Karakterler hayal gücünüzde olsun..
Keyifli okumalar...
Bu bu olamaz imkansız. Bana o gün senden nefret ediyorum demişti. Hatta tüm okulun önünde git defol sürtük diyede o bağırmıştı. Tabi ona o gün çok kızmıştım fakat o her sinirlendiğinde ne dediğini bilmez konuşurdu. Yine mi lanet okuyacak diye bekliyordum remen çocuğa mal gibi bakıyordum.
-Kızgınmısın bana Gece gerçekten çok özür dilerim ben o gün çok sinirlendim ve biliyosun işte saçmalıyorum.
-Yo kızgın değilim esas sen bana kızgınmısın
Ayran budalası gibi çocuğa hayal mi yoksa gerçek mi diye bakıyordum.
-Hayır ben sana kızamam ki bak o gün çok sinirlendim en iyi kankanı çöpmüş gibi fırlatıp o şerefsizin yanına gittiğin için sinirlendim.
-Doğru diyorsun haklısın da özür dilerim Yamaç.
-Gece korkmaya başladım neden bana uzaylıymışım gibi bakıyorsun?
-Ne alakası var ya yok öyle birşey öyle dalmış gitmişim işte.
-Tabi canım kesin öyledir zaten nedense ne zaman böyle konuşsan birşeyler altında yatıyor ya.
-Sen beni nasıl buldun?
-Sana olanları duydum telaşlandım sizin şirket bizim güvenlik şirketinden çok güçlü iki adam isteyince senin için; adamları yollamadan önce senin hakkında bilgi vermelerini istedim. Onlarda olan biteni bana anlattılar.
-O zaman Ece sürtüğünü ve Uğur şerfsizini biliyorsun. Offf kusura bakma ağzımı bozdum yine.
-Evet biliyorum ve biraz daha çaba göstermelisin ama kızgınlığına diyecek lafım yok.
-Sen haklıydın.
-Gece kendindesin dimi bana haklı olduğumu kendin söyledin.
-Biliyorum Yamaç sen haklıydın tekrar özür dilerim.
Nasıl olduğunu bile anlamadan yüzümü Yamaç'ın boynuna gömmüştüm. Ve kaç saattir tuttuğum gözyaşlarımı bıraktım. Yamaç'ın şaşkın olduğunu ben ağlamaya başladıktan bir müddet sonra sıkıca sarılmasından anlamıştım.
-Gece biliyosun ki ağlayan kızları sevmem ama sen istisnasın değerimi bil.
Ben de buruk bir gülümseme oluşmuştu. Şu halimde bile beni güldürebilen bir kankayı nasıl yüzüstü bıraktığımı hatırlamak bile istemiyordum. Yamaç kafamı kaldırıp gözlerini gözlerime dikip bir süre baktı. Bense durduramadığım göz yaşlarımı yok etmeye çalışıyordum.
-İyi ki varsın Yamaç sen olmasan ne yaparım bilmiyorum. İyiki varsın.
-Sende iyi ki varsın Gece biliyorsun benim için değerlisin.
-Seni çok üzdüm çok üzgünüm.
-Geçmişte kaldı Gece açmayalım o konuyu ben unuttum bile.
Yamaç'ta olmasa ben bir hiçtim. En kötü günümde bile beni iyi hissettiriyordu. Belkide sahip olunabilecek en iyi arkadaştı. Kardeşim gibiydi benim, dertlerimin ortağıydı.
-Yamaç korumalar nerede?
-Bir yere kadar gittiler küçük bir işi halletmeleri gerekiyordu.
-Belki senin de işin vardır ben şirkete gideyim en iyisi sende işlerini gör.
-İş demişken benim işim seni korumak Gece ve böyle erkenden de seni bırakmaya niyetim yok.
-Hadi ama Yamaç senin gittiğin yer ya Club ya bar ben öyle ortamları sevmiyorum biliyorsun. Beni şirkete bırakta öyle git.
Sağ eliyle beni kendine çekip birden sıkıca sarıldı. Yamaç sarılınca kendimi çok güvende hissediyorum. Nedenini bende bilmiyordum ama beni çok güvende hissettiriyordu. İçimden iyi ki varsın Yamaç demiştim, iyi ki seni tanımışım.
-Bırakmıyorum işte bak sıkıca sarıldım bırakmam seni aslağa
Keşke sonsuza dek böyle dursak da ben de hep güvende hissetseydim. İyice saçmalamaya başlamıştım işte, kankam hakkında neler diyordum ben abim gibiydi o benim.
-Bende birdaha seni dinlememezlik yapmayacağım.
Yamaç'ın Ağzından
Aslında ben Gece'ye aşıktım. Oysa başkalarına aşık oluyordu. En fazla kanka olabilimiştim. Beni tüm kötülüklerden de uzaklaştırmayı başarmıştı. Aslında her şey onun sayesinde güzel gidiyordu. Çıksak belki de ayrıldığımız zaman bir daha aslağa birbirimizle konuşmayacaktık. Birbirimize yardım edemeyecektik. Mağza vitrinlerine bakarken bir anda onu görmüştüm. Hadi yaa. İşte şimdi kesin kavga çıkardı. O karşıdaki Ece değil miydi? Gerçekten de oydu. Bunu Gece'nin bilmemesi gerekiyordu yoksa ağız burun dalardı. Aslında Gece pek dövüşmeyi sevmezdi. Kavga hiçte ona göre değildi. Ama her insanın içindeki kuzgunu uyandırmak çok kolay olurdu. Gece'nin kavga ettiğini söyleseler inanmazdım ama gözlerimle görmüştüm. Sırf bir kız bana küfür ettiğinden kızın saçlarını yolmadığı kalmıştı. Kafasını çevirmemesini nasıl sağlayabilirdim ki. Artık çok geçti görmüştü bile.
-Yamaç o kız Ece değil mi?
-Yok kanka o değil.
Hadi o değil dedin bu kız gerizekalı mı uyutuyorsun. Sanki bilmiyordu Ece'yi
- Evet o dur sen bi burada ben onu parçalayıp gelicem hemen
-He tamam kanka bekliyorum. Bir dakika bir dakika Gece duuuur sakin ol ne yapıyorsun sen?!!
Hadi ya koşmaya başlamıştı bile eğer Gece Ece'ye dalarsa işte şimdi kıyamet kopar ortalık çığlık tablosuna dönerdi işte o zaman kimse elinden alamazdı Ece'yi.
-Gece dur kızım ya ne ara deve kuşu gibi koşmaya başladın sen?
Acil birşeyler düşünmem gerekiyordu. Belki de düşünmemeliydim. Ama düşünmeden konuşmakta riskti. Gece yetişmek üzereyken artık düşünmeden bağırmaya başlamıştım.
-ECEEE KAÇ HEMEN KAÇ!!
Hayatımın en büyük salaklığını yaptım biliyordum. Hadi Yamaç Ece kaçıp gidecek sen elindeki sinirli Gece ile ne yapacaktın? Zaten Ece'de hemen bir taksiye binip kaçmıştı. O kaçmıştı ama bana da sinirden deliye dönmüş bir Gece kalmıştı. Hadi bakalım Yamaç işte şimdi dua okuma zamanıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON MU?
ПриключенияKaderin yazıldığı yerdi burası, ne olacağı ne yaşayacağından emin olduğun yer. Karanlıktı burası, son anda sevinçlerinle boğan yer. Huzurluydu burası bir anda herşeyin bittiği yer. Kaderindi burası tam aydınlık derken karanlığın ortaya çıktığı yer...