"Atakan'ın yanında ki boya küpü kim?" dedim Buğra'nın koluna sarılırken. "Her yerden çıkıyor.""Bige Aybey, aynı sınıftalar." diyerek kolunun altından bana baktı. "Hem sen onun ağzına sıçmayacak mıydın, Ne değişti Merve?"
Güldüm.
"Biliyor musun, Atakan o fotoğrafları gördü."
Kaşlarını çattı.
"Merve, ne diyorsun lan? Ee siz kavga etmemişsiniz? Benden gizli ettiyseniz falan kırılırım amınakoyayım."
"Çünkü bana inandı." dedim duraksayarak.
"Ona her şeyi anlattın mı?"
"Anlatmadım. O da zaten açıklamamı istemedi. Sen ne diyorsan ben ona inanıyorum dedi Buğra. Sen ben aldatmazsın dedi."
"Şerefsiz falan ama harbi çocukmuş vesselam." dedi Buğra omzumu sıvazlayarak.
"Bana dokunmadığı sürece benden uzak dursa iyi eder. Çünkü tek bir hareketine bakar bu biliyorsun."
Güldü.
"Bilmez miyim?"
Düşen yüzümü gördüğünde duraksadı.
"Merve, benden ne saklıyorsun?"Üstelemeden cevapladım.
"Kafama takabileceğim en son insan buraya geliyor. Nakil olmuş."
"Ne?" dedi yumruklarını sıkarak. "Umut piçi mi geliyor?"
Başımı olumlu anlamda salladım.
"Bu okula geldiğine pişman olacak." dedim gülerek.
Onun gibi bir şerefsiz benim keyfimi nasıl kaçırabilirdi ki?
• • •
Merve ve Umut arasında yaşananlar hakkında bir fikri olan var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REKABET |TEXTING
Teen Fiction[ texting, tamamlandı.] Merve: Seni sürüm sürüm süründürmezsem, Merve: Seni kör kuyularda ipsiz bırakmazsam, Merve: Bulduğum bir kaşık suda boğmazsam, Merve: Bana da Merve demesinler.