XXIV

15K 1.9K 3K
                                        

Kaçıyorum ayrılık kovalıyor beni
Yolu yok elinden kurtulmanın
Dizlerim kesildi, yıkılacağım...

Ayrılık, zaman değil, yol değil;
Ayrılık, aramızda bir köprü...
Kıldan ince, kılıçtan keskin.

Kıldan ince, kılıçtan keskin;
Ayrılık, aramızda bir köprü.
Seninle diz dize otururken de..

-Monna Vanna, Dante Gabriel Rossetti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Monna Vanna, Dante Gabriel Rossetti

-Ayrılık, Nâzım Hikmet

Yağmur yağıyor, gök avazı çıktığı kadar bağırıyor, iliklerime dek ıslanıyorum da içimdeki yangınlar bir sönmüyor.

"Bugünlerde havalar böyle." diyorum, usulca. Islak kirpiklerimin örtülediği gözlerim geniş pencereye takılıyor, bir süre inceliyorum. Amfide ortalama yirmi kişi ancak var, bunu sorun etmiyorum. Birçoğu şemsiye almayı akıl etmiş ki ıslak görünmüyorlar, gülümsüyorum usulca.

"Bizi duyuyor." diyor, ortalardan biri, kısık sesle. Duyuyorum, başımı ona çeviriyor ve masama yaslanıyorum. Daimi öğrencilerimi tanımayı, şayet üniversitede kalmak istiyorlarsa diye önemli bulduğumdan, konuşan kim biliyorum.

"Jaebum." diyorum usulca, gülümseyerek. "Bizi duyan nedir?"

Başını aniden kaldırıyor, gözlüğü burnunun ucuna düşüyor, gülümsememi genişletiyorum.

"Üzgünüm, Bay Kim." diyor usulca, hızla elimi kaldırıyor ve olumsuz anlamda sallıyorum.

"Lütfen, ufak bir diyalogdan zarar gelmez, belki bir şeyler yazmak isteyenlere ilham olursun."

Yutkunuyor.

"Dünya." diyor usulca. "Dünyanın bizi duyduğunu düşünüyorum."

Kaşlarım ilgiyle havalanıyor. Devam etmesi için elimi sallıyorum.

"Bir varlığın canlı kategorisine girmesi için ne gereklidir bilmiyorum fakat var olan her şeyin birbiri üzerinde bir etkisi olduğu bilimsel bir gerçek. İnsanlar gezegenlerin üzerlerindeki etkisini ele alarak burçların oluşumunda öncülük ederken içinde katrilyonları barındıran dünyayı bu döngünün dışında görmek mantıksız bence. Dışarı çıkarım kimi zaman, içimde fırtınalar vardır, yaz ortasındayızdır ama bir yağmur alıverir ortalığı. Eşlik ediyor sanki bazen duygularıma, ya da ben öyle hissetmek istiyorum. Birinin beni duyduğunu bilmek istiyorum, olabilir."

Gülümsüyorum, onu üç kez alkışlıyorum, eğiliyor, defterimin köşesine "dünya bizi duyuyor" notunu düşüyorum.

Tüm derslerim bitiyor, dışarı çıkıyorum. Yağmur şiddetini biraz olsun azaltmamış, sırılsıklamım lakin içeri girmek için herhangi bir eylemde de bulunmuyorum. Hava sanki beni duyuyormuş, beni biliyormuşçasına, göğsümdeki ağrıyla savaşırmışçasına gürültülü, gök çığlıklar atıyor âdeta. Gözlerim öylece dalıyor, düşünüyorum. Ne kadar geçiyor, neler geçiyor hayatımdan bilemediğim bir süre boyunca öylece düşünüyorum.

dalgın ölü*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin