan yapalım.”
Saçlarına uzanan küçük el yanağını öpmüştü.
“Anne çot düzel totuyoysun.”
Güneş içini yumuşacık yapan hareketler karşısında kızının ellerini tutup öptü. Düşündü, ileride gerçekleri öğrendiğinde Hira yine böyle bakıp, onu sevecek miydi? İçine düşen karamsarlık ele geçirmeden düşüncelerinden kaçmak istedi.
“Çok mu seviyorsun anneni?’
İki kolunu olabildiğince iki yanına açan küçük kızı gülümseyerek konuştu.
“İşte bukaday şeviyoyum.”
“Kurban olurum senin sevgine annem.”
Elindeki bebeği ile ona bakan küçük kız gözlerinin mutluluktan doldururken çekmeceden, pembe bir tişört ile fırfırlı eteği eline aldı. Kızının üzerini değiştiren Güneş elinden tutup odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Güneşi (TAMAMLANDI)
General FictionAkşam Güneşi tüm ihtişamı ile genç kızın yüzüne vururken Harun yutkunmak zorunda hissetmişti. Aşk kolay değildi ama ikisini etkisi altına almıştı. Çekilecek acıları umursamadan bir bütün olmak adına çoktan adımlarını atmışlardı Harun ve Reyhan... Ke...