Şimdi asıl saçma konuya gelecek olursam. Anksiyetenin temeli nedensiz korkulara dayanıyor. Yani korkuyor veya kaygılanıyorsunuz ama bir sebebi yok. Bu hastalıkla gün geçtikçe ister istemez
paranoyaklaşıyorsunuz. Ben artık tek başıma dışarı çıkamamaktan bıktım. Neden mi dışarı tek başıma çıkamıyorum. Sadece ben, tek başıma dışarı çıktığımda ne mi olur. Hazırlandım, ayakkabılarımı giydim ve merdivenlerden indim. Olacakları tahmin edebiliyordum. Ama ya bu sefer öyle olmazsa. Apartmanın kapısını açtım ve kendimi dışarıya attım. Evet artık sokaktayım. Tek başıma ve savunmasız. Toplu taşıma hatta taksi gibi ulaşım araçlarını kullanmaktan nefret ediyorum. Çünkü eğer onlarsan birine binersem tanımadığım insanlarla konuşmak zorunda kalacağım. Bu beni kaygılandırıyor. Bu yüzden gideceğim yer aşırı uzak olmadığı sürece her yere yürüyerek giderim. Tabiki de yine öyle yapacağım. Rotam çok basit. Yokuşu çıkacağım. Sağa dönüp ilerleyeceğim karşıya geçeceğim ve devam edeceğim tekrar karşıya geçmem gerekecek ve tekrar kaldırımdan düz devam edeceğim ve alışveriş merkezi. Arkadaşım beni en üst katta bekliyor. Evet ilerliyorum. Ve yine oluyor işte. Arkadaşımla birlikte gitseydim bu olmazdı. (güvendiğim 4 kişi var ve o da bu 4 kişiden biri. Güvendiğim kişileri ben belirlemiyorum ya da güvenli bölgemi,anksiyete belirliyor.) Etrafımdaki sesler gittikçe şiddetleniyor. Başım dönüyor. Yer eğrilmeye başladı. Kalbim çok şiddetli çarpıyor. Nefeslerim düzensizleşti. Titrediğimi hissediyorum. 3-3-3kuralını uygulama zamanım geldi. Etrafımdaki üç şeyin adını sayıyorum içimden. Neyse ki yanıma su almıştım. Şişenin kapağını açarken çok zorlanıyorum ellerim titriyor. Kapağı açmayı başarınca suyumdan bir yudum alıyorum. Çantamdan ıslak mendilimi çıkarıp ellerimi siliyorum. Sonra da küçük dezenfektan şişemi çıkarıyorum çantamdan ellerimi iyice temizliyorum. (Anksiyete krizi geçirirken kendinize iyi gelen şeyi bulun. Bana iyi gelen bir şey yok demeyin çünkü bana da anksiyetemi ilk keşfettiğimde bunu söylemişlerdi ama inanmamıştım. Ve sonrasında meğer gerçekten öyle bir şey varmış. Bana da iyi gelen şey o sırada temizlik yapmak.) Psikiyatristimin yapmamı söylediği nefes egzersizimi yapıyorum ve evet artık daha iyi hissediyorum. Yoluma devam edebilirim. Artık alışveriş merkezine ulaştım. Kimseyle göz kontağı kurmadan ilerliyorum. 5 kat yürüyen merdivenlerle çıkmam gerekiyor. Burası çok büyük ve yürüyen merdivenler biri başta üst katta sonda ve böyle devam ediyor. Asansöre binmem çünkü asansörde kalma tehlikesi var. Bana kalsa yürüyen merdiven de kullanmam. Çünkü o da tehlikeli ama başka bir çarem yok. En üst kata çıktım. Arkadaşımı gördüm ve ona sarıldım. Çünkü buraya gelmek benim için çok zor oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anksiyete Günlüğüm
Non-FictionÇoğu insana göre korku çocukken gelip geçen bir şeydir. İnsanlar düşünce gücüyle korkularını aşabilir. Evet bu doğru bir tespit. Ama ya korkunun gücü düşünce gücünden daha kuvvetli olursa. Ya insan ortada hiçbir sebep yokken kaygılanırsa.