" Stefan Zweig ? Who doesn't love ? "

625 47 45
                                    

      Üzerinde,hüzün saçan ayın donuk ışığından başka bir rengi olmayan o çehrede,bütün acı ve üzüntülerin  sessizlik bulduğu,bütün sevgi ve emellerinin söndüğü görülüyordu.

Bir elini çenesinin altına yerleştirmiş dikkatlice profesör'ü dinliyordu.Daha önce kendimden yaşca büyük ya da küçük bir çok kız arkadaşım olmuştu.Hepsi de bir kaç hafta ya da bir kaç aydan fazla sürmemişti,eskileri hatırlayacak olursam tek  kelimeyle hüsrandı.

Ama Estella Dominic diğerlerinden farklıydı,her anlamda.

Bana soracak olursanız kadınların bizden istedikleri şey ne olursa olsun başlangıçta bize vermiş oldukları şeylerdir.Onlar bizim benliğimizde sevgi yaratıyorlar.

Estella'ya baktığımda hissettiğim tam olarak buydu.Büyük mavi gözleri benliğimde sevgiyi yaratıyordu.

Ona dair herşeyi biliyordum.Babasının iflah olmaz bir alkolik olduğunu,annesini döverken öldürdüğünü ve şuan hapiste olduğunu.Kuzeni Gabriella ile yaşadığını.Hiç arkadaşının ya da erkek arkadaşının olmayışının insanlara olan güvensizliğinden kaynaklandığını.Tek amacının yüksek bir ortalamayla doktora yapmak olduğunu,tek hayalinin buradan uzaklara gitmek olduğunu çok iyi biliyordum.

Ben düşüncelere dalarken Estella,usulca başını çevirerek bana bir bakış attı.Bir kolumu yanımdaki boş sandalyeye doğru uzatarak çenemi doğrulttum ve hızlıca ona göz kırptım.Gözlerini devirerek önüne döndüğünde dudaklarıma yayılan sırıtışıma engel olamıyordum.Bu vahşi umursamaz tavırları çok hoşuma gidiyordu,tıpkı onunla uğraşmanın hoşuma gittiği gibi.

" Bay Malik,bize Dostoyevski'den bir kesit söyler misiniz ? " Profesör'ün söyledikleriyle dikkatimi toparlayarak duruşumu düzelttim.

" Tabi,Bay Woods ... " Genzimi temizleyerek " Yeraltından Notlar " dan bir kesiti ezbere okudum.

" Ben kötü bir insan değildim,ne aksi bir adamım,ne de uysal biriyim.Ne alçağın biriyim,ne de onurlu biriyim.Ne bir kahramanım,ne de bir korkak.Ben hiçbir şey olamadım " Profesör tatmin olduğunu belli eden bir yüz ifadesiyle başını usulca salladığında kocaman sırıttım.

" Harika ... Teşekkür ederiz,Zayn "

" Benim için bir zevkti "

Estella,yeniden gözlerini gözlerime çevirdiğinde bu sefer dudaklarındaki tebessüm gözümden kaçmadı.Biraz olsun onu gülümsettiğim için kendimle gurur duyduğumu belli eden bir sırıtışı ona yolladım.

Ders bittiğinde kafeteryaya yöneldim.Gözlerim kalabalık kafeteryada gezindi ve nihayet bir köşede tek başına oturan Estella'yı buldum.Kahve sırası umutsuz bir şekilde uzundu.Hızlıca öğrencilerin arasından sıyrılarak ilerlemeye başladım.Bunu yaparken bir yandan da sırıtıyordum.

" Üzgünüm,üzgünüm ... Bu çok önemli,gerçekten ! Sevdiğim kıza kahve almalıyım " Bir kaç kişi öfkeyle bana bakmayı bir kaç kişi de gülümsemeyerek geri çekilmeyi seçmişti.Nihayet iki bardak kahve aldığımda derin bir nefes vererek hızlıca Estella'ya doğru ilerledim.

***

" Stefan Zweig mu ? Kim sevmez ? "

Tanıdık ses tonuyla başımı kitabımdan kaldırdım.Zayn,yine o sırıtışlarından birini yüzüne yerleştirmiş elindeki iki bardak kahveyle bana bakıyordu.

south side | zaynHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin