Uzun koridorda revirdeki mesaime yetişmek için koştururken merdiven boşluğundan yükselen hıçkırık sesleri beni olduğum yere çiviledi.Zavallı ... Her kimse birileriyle konuşmaya ihtiyacı varmış gibi duruyordu.Kolumdaki saate baktım,nasıl olsa geç kalmıştım,biraz daha bekleyebilirdi.
Derin bir nefes alarak merdiven boşluğuna doğru yürüdüm.Hıçkırık seslerinin kime ait olduğuna bakmak için başımı uzattığımda Sarah'nın kızarmış yeşil gözleriyle karşılaştım.
" Sarah ? Ne oldu sana böyle ? " Merdivenleri dikkatlice inerek yanına doğru yürüdüm.Oturduğu merdivenden hızlıca doğruldu ve sıkıca ani bir hareketle bana sarıldı.
" Oh,Estella ... Iyi ki geldin,Zayn'le konuşmalıyım lütfen bana yardım et "
Kollarım bedenimin yanında hareketsiz bir şekilde durmaya devam ederken afallayarak duvara baktım.Bu kesinlikle olamazdı,olmamalıydı ! Hikayelerde geçen o klişe sahnenin başrolü olmak istemiyordum.Isteksizce Sarah'nın sırtına ellerimi koyarak ona sarıldım ve bir kaç saniye içinde hızlıca geriye çekildim.Tanrım,kendimi bok gibi hissediyordum !
" Ben ... Sana yardım edemem.Yani,şey ... Üzgünüm,ne oldu ? " Kaşlarımı kaldırarak hayretle ağlamaktan kızarmış gözlerine baktım.Burnunu çekerek önüne düşen kahverengi saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.
" Zayn'e mesaj attım.Ve ... Başka birinin olduğunu söyledi,biliyorum biliyorum ... Ilişkimiz biteli aylar oluyor ama anlıyor musun ? Onu seviyorum.Ve siz arkadaşsınız,Zayn ile konuşamaz mısın ? Lütfen,Estella "
Hayır,hayır,hayır ... Lanet olsun.
" Ben ... Denerim,denerim evet " Sertçe yutkunarak yüzüne baktım.Dudaklarına buruk bir tebessüm yerleştirip bana yeniden sarıldı.
" Teşekkür ederim,Estella "
***
Dersim henüz yeni bitmişti.Soğuk havaya rağmen eve kadar yürümek istiyordum,biraz temiz hala iyi gelebilirdi.Ellerimi paltomun ceplerine yerleştirerek kampüsün çıkışına doğru yürümeye başladım.
Çantamdan kulaklıklarımı çıkaracağım sıra karşımda gördüğüm yüz ile donakaldım.Zihnim usulca beni terk ederken kalp atışlarımı hissetmiyordum.Ağzımın kuruduğunu hissettim,parmak uçlarım soğuktan mı yoksa korkudan mı uyuşmuştu emin değildim.Sanki az sonra yere yıkılacak gibi hissediyordum,bacaklarımdaki güç bir anda çekildi.
" Nasılsın kızım ? " Ayaklarım adeta zemine çivilenirken yutkunmayı denedim fakat başaramadım.Genzime koca bir yumru oturmuştu sanki,nefes almak bile hiç bu kadar zor olmamıştı.
Onu en son gördüğümde 4 yaşındaydım.Üzerinden 18 yıl geçmişti.Gözlerimi kırışmış göz altlarında,aralarına beyazlar düşmüş siyah saçlarında gezdirdim.
Öfke zihnimi sarmalarken kendimi hışımla ona doğru yürürken buldum.Çantamı sertçe bir kenara fırlattım ve yumruk yaptığım ellerimi sertçe göğsüne vurarak yüzüne doğru avazım çıktığı kadar bağırdım.
" Ne istiyorsun benden ?! Ne istiyorsun ?! Seni öldüreceğim,öldüreceğim seni ! " Bileklerimi çevik bir hareketle tutarak beni sertçe sarstı.Gözlerim gözlerine denk geldiğinde sırf ona baktığım için bile kendimden öğrendim.
" Yürü,evimize gidiyoruz ! Bağırma,ben senin babanım ! "
" Sen benim hiçbir şeyim değilsin ! Sen sadece benim için annemin katilisin ! " Bağırışlarım acı bir çığlık misali yankılanırken gözlerim hızla doldu.Görüntü gittikçe bulanıklaşırken kavradığı bileklerimden tutarak beni arabaya doğru çekiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
south side | zayn
Fanfiction" Kuşlar kendi yasına doğru gider. " Warning: Mature content.This book contains slang, violence and sexuality .