Herkese Merhabalar...
Sizi birisiyle tanıştırmak istiyorum. Benim iyi ki hayatımda dediğim yazar hanımcığımın kitabı çıktı ve eminim ki okurken asla sıkılmayacaksınız. Olaylar karşısında nefessiz kalacaksınız. Ateş ile Sarı size bambaşka bir dünyanın kapılarını açacaklar. Göçmen kaçakçılığı ile hayatları dört bir yana savrulanların hikayeleri çok şeyle yüzleştirecek. Yanmaya hazırsanız o zaman sizi KAÇAKÇI ile baş başa bırakıyorum. İster yazarından imzalı, isterseniz kitap satan her yerden kitabı temin edebilirsiniz şimdiden keyifli okumalarınız olsun canlarım... (Yazar Gonca_Ince )❤️
Belini kavrayan elin sahibi öyle ciddi duruyordu ki, Güneş gözlerini ayırmadığı, karanlığında boğan adamdan kendisini yavaşça çekerken adamda usulca ondan uzaklaştı. Dağılan saçlarını eliyle iterken üzerini düzeltti. Mutfaktan çıkmak için adımlar attığı sırada kapıda durdu. Sandalyeye oturan adamın çatalı tutuşunu ve düşünceli halini görünce hayatlarını daha da zorlaştıracak günlere adım atacağını bilemeden mutfaktan çıktı.
Kapıdan çıkıp giderken tuttuğu nefesini bıraktı ve başını yıldızlarla kaplı gökyüzüne kaldırdı. Konağın terasını fark edince ayakları onun oraya gitmesi için adeta zorluyorlardı. Güneş neden oraya gitmek istediğini çözemezken yürüdü. Öyle çok merdiven basamağı vardı ki bir ara vazgeçmek istedi ama buna içindeki bir his engel oldu.
Dizlerinin hemen aşağısında duran çıkıntıya doğru yürüdü. Dibinde durduğu yere adım atarak çıktı. Tüm şehir ayaklarının altında, özgür bir kuş gibi oraları gezen hayali ile gülümsedi. Işıkları yanan evlere acıyla tebessüm etti. Herkesin bir evi varken hiçbir zaman bir yere ait olamadığını fark etti. Bu konakta bile sadece Hira için duran ve ondan bebek isteyen bir adamın karısıydı.
Düşünceleri onu bunaltmaya başladığı an Güneş çıktığı yerden inmek için hareket etmek üzereyken karnına dolanan kollar ile kendisini çekip aşağı indiren kişiye baktı korkuyla. Sinirli gözler onu izlerken adam öfkeyle bağırdı.
"Ne yapıyorsun!"
Bağıran Kenan kolunu tutup hesap sorarken Güneş ne olduğunu bile anlayamadığı olay karşısında şaşkındı.
"Konuşsana ne yapıyordun?"
Güneş kolunu kurtarıp adamın omzuna çarpıp yürüdü. Arkasından bağıran adamı umursamadan yürürken bedenini ele geçiren bu üşüme işine anlam veremedi. Kollarını kendisine dolarken Hira'ın odasına gitti.
Kızı yatakta uyuyordu. Güneş gördüğü kızı ile gülümsedi. Yanına gidip oturdu. Önce yanağını öptü sonrada saçlarını okşadı.
"Özür dilerim Hira."
Küçük kızı büyüyecek ve tüm gerçekleri öğrendiğinde belki de bir daha asla ona anne demeyecek, ona gülümsemeyecekti. Herkes ondan nefret edecekti. Sakladığı sırların altında git gide ezilirken gözleri doldu.
Kapı açılınca başını kaldırıp içeriye giren Kenan'a baktı. Ayaklanan Güneş adama doğru yürümek için adım atacak iken vazgeçti. Kenan önce gidip uyuyan Hira'yı öpmüş daha sonra kendisine baş işaretiyle arkasından gelmesini belirtti.
Güneş peşinden yürüdüğü Kenan ile kendi odalarını girdiklerinde adam kapıyı kilitleyip karşısına geçti. Güneş olacaklar yüzünde korkan yanını yok sayarak adamın gözlerine baktı.
"Bana biraz zaman verir misin?"
Kenan onu duymamış gibi yaparak bileğinden tutup yatağa doğru yürüttüğü an Güneş koca bir boşluğa çekilişine şahit oldu. Bileğini tutan el tüm bedenini yakıyordu. Yatağa oturtan adamda yanına oturdu. Güneş gözlerini kırpmadan adamın ne yapacağını izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Güneşi (TAMAMLANDI)
Fiction généraleAkşam Güneşi tüm ihtişamı ile genç kızın yüzüne vururken Harun yutkunmak zorunda hissetmişti. Aşk kolay değildi ama ikisini etkisi altına almıştı. Çekilecek acıları umursamadan bir bütün olmak adına çoktan adımlarını atmışlardı Harun ve Reyhan... Ke...