helpless; taekook

|mükemmellik

Jungkook'un odası herhangi bir erkeğin odası gibiydi.

Gerçi Taehyung da öyle hayal etmişti zaten.

Yatağı odanın köşesindeydi, döşeğin kenarına bir pantolon atılmıştı. Bir masası ve komodini vardı. Bir de küçük bir televizyon ve video oyunu seti vardı.

Mahçup olmuştu. "Dağınıklık için özür dilerim. Böyle bir şey olmasını beklemiyordum."

"Hayır, hayır! Bu kesinlikle sorun değil." Taehyung onu rahatlattı.

"Hayır, bu bir sorun. Odam özel misafirim için mükemmel olmalı."

Taehyung gülümsemesini bastırmak için esniyormuş gibi yaptı.

'Özel misafirim.'

Jungkook kıyafetlerini katlamaya başladığında "ah, yorulmuş olmalısın! Ben yatağı hazırlayana kadar merdivenlerin aşağısındaki koltukta bekleyebilirsin." dedi.

"Sorun yok. Burada seninle durmayı tercih ederim." Taehyung yanıtladı.

"Hadi ama! Babamla tanışabilirsin."

"Zaten tanıştım."

"Hayır, diğerini kastediyorum."

Taehyung'un gözleri büyüdü.

"İki baba mı? Vay canına. Bu cidden baya havalı. Daha önce hiç böyle biriyle tanışmamıştım."

Jungkook gülümsedi.

"Galiba bu konuda bu kadar pozitif olan tek kişi sensin. Çoğu insan ilk zamanlar bayağı şok oluyor."

Taehyung bir saniyeliğine düşündü, ne söyleyeceğini bilmiyordu.

Daha sonra köşedeki gitarı fark etti.

"Çalıyor musun?" diye sordu, büyülenmişti.

Jungkook Taehyung'un baktığı yeri takip etti ve başını salladı.

"Sadece biraz."

"Bana şarkı söyleyeceğini söylemiştin, hatırlatırım."

Jungkook küçük bir kahkaha attı.

"Evet, söylemiştim."

"Bana gitar da çalabilir misin?"

Jungkook iç çekti.

"Pekala. Ama sadece misafirim olduğun için."

Çamaşır sepetine kıyafetleri atıp gitarı aldı. Kayışı boynundan geçirip gitarı işaret ve baş parmakları arasında kavradı. "Bu çalabildiğim tek şarkı ve henüz öğrendim," diyerek uyardı.

Çalmaya başladı.

Melek gibi bir sesle 'One Call Away' söylemeye başladı ve gitarı çok düzgün çaldı.

Taehyung Jungkook'un parmaklarının hareketlerini ve sesinin gitarla nasıl bir uyum içerisinde olduğunu hayranlıkla izledi.

Bitirdiğinde, Jungkook gitarı arkasına koydu.

"Ee, ne düşünüyorsun?"

"Mükemmel,"

"tam anlamıyla mükemmel."