helpless; taekook

|kilitler

Taehyung'un karnı hiç bu kadar doymamıştı.

Koltuğunda arkaya yaslandı, elini midesine koydu.

"Bir daha yemek yiyebileceğimi sanmıyorum," dedi.

Jin güldü,

"Ah, ama yarın yapacağım yemeği gördüğünde yiyeceksin." göz kırptı.

Taehyung dudağını ısırdı.

"Yarın burada kalmayabilirim."

"Ne," Jin şokla sordu,

"Sadece bir günlüğüne kalamazsın! Daha birbirimizi bile tanımadık!"

"Baba, istediği kadar kalabilir. Sakin ol," Jungkook içeri girdi.

"Şimdi bizim üst kata çıkmamız lazım."

Taehyung "Evet," dedi, "ikinizle de tanışmak çok güzeldi. Ve yemek için de çok teşekkür ederim. Çok lezzetliydi."

Jin gülümsedi,

"Benim damadım için sadece en iyisi." göz kırptı.

"Baba," Jungkook, Taehyung'un gözü garip bir şekilde kaydığı zaman azarladı.

"Peki, peki." Jungkook'un babası pes etti.

Birkaç selam ve iyi geceler dileklerinden sonra, Taehyung ile Jungkook üst kata ilerlediler.

Taehyung pijamalarını alıp başıyla banyolardan birini işaret etti.

"Üzerimi değişeceğim."

"Tamamdır," Jungkook başını salladı.

Taehyung banyoya girip kapıyı kitledi.

Küvete bakıp ne kadar uzun zamandır sıcak bir duş almadığını fark etti.

Kıyafetlerini çıkartıp beyaz küvete girdi.

Başlığı çevirip sıcak suyu çıplak sırtında hissetti.

Buna alışmalıyım.

•••

Temizlendikten sonra kendini kurutup kareli pijama altıyla siyah tişörtünü giydi.

Jungkook'un odasına gitti, bunu görmeyi beklemiyordu.

Kapıyı açtığında, Jungkook'un tişörtünü başından sıyırmasıyla ve ortaya çıkan kaslı kolları ve karnıyla karşılaştı.

Taehyung'un çenesi düştü, gözleri Jungkook'un göğsünü süzüyordu.

Jungkook pantolonunun düğmesini açtı; çenesi düşmüş, çigi film karakterini andıran Taehyung'u fark ettiğinde pantalonu da çıkarmak üzereydi.

Taehyung'un ağzından düşünülmemiş kelimeler çıktığında bir süre durmuş ve birbirlerine bakmışlardı.

"Yatak odanın kapısını nasıl kilitleyeceğini gerçekten öğrenmelisin."