"Sen iyi misin?" dedi Buğra fısıldayarak. "Eğer bu olanlar yüzündense ki hiç sanmıyorum sen sana inanmayanı siklemezsin."
Seda hoca kendi halinde ders işlerken Buğra'nın kolunu desteklercesine sıktım. "Ne sikleyeceğim onu ben be? Neye inanmak istiyorsa ona inansın."
"Daha dur, fotoğraflar ortaya çıksın. O zaman her şey bok yoluna girecek." dedi kafasını omzuma yaslarken.
"Biliyor musun, inan umrumda değil. İnsanların ne düşündüğünü umursayacak kadar bile siklemiyorum onları. İsterlerse Atakan'ı aldattığımı düşünsünler. Ben böyle olmadığını biliyorum ya, yermez mi?"
Gülümsedi.
"Merve başkan, bir numaralı askerinim bilesin."
O sırada kapı tıklatıldığında içeriye nöbetçi öğrenci girdi.
"Merve Çetiner'i müdür yardımcı istedi." diyerek imzalı kağıdı Seda Hocaya uzattı.
Sanırım kavgayla ilgiliydi.
Okulun, özel okul olması sebebiyle atılacağımı düşünmüyordum.
Nöbetçi öğrencinin peşine takılıp müdür yardımcısının odasına gittiğimde kapıyı çalarak içeri girdim.
Girer girmez Müdür yardımcımız ,Hakan Hocanın, yanında oturan Irmak ve Atakan'ı görmem bir olmuştu.
"Bu ne rezalet!" dedi Hakan Hoca Irmak'ın boynunu işaret ederek. "Sen mi yaptın bunu Merve!"
Başımla onayladım.
"Ben yaptım."
Gözlerimi sinirle Atakan'a diktim. Savaş mı başlatmak istiyordu?
Benim kaybedecek hiçbir şeyin kalmamıştı ki, istediğin savaş olsun Atakan Uluca.
Eğer oynamak istiyorsan, sana istediğini vereceğim.
• • •
atakan hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REKABET |TEXTING
Teen Fiction[ texting, tamamlandı.] Merve: Seni sürüm sürüm süründürmezsem, Merve: Seni kör kuyularda ipsiz bırakmazsam, Merve: Bulduğum bir kaşık suda boğmazsam, Merve: Bana da Merve demesinler.
