Ertesi gün, Taehyung'un Jungkook'u görmesi gerekiyordu.
O yüzü görene kadar, onu ne kadar özlediğinin farkında değildi.
Matematik dersi boyunca, Taehyung ilk konuşması gerekenin kendisi olması gerekip gerekmediğini bilmiyordu.
Şükür ki, gerekmedi.
"Ah, bana şurada yardım eder misin?"
Taehyung baktı. "Tabii ki."
Problemin çözümünü açıkladı.
"Teşekkürler."
Taehyung gülümsedi ve kafasını salladı.
Ve tekrar, sessizlik.
Taehyung Jungkook'a baktı.
Dün seni özledim.
Sen beni özledin mi?
Neden bunu söylemek bu kadar zordu?
O sadece bir insan.
***
"Pekâlâ, sınıf, dinleyin." Öğretmen duyurdu. "İçerisinde işlem sırası kuralı ile çözülen bir problem içeren bir karikatür öykü tasarlayacaksınız. Kendi partnerinizi seçebilirsiniz."
'Kendi partnerinizi seçebilirsiniz.'
Taehyung bu kelimelerden nefret ediyordu. Kimse ona partner olmayı teklif etmezdi. Her zaman ödevi kendi başına tamamlardı. Ya da birileri ona acıdığı için üç kişilik bir grupla.Ama bugün, bu kelimeler, birçok şey ifade ediyordu.
Birkaç kızın Jungkook'a yürüdüğünü gördü.
İlk ben sormalıyım.
Jungkook masasındaki işe yaramaz kalemi tutan ellerine bakıyordu.
O da gergindi.
Taehyung cesaretini topladı ve ağzını açtı.
"Jungkook, birlik-"
"Hey Jungkook." Saçını parmağına dolayan bir kız geldi.
"Partner olmak ister misin? Birlikte en iyisini yaparız. Mükemmel takımı kuracağımızı biliyorum!" Jungkook'un göğsünü flörtöz bir hareketle dürttü.
"Um, afedersiniz."
Ah. Başka bir aşka susamış kız.
Ben ilktim!
İlk kız homurdandı.
"Aslında benim zaten bir partnerim var." Jungkook başıyla Taehyung'u işaret etti.
Kız bunu hoş karşılamadı ve arkasını çabucak dönüp uzaklaştı.
'Aslında benim zaten bir partnerim var.'
Partner.
Bu kelimeler Taehyung'un kafasında dönüp duruyordu.
Onun partneriyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
helpless; taekook
Krótkie Opowiadania"yatak odanın kapısını nasıl kilitleyeceğini gerçekten öğrenmelisin." the owner is @cupofmilktae angst