Revirdeki mesaimden sonra Gabriella ile buluştuk ve bir şeyler içip biraz sohbet ettik.Yeni biriyle tanıştığını ve ondan hoşlandığını bana anlatırken onu dinlemeyi çok istemiştim ama aklım Zayn'deydi.Dün geceden beri neredeyse hiç konuşmamıştık.Sadece evde olup olmadığımı soran bir mesaj atmıştı,hepsi bu.
Madison bu sabah yanıma gelip bana Zayn'i dün gece Sarah'nın partisinde gördüğünü söylediğinde kalbimde hissettiğim ağırlıkla gün boyu bunu düşünmüştüm.Beni Sarah ile aldatacak değildi öyle değil mi ?
Gabriella bu gece bahsettiği çocukla takılacağını söyledi,yani bu gece evde tek olacaktım.Kafeden sonra eve doğru yürümeye başladım.Hava her zamankinden daha soğuktu.Başıma şapkamı geçirip ellerimi cebime soktum ve hızlı adımlarla yürümeye başladım.
Nihayet eve geldiğimde hissettiğim sıcaklıkla derin bir nefes aldım,şimdi daha iyiydi.Montumu çıkarıp askılığa astım ve karanlık koridorda salona doğru ilerledim.
Duvara yansıyan mum ışıklarıyla olduğum yerde duraksayarak nefesimi tuttum.Evde biri vardı ve ister istemez korktuğumu hissettim.Ellerimle hızlıca duvarı yoklayıp ışıkları buldum ve ani bir hareketle açtım.
Oda aydınlandığında Zayn'i karşımda görmeyi beklemiyordum.Bana doğru döndü ve elindeki şampanya kadehleriyle birlikte kaşlarını kaldırarak güldü.
" Gelmişsin ... Hiç duymadım " Elimi hızla atan kalbimin üzerine koyarak derin bir nefes aldım.
" Beni korkuttun "
Gözlerim yavaşça masaya kaydı.Üzeri çiçeklerle ve mumlarla süslenmişti.Istemsizce kaşlarımı çatarak bugünün özel bir gün olup olmadığını düşündüm.Zayn,yüz ifademden anlamış olacak ki kadehleri hızlıca masaya koyup bana doğru yürüdü.
" Dün gece için özür dilemek istedim " Tam karşımda durup aramızda kısacık bir mesafe bıraktığında bakışlarımı özenle hazırlanmış masadan ayırarak gözlerine çevirdim.
" Bunlar benim için mi ? " Kaşlarımı kaldırarak sorduğum soruya hafifçe gülümseyerek cevap verdi.
" Evet,umarım bana kızgın değilsindir ... " Ela gözleri endişeyle gözlerimde gezindiğinde kalp atışlarımın hızlandığını hissettim.Tanrım ... Bir saat önce kendi kendimi yerken o burada benim için hazırlık yapıyordu.Çok ama çok aptalım.
Bir şeyler söylemek için dudaklarımı araladım fakat konuşmak için fazla heyecanlıydım.Saçmalak yerine susmayı tercih ettim.
" Ben ... Ne diyeceğimi bilmiyorum " Geriye doğru çekilerek kollarını göğsünde birleştirdi ve başıyla masayı işaret etti.
" Yemekten sonra da konuşabiliriz "
Başımı sallayarak masaya doğru ilerledim.Tam oturacağım sırada benden önce davranıp sandalyemi tıpkı bir centilmen edasıyla çekti.
" Bunu yapmazsam olmaz "
Gülüşü kulaklarımı doldurduğunda istemsizce tebessüm ettim.Masanın etrafından dolandı ve hızlıca karşıma oturdu.Gözlerim üzerinde gezindi,üzerindeki açık renk gömleği ve özenli şekillendirilmiş siyah saçlarıyla çok iyi görünüyordu.Yerimde rahatsızca kıpırdanıp üzerimdeki yakası kaymış kazağımı düzelttim.Keşke saçlarımı bu sabah düzleştirseydim ve biraz da makyaj yapmış olsaydım ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
south side | zayn
Fanfiction" Kuşlar kendi yasına doğru gider. " Warning: Mature content.This book contains slang, violence and sexuality .