Saat sabahın altısıydı, Alptekin bütün gece gözünü kırpmamış karanlıkta karşı evin camını izlemişti. Bilerek bu odaya geçmişti, evin en büyük odasıydı. Bundan dokuz yıl önce annesine heyecanla Almira'nın odasını üç farklı taraftan görebileceği tek odanın bu oda olduğunu söylemişti. Annesi her şeyi biliyordu. Alptekin'in hayran hayran izlediği Almira'ydı.
Dün duydukları, öleceği dudaklarından dökülen sözler ona kafayı yedirmişti. Cehennem gibi on sekiz saat geçmişti, dünden beri tek düşündüğü ondan özür dilemekti. Bakmaya kıyamazken, dokunmaya kıyamazken onun incecik bileklerini acıtmıştı.
"Ceyhun'unun nefesini keseceğim."
Elinde tuttuğu tişörtü yatağının üstüne bırakırken her cuma sabahı olduğu gibi Almira'nın uyandığını gördü. Sabah önce spor yapıyor ardından sahilde meyve suyunu içiyordu. Senelerdir ona dair hiçbir şey değişmemişti. İçinde yeşeren duygulara engel olamıyordu. Her an onu görmek istiyor ve beklentiyle gözlerine bakıyordu.
Almira safın tekiydi.
Hiçbir zaman duygularını anlamamıştı. Oysa Alptekin büyüdükçe daha da açık oynamaya başlamıştı.
"Yedi dakika." Diye fısıldadı saatine bakarken, hep aynı saatten evden çıkıyor ve koşuyordu.
Almira önce perdesini açtı, gözleri direkt olarak karşı cama kitlenirken Alptekin'in karanlık odasından hiçbir şey göremedi. Tül perdesi odanın içini gizlemeye yetmezken gerileyip büyük dolabının önüne geçti.
Alptekin sırıttı. Her seferinde kalbi bu manzarayla hızlanıyor ve belki perdesini açık unutup giyinecek diye hayal kururken Almira odasındaki banyosuna gidiyor ve üç dakika içerisinde giyinip çıkıyordu.
Yine aynısı oldu, üstüne tayt takımını geçirip bu sefer sweatshirtini odasında unutarak banyodan dışarı çıktı. Üstünde sadece yarım sporcu atleti dururken sabahın altısı olmasının verdiği rahatlıkla usulca dolabının önünde birkaç saniyede kendine sweat buldu.
Alptekin dumura uğradı. Aklını yiyecek gibi saçlarını karıştırırken incecik beli kıvrılan esmer yanık ten dudaklarını ısırmasına sebep oluyordu.
"Mahvediyorsun beni." Aptallaşmak yerine harekete geçmesini anlayıp odasından çıkan Almirayla birlikte o da hızlıca odasından çıktı. Motorunun anahtarını ceketinin cebine sıkıştırırken bugün arkasından gizlice gidemeyeceğini biliyordu.
Saklanmak istemiyordu, bu gizlilik onu bitiriyordu.
Almira'nın başkasının ellerine gitmesinden korkuyordu.
Ceyhun ve diğerleri. Alptekin'in buna sabrı yoktu. İki yakayı birbirine bağlar, geceyi gündüze boyar yinede onu kaybetmezdi.
Dün Almira'nın öfkeyle söylediği yalanın gerçekliği olmadığını çoktan öğrenmişti. Ceyhun istediğini elde ettiğinde ilk önce kendisine söylerdi.
Şerefsizin tekiydi. Çekinmeden bel altı oynuyordu, arkadaşı gibi davranırken yakınlaşmaya çalışıyordu.
"Az kaldı." Diye tısladı yumruğunu sıkarken. Parlayan mavi gözleri bahçeden çıkan kızı camın ardından izlerken iç çekip o uzaklaşırken yavaşça kapıyı açtı.
Motoru sahildeydi ve planı hazırdı. Almira koşusunu bitirip kahvaltı için her zaman uğradığı kafeye uğrayacakken ondan önce gidecekti. Kafenin sahibi Numan Özer'le yakından tanışmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALPTEKİN
Teen Fiction"Ben seni istiyorum Almira Tanyel, sen anlamaktan kaçsanda ben bağırmaktan çekinmeyeceğim." Yüzü yüzüme eğilirken tuttuğu bileklerimi başımın üstünde sabitledi. Yüreğim yerinden çıkacak gibiydi, sanki rüyaların en güzelindeydim. Aklımsa benden nefre...