"Basma oraya, daha yeni sildim!" diye azarladı İpek.
Diyar alayla kaşlarını kaldırdı: "Bizimkiler seni böyle görürlerse var ya, yandın kızım!"
İçeri bir türlü almayıp koridorda tuttuğu en küçük abisi ile en küçük ablasının üstünde endişeyle dolaştı bakışları genç kadının: "Sakın!" dedi yarı yalvarır, yarı tehditkâr. "Sakın! Kimseye bir şey söylemek yok."
İpar, rahatsızca kıpırdandı. Kardeşini zorlamak istemiyordu, diğer yandan içinde büyük bir huzursuzluk vardı: "Söylemeyeceğiz," dedi onu rahatlatmak istercesine. "Söylemeyiz," diye temin etti yeniden. "Ama bu durum ne kadar devam edecek?"
Omuzlarını silkti genç kadın: "Aylin iyileşip gelene kadar herhalde," diye cevapladı bir büyüğünün sorusunu ve aniden aklına gelen şeyle dikkatini yeniden Diyar'a çevirdi: "Sahi o nasıl? Çıkardınız mı hastaneden?"
Genç adam sıkıntıyla başını olumsuz anlamda salladı: "Henüz değil. Adi herif, öyle fena dövmüş ki kadını, toparlanması için epey zaman gerekecek."
****
"Kısmen de olsa doğru söylemiş," diye içinden geçirdi Kaya, şirketteki odasından kendi dairesine canlı bağlanmış hem görüntüleri, hem de konuşulanları takip ediyordu. Anlaşılan, basit bir rahatsızlığın ötesinde daha ciddi sorunları vardı Aylin'in. Şiddet gördüğü belliydi. Belki bir kocadan ya da eski bir sevgiliden. Hoşnutsuzca yüzünü buruşturdu.
Davet gecesi İpek'le yaptıkları anlaşmadan sonra, aklına gelen parlak fikirle, dairesinin neredeyse her köşesine kamera ve ses sistemi kurdurtmuş, böylece henüz tekrar karşılaşmasalar bile genç kadını yakından izleme imkânı bulmuştu.
****
"Meraklanma sen," diye araya girdi yine İpar. "Her şey kontrol altında. Adam hapiste, en azından mahkemeye çıkana kadar. Çocuklarla anneanneleri de daha güvenli bir yerdeler."
İpek, biraz rahatladığını hissetti duyduklarıyla: "Diğerlerine bir şey söylemeyin tamam mı?" dedi daimi suç ortaklarına. Son günlerde ne çok tekrarlıyordu bu tembihi? "Ne Aylin hakkında, ne de ne yaptığım hakkında!"
"Her şey tamam da," dedi geldiğinden beridir ilk kez ciddiyetle Diyar, "bu adam manyak mıdır nedir? Niye seni böyle bir şey yapmaya zorluyor?"
Aynı şeyi İpek de düşünmüştü: "Herhalde, söylediklerime inanmadı. Bir şeylerden şüphelendi," diye açıkladı. "Neden bilmiyorum bana güvenmedi. Galiba bu şekilde beni kontrol altında tutmaya çalışıyor."
****
"Akıllı kız," diye mırıldandı hınzır hınzır gülümseyen genç adam. Henüz farkında değildi ama şüphelerinin odağındaki kadını takip etmek, sakladıklarını açığa çıkarmak, hatta suçüstü yakalamak amacıyla kurdurduğu mekanizma, üstünde bağımlılık yaratmıştı.
Gün içerisinde ne zaman boş kalsa sisteme bağlanıyor, evin sıra dışı yeni temizlikçisinin ne yaptığını izliyordu. Anında izleyemediği zamanların kayıtlarını da yakaladığı ilk fırsatta muhakkak seyrediyordu. İyi ki sınırı yoktu şu teknolojinin.
****
Kısa bir sessizlik peydahlandı üçlünün arasında, akabinde: "Hadi," dedi başıyla işaret ederken İpar. "Gidelim artık biz."
Diyar bundan pek memnun görünmüyordu: "Tamam," diye hırıldadı. Huzursuzlanmıştı. Kız kardeşini içinde bıraktığı durum onu da rahatsız ediyordu. "Bak, en ufak bir terslikte veya sorunda derhal bana haber veriyorsun," diye tembihledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEMİZLİKÇİ PRENSES (SEVGİLİ OKUR SERİSİ)
Romansa"Sen de kimsin!" diye höykürdü adam, korku ve şaşkınlıktan kavanoz dibi kadar irileşmiş mavi gözlerin tepesinden. Soluğu bir yerlerine kaçan genç kadın: "temizlikçi... prenses..." diye fısıldayabildi ancak kesik kesik. Kahretsin ki çok fena bir pozi...