" Good morning,mi amore "

374 24 6
                                    

          Uyanır uyanmaz gördüğüm ilk yüz onunkiydi.Başımı göğsünden kaldırarak önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve dirseğimi yastığa koyarak derin uykuya dalmış halini izlemeye başladım.Uyurken bu kadar masum görünmesi adil miydi,tanrım ? Uzanarak yanağına kelebek hafifliğinde bir öpücük kondurdum ve onu uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalktım.Ince geceliğimin açıkta bıraktığı tenim buz gibiydi bu yüzden ilk iş kenarda duran kalçalarıma kadar uzanan hırkamı üzerime geçirmek oldu.Pencereyi çektim ve usulca dışarı baktım.Her yer bembeyazdı ! Bir kaç küçük çocuğun kardan adam yaparlarken ki kahkahaları sokağı dolduruyordu.Istemsizce gülümseyerek perdeyi çektim ve odadan çıktım.

Kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdiğimde masanın üzerinde duran notu elime alarak okudum.

" Günaydın,aşk kuşu ! Bugün onunla baş başa kalmanız için evden defoluyorum,öpüldün "

Gabriella'nın berbat el yazısını zorlanarak okuduğumda başımı iki yana sallayarak kendi kendime güldüm ve vakit kaybetmeden kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

Becerikli biri olduğum söylenemezdi,yine de ikimiz için elimden geleni yapmıştım.

Pankek dolu tabağı masaya koyarken belime dolanan kollarla refleksle irkildim.O hoş tınısıyla gülerek boynuma minik bir öpücük kondurdu.

" Ssh ... Korkma " Uykudan yeni kalktığını belli eden ses tonu kulaklarımı doldurduğunda istemsizce gülümseyerek ona doğru döndüm ve gözlerimi gözlerine kenetledim.

" Seni yanımda göremeyince -- " Ellerimi çıplak göğsüne koyarak yavaşça gezdirdim ve parmak uçlarımda yükselerek yanağına minik bir öpücük kondurdum.

" Senin için kahvaltı hazırlıyordum " Başını masaya doğru uzatarak her şeyi beğeniyle inceledikten sonra ellerini yüzüme koyarak dudaklarımı uzun uzun öptü.

" Çok güzel görünüyor,güzelim teşekkür ederim " Bir elini enseme  koyup baş parmağıyla tenimi okşadığında gözlerimi gözlerimi gözlerinde uzun uzun gezdirdim.Galiba ona aşık oluyordum,kalbim küçük bir çocuk misali heyecanla çarpıyordu.

Kahvaltıdan sonra gidip dinlenmemi,kahvaltıdan arta kalan herşeyi kendisinin halledebileceğini söyledi.Yeniden odama çıktım ve kendimi sıcak yatağıma bıraktım.Bu soğuk havada yapılabilecek en güzel şey yataktan hiç çıkmamaktı.

Bir süre sonra Zayn odaya girdiğinde dinlerdiğim gözlerimi açarak yatağa doğru yürüyüşünü izledim.Altında sadece siyah boxerıyla dururken gözlerimle mürekkeple dolu kaslı vücudunu süzerken buluyordum kendimi.

Yatağa girdiğinde yorganı ani bir hareketle çekerek dudaklarına yayılan arsız gülüşüyle ağırlığını vermeden üzerime doğru eğildi.Bir eliyle yüzüme düşen saçlarımı kenara iterken istemsizce gülümsedim.Dudaklarıma doğru yaklaşırken ellerimi göğsüne koyarak başımı iki yana salladım ve hafifçe güldüm.

" Hayır ... Uzak dur benden " Dilini hızlıca dudaklarının üzerinde gezdirip eliyle çıplak bacağımı tutup beline sardı.Bedenimiz şimdi bir bütünmüş gibi dururken kalp atışlarımın göğüs kafesimi delmek istercesine çarpışını hissettim.

Dudaklarımızı birleştirmeden önce eliyle yanağımı okşayarak mırıldandı.

" Senden uzak durmak mı ... Çok zor "

***

       Zayn'den gelen mesajı gülümseyerek okuyup cevapladım ve telefonu çantama atarak kucağımda tuttuğum kitaplarımla birlikte psikoloji dersimin olacağı sınıfa girdim.3.sınıfın bitmesine çok az bir zaman kalmıştı ve bu zamanlarda nedense üzgün hissederdim.Yale Universite'sini seviyordum,rektörümüz Yaser Malik bize iyi bir eğitim imkânı sunmak için elinden gelenin fazlasını yapıyordu ve kısaca konuşmak gerekirse eğer buradaki tüm öğrenciler gibi ona minnettardım.

south side | zaynHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin