13. With

5.2K 356 696
                                    

Kafanızdaki soruların yanıtlara sahip bölüme hepiniz hoş geldiniz. Kelime sayısını söylemeyeceğim çünkü gelecek bölüm bunun rekorunu tekrar kıracağım jhdgfdhsjdh

İyi okumalar.

_______

Kurtların öğrendiği ilk şeylerden biri, bir histir.

Acı.

Sadece insanlara bahşedilmiş düşünme yetisi, kurt formundayken kaybolur. Kurt için sadece siniri, hızı, dişleri ve avı vardır. Acı bunların bedeli ve ödülüdür.

Kim Namjoon avına acı vererek ödülünü almıştı. Bedelini bedenindeki ve bir başkasının kalbindeki acıyla ödemişti. Hiçbir ödül verdiği acıya yeğ olamazdı. Avını senelerce parçalasa, onun kalbindeki acıyı telafi edemezdi. O kalp için her şeyi yapardı.

Park Jimin için dünyadaki tüm kurtları öldürürdü.

"Yoongi. Yoongi! Kalk gözlerini açıyor!"

İlk hissettiği şey beline sımsıkı sarılmış bandajlardı. Sonra kirpiklerinin altından florasan lambaların çiğ ışığı. Ellerini kaldırıp gözlerine siper etmek istediğinde kolundaki serumu hissetti. Her yeri kırılıyordu. Kurumuş dudaklarını ıslatamıyordu bile.

"Jimin."

Çatlamış yorgun sesi omeganın adını sayıkladığında geri bir ses gelmedi.

"Dostum, şükürler olsun!" Yoongi'nin sesi sağından gelmişti.

"Benim doktoru çağırmam lazım!" Hoseok ayakta, kapıya yakın olmalıydı. Sesi uzaktan geliyordu.

Herkes buradayken Jimin'in olmaması kalbini kırmıştı. Onun yanına gelmişti. Ona ilaçlar verilip sedyeye taşırlarken başını okşamıştı. Onun için ağlamıştı. Tam ilaçların etkisiyle uykuya dalarken onu yanağından öpmüştü. Öyle değil mi? Yoksa hepsi hayal miydi? Doktorların verdiği ilaçlar ona sanrılar mı gördürmüştü?

O an, cennetin habercisi ses odayı doldurdu.

"Namjoon!"

Jimin kapıyı açmış ve dona kalmış gibi ona bakıyordu.

Kapıdan elini çekip hızla ona koştu ve boynuna sarıldı. Adını sayıkladı yine sevinçle.

"Uyandın! Şükürler olsun gözlerini açtın!" diye devam etti Jimin. Namjoon boynundaki kolların gerçekliğini yeni fark ediyordu. Jimin ona sarılıyordu. Gerçekti.

"Biz doktoru çağıralım." diye bir ses duyuldu. Hoseok, Yoongi'yle dışarı çıkmıştı.

Kollarını kaldırıp ona sarılacakken ağrıyla inledi Namjoon.

"Ah, özür dilerim! Fazla mı yaslandım sana? Neresi ağrıyor?" Jimin, Namjoon'dan kollarını çekerken alfa tuttu onu hemen.

"Hayır, çekilme." Güçsüz parmaklarını omegasının kolunda gezdirdi. "Sarıl bana."

Jimin'in onu reddedeceğini, yarası olduğu bahanesini sunacağını düşünmüştü.

Fakat o lafını ikiletmeden tekrar eski yerine, Namjoon'un boynuna, geri göndü.

Yeni uyanmış olan Namjoon, düşüncelerini toplayamıyor, şu ana kadar olanları sanki uzaktan izliyor gibi hissediyordu. Ancak şimdi kollarını Jimin'in beline sardığında dünyası yerine gelmişti. Üstündeki sıcak beden vücudunu sıcak hislerle doldururken can buldu alfa. Boynuna dolanmış kolların sunduğu şey hayattı. Yanağını ve boynunun altını gıdıklayan sarı saçlar, adını söyleyemeyeceği farklılıkta egzotik çiçeklerden yapılmış gibi kokuyordu. Çıplak omuzuna yaslanmış yanaklar pamuk gibiydi. Nemli oluşunun nedenini çözünce kendi gözlerini kapayıp belindeki ellerini sıklaştırdı. Omuz başında düzenli olarak gezinen omeganın nefes alışlarını ve narin kirpiklerin kalkmayıp omuzunda dinlenmesini hissetti.

Don't Bite Me | MinjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin