" I'm a little bit a love drunk "

477 39 15
                                    

Başımı ellerimin arasına alarak derin bir nefes bıraktım.Yaptığım tek şey dün gece Zayn ile aramızda yaşananları düşünmekti.Gün içinde zihnim dönüp duran soru işaretleri yapmam gereken şeylere odaklanmamı engelliyordu.Bana oldukça kızgın olmalıydı,hatta bu işin peşini bırakmış bile olabilirdi.Öyle ki revire bile gelmemişti.Profesör bugün, proje ödevimiz için Zayn ile beni eşleştirdiğinde tek kelime etmeden başını sallamakla yetinmişti.Ve gün sonuna dek hiç konuşmamıştık.

Kuzenim Gabriella,bana bir fincan papatya çayı uzattığında ona teşekkür ederim fincanı parmaklarımın arasına aldım ve büyük bir yudum içtim.Belki çay rahatlatmamda işe yarardı.

" Buu yüzünün hali ne,tanrı aşkına ? Biraz gülümseyemez misin ? " Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına gelişigüzel sıkıştırdım ve gözlerimi tek bir noktaya dikerek mırıldandım.

" Dün gece tam bir felaketti,Gabriella " Kaşları hayretle havaya kalkarken çayından bir yudum aldı.

" Bebeğim ... Buluşmanızdan 2 saat sonra eve dönmenden bunu anlamıştım.Ne olduğunu anlatmak ister misin ? " Dirseğimi koltuğa yaslayarak derin bir nefes verdim ve gözlerimi kuzenime dikerek dün geceyi anlatmaya başladım.

" Ve sonra beni öylece bırakıp gitti " Gabriella,dikkatlice dinledikten sonra tekli kanepeden kalkıp yanıma oturdu ve bir elini yanağıma koyarak nazikçe okşadı.

" Estella ... Zayn,aylardır birlikte olmanız için uğraşıyor.Ve bu tavrı çok normal.En azından ona bir şans veremez misin ? " Bana yavaşça gülümsediğinde alt dudağımı sertçe ısırarak başımı iki yana salladım.

" Ona güvenmek istiyorum ama aşktan korkuyorum Gabriella.Biliyorsun ... Daha önce hiç ilişkim olmadı.Babamdan sonra bir erkeğe güvenmek benim için çok zor " Gabriella,anlayışla başını sallayarak yüzümü yeniden okşadı.

" Seni anlıyorum,güzelim.Bunu Zayn'le konuşmayı dene,en azından onu umutlandırmamış olursun " Başımı sallayarak onu onayladım ve ikimizde derin bir sessizliğe büründük.

Akşam üzeri Gabriella arkadaşlarıyla buluşacağını söyleyerek gitti.Bende televizyonu açarak düşüncelerimi dağıtmak adına bir film izlemeye başladım.Fakat odaklanamıyordum,sertçe kumandanın düğmesine basarak filmi kapattım.

Kanepede oturup duvarı dikizlemek hiç de yardımcı olmuyordu.Zayn ile konuşmam gerekiyordu.Ama nasıl ?

Aklıma gelen ani fikirle yerimden fırlayarak hızlıca üzerimi değiştirdim ve dışarıya çıktım.Yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu fakat fikrimden geri dönmeyecektim,Zayn'i görmeliydim,onunla konuşmaya ihtiyacım vardı.

Hızla gökyüzünden düşen yağmur damlalarını aldırmadan koşmaya başladım.Gökgürültüsünün sesi her bir adımımda kulaklarımda yankılanıyordu,çıldırmış olmalıydım.Zayn'in evinin önüne geldiğimde sırılsıklam bir şekilde titriyordum.Cesaretim beni terk etmeden bir çırpıda zile bastım ve hızlanan kalp atışlarım eşliğinde kapıyı açması için dua ettim.

Çok geçmeden kapı açıldı ve Zayn görüş alanıma girdi.Alnına düşen dağınık siyah saçları her zamankinden daha özensiz dursa bile yine de tek kelimeyle kusursuz görünmesi için yeterliydi.Soğuk havaya rağmen altında siyah bir basketbol şortu vardı ve dövmelerle dolu göğsü çıplaktı.Parmaklarının arasında tuttuğu sigarayı bir çırpıda rastgele fırlattı ve kaşlarını çatarak ıslak saçlarımla gizlenmiş yüzüme baktı.

" Kafayı mı yedin ? Içeri gir " Tek kelime etmeme izin vermeden bileğimi yakaladı ve beni hızlıca içeri çekip kapıyı kapattı.Çatık kaşlarıyla birlikte baştan aşağıya sırılsıklam olmuş halimi izledi.

south side | zaynHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin