Tozlu yollarda hızla giden arabanın arkasından burnundan soluyarak bakıyordu Karan. Bu kız tam bir sabır sınavıydı onun için. İki ay önceki gecede gördüğü kadın daha uysal daha sakin görünüyordu.
Böylesine dişli inatçı biriyle karşılaşacağını düşünmemiş her adımını planlayarak gelmişti.
Ona kur yapacak ayaklarını yerden kesip kensisine sırılsıklam aşık olmasını sağlayacaktı. Olanları düşündüğünde hiçbir adımı planladığı gibi gitmemişti. Onu gördüğü andan itibaren herşeyi unutmuş kalbinin peşinde sürüklenmişti.
İki ay boyunca onu araştırmış hakkında herşeyi öğrendiğini düşünmüştü. Ama gel gör ki karşısında dişi bir aslan bulmayı beklemiyordu. Gerçi bu hali onu ayrı etkilemişti. Taki bugün hovarda ithamıyla karşısına çıkana kadar!
Tahammülü olmayan tek sıfatı hiç acımadan düşünmeden yapıştırmıştı. Hayır nerden çıkarmıştı acaba.
Nerden çıkaracak her gördüğün yerde kızın üstüne atlarsan duyarsın bu lafı ve daha fazlasını diye söylendi kendi kendine.
Sabırsız biri değildi aslında ama bu kadında herşey hemen olsun istiyordu. Onun kadını olsun kendini ona açsın hayatına girsin istiyordu!
Arabası ufukta kaybolana kadar izledi ve bundan sonra ne yapacağını düşünmeye başladı. Belli ki şuana kadar yaptıkları onu daha da çok uzaklaştırıyordu.
Yaklaşık onbeş dakika sonra Nil onu kaldığı bu dağ başından almaya geldi. Onun yanına kurulduğu anda kardeşi kahkahalarla sordu.
"Ee abi naptın da seni attı arabasından?"
Nil'in gülen gözlerine bakıp ters ters konuşmaya başladı.
"Bakıyorum bu konu seni çok eğlendiriyor küçük hanım"
"Yalan söyleyemem abicim malesef ki çok eğlenceli"
Dişlerinin arasından zayıf bir nefes verip sabır dileyerek kafasını yola çevirdi. Yolu izlerken o derin gözleri düşündü.
"Bana hovarda dedi"
Kahkasını bastırmaya zahmet dahi etmeyen kardeşi "Ne dedi ne"
"Duydun beni Nil!"
"Nerden çıkarmış diyeceğim ama gördüğün yerde kızın üstüne atlarsan olacağı bu"
Sinirle bakışları kardeşine çevirdi hala durumun eğlenceli kısmındaydı. Tabi onun için kolaydı.
"Sen dalga geç diye anlatmıyorum sana bunları ben Nil" sesindeki uyaran tonu algılayan kardeşi birden kendini toplayıp ciddileşti.
"Tamam özür dilerim. Şimdi ne olacak"
"Bilmiyorum senin bir fikrin vardır diye düşündüm" diyerek kardeşine baktı.
"Aslında var..."
***
Öğleden sonra çekimlere verilen arada ekipten arkadaşlarıyla beraber yemek yiyen Eva bi taraftan onların sohbetine katılırken bi taraftan da onu bıraktığı yerden Nil ile geldikten sonra yüzüne dahi bakmaya tenezzül etmeyen Karan'ı süzüyordu. Buz gibi bir havayla gelmiş tüm gün agresif ve soğuk bir tavırla somurtarak oturmuştu.
Evet istediğini aldın Eva! şimdi mutlu olman lazım adam şuan senden kilometrelerce uzakta gibi duruyor. Dedi kendi kendine konuşarak. Karan kasıtlı olarak onunla muhatap olmuyor görmezden geliyordu. Bu durumu hazmedemeyen Eva içten içe köpürürken aynı zamanda da kendine bunun onun için en iyisi olduğunu söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Çok Sevmişim Seni
Roman d'amourİnsan kaybetmeden anlamaz derler elindekinin kıymetini. Galiba benim ki de öyle oldu. İşte şimdi, o kadar alıştırdıktan sonra gidiyordu sevdiğim adam sessizce. Gidiyordu hayatımdan arkasına bile bakmadan. O giderken bana olmaz dediğim, asla dediğim...