5. BÖLÜM ☆★[TOKAT]☆★

175 22 7
                                    

Bir önceki bölümü kısa yaptım aslında uzundu ama silinince yeniden yazmak zorunda kaldım umarım bu bölümü beğenirsiniz iyi okumalar:))

Gece'nin ağızından

O kız kaçmıştı. Hani yani neyi amaçlıyordun ki Yamaç işte şimdi bitmiştin sen. Sinirden dişlerim kenetlenmişti. Tüm sinirimle Yamaç'a bakıyordum.

-BEYİN YOKSUNU YAMAAAÇÇ

Öyle sesli bağırmıştım ki herkes öküzün trene baktığı gibi bize bakıyordu. Normalde herkesin içinde bu kadar sesli bağırmazdım zaten normalde de kimse bu kadar insan içinde bağırmazdı çünkü kimsenin dikkat çekmeyi sevmeyeceğinden emindim. Ama bugün Yamaç'ın eve sağlam bir şekilde gidebileceğini hiç zannetmiyordum.

-Ya Gece ben sadece seni engellemek istedim

-Ya Yamaç varya tam bir beyinsizsin sen o kız yüzünden ben kendimi öldürüyordum anladın mı?

Yalnız herkes sanki önünde tiyatro oynuyormuşuz gibi işlerini bırakmış bize bakmaya başlamışlardı. Ben bana bakılmasını hiç sevmezdim. Yamaç'ı iki dakika bırakarak etrafıma baktım.

-Ne bakıyorsunuz öküzün trene baktığı gibi bak daha bakmaya devam edersiniz hepinizi keserim gidin işinize

-Gece sakinleş cidden iyice delirdin. Sakin ol

-DELİ ETTİN YAMAÇ!!

Yamaçın üstüne yürümeye başlamıştım. Ama Yamaç hiç kıpırdamadan duruyordu ve bu beni dahada sinirlendiriyordu. Tam yanına vardığımda çok sert tokatı geçirmiştim. İnanamıyordum ben Gece SAVAŞ az önce Yamaç'a tokat mı atmıştım. Tamam sinirliydim ama onun hiçbir suçu yoktu ki sadece onun Ece'nin kaçmasına düşünmeden yardım etmesine kızmıştım. Yanağını tutarak bana boş boş bakıyordu. Ben artık Yamaç'in yüzüne bakamazdım. Ah be Gece kendine hakim olsaydın ya.

-Ben şey ben Özür dilerim yani birden sinir gelince ben kendimi tutamadım ve işte böyle oldu tekrar Özür dilerim.

Arkamı döndüğüm gibi koşmaya başlamıştım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama Yamaç'ın da ne yaptığını bilmiyordum. Şuan nerede olduğumu ne yaptığımı bilmiyordum birden kendimi bir ara sokakta buldum. Bulunduğum yere çöküp ağlamaya başlamıştım. Niye benim hiçbir işim düzgün gitmiyordu ki neden hep işler ters gidiyordu. Ayak sesleri duyunca kafamı kaldırdım.

-Yok artık

-Açıkçası bencede yok artık. Bizim şişeli kız şimdi de sulu göz olmuş. Açıkçası daha başka hangi karekterle bürünüyorsun merak ediyorum. Mesela geceleri kedi kız yada vahşi kız falan mı oluyorsun.

-Vahşi kedi kız olabiliyorum hemde çok güzel vahşileşiyorum. Ne işin var senin burada?

Kabul ediyorum ki hayatımın en saçma sorusunu sormuştum. Ne işi olcaktı ki geçip gidiyordu işte.

-Geçiyordum uğradım. Yol değil mi burası geçiyordum işte esas senin ne işin var?

Gerçekten çok güzel bir soruydu bu. Neden hep ben mantıksız soruları soran kişi oluyordum ki. Sanırım düşünmeden sorduğum içindi.

-En yakın arkadaşıma kontrolsüzce tokat attığım için

-Sen sırf arkadaşına tokat attın diye mi buraya çökmüş ağlıyorsun?

-Ben başka birşey mi söyledim.

-Kalk kızım ya sinir etme beni kalk hadi.

-Sinir olursan n'olcak ki kalkmıyorum işte.

-Aman be ne yaparsan yap düşünende suç zaten.

-Bence de

Aslında haklıydı burda mal gibi oturunca hiçbirşey değişmeyecekti. Hemen kalkıp  üstümü silktim. Kafamı kaldırdığım gibi kaldırmaz olaydım demem bir oldu.

-Hassstr?!

-Benimle geliyorsun.

-HAYIR hiçbir yere gelmiyorum.

-Sana geliyorsun dedim

Kolumu öyle bir sıkı tutmuştu ki canım yanıyordu. Bir yandan çekiştiriyor bir yandan da nazikçe götürmeye çalışıyor gibiydi.

-İMDAAAT !! YARDIM EDİN YALVARIRIM İMDAAAT! !

-Sus Gece gidiyoruz.

- Bırak beni şeref yoksunu git Ece'ne sever o seni arkadaşlarının sırtından yaralamayı sever.

-Kes sesini artık Gece. N'olur biraz beni dinlesen.

-Haksız mıyım ha haksız mıyım bırak kolumu da toz ol git.

-Haklısın ama anlamıyorsun beni, ben seni seviyorum.

Daha ne olduğunu bile anlamadan biri beni tutup arkasına fırlatmıştı ama kafamı birden duvara çarpınca her yer dönmeye başlamıştı ve sonunda da karardı. Sahi karanlık nasıldı? Hem boşluktaydım hem de umutsuzlukta. Aydınlık yoktu etrafta. Yalnız karanlıktı etrafta, hayatta....

SON MU?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin